Eşinin şiddetine maruz bırakılan N.Y.'den destek çağrısı: Bir kadın cinayeti daha yaşanabilir 2019-08-10 09:12:49 VAN - Evlendiğinden bu yana eşi V.Y.'nin şiddetine maruz bırakılan ancak yaptığı tüm başvurulara rağmen koruma talebi karşılanmayan N.Y., boşanmak için kadınlardan ve yetkililerden destek bekliyor.  Van'ın İpekyolu ilçesinde yaşayan N.Y., 2000 yılında evlendiği V.Y. tarafından yıllardır hem psikolojik, hem de fiziksel şiddette uğruyor. Son 3 yıl içerisinde 3 kez eşinden boşanmak için dava açan ancak yakınlarının ısrarıyla vazgeçen N.Y., gördüğü şiddet nedeniyle de 10 kez karakola başvurarak koruma talebinde bulundu. Tüm başvurulara sadece uzaklaştırma cezası verildiğini belirten N.Y., eşinin her defasında bu kararı ihlal ettiğini ifade etti. N.Y. hafta içinde eve gelen eşinin kendisine ve çocuklarına şiddet uyguladığını belirtti.    Vücudunda morluklar olan N.Y. yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı'na (MA) anlatarak, eşinden boşanmak istediğini bunun içinde kadınların desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti.    'HERGÜN ŞİDDET GÖRÜYORUM'   Evliliğinin ilk yıllarda şiddetin başladığını söyleyen N.Y. daha sonra eşinin uyuşturucu madde kullanmaya başladığını belirtti. Eşinin daha önceden kendisini defalarca kez aldattığı N.Y. her seferinde eşinin düzelmeye dair adımlar attığını ancak sonrasında bir değişimin yaşanmadığını aktardı. Eşi çalışmadığı için annesinin ekonomik destek sunduğunu dile getiren N.Y., 2014 yılında aldatıldığı için boşanma davası açtığını ancak ailelerinin araya girmesiyle birlikte tekrar uzlaştığını ifade etti.    N.Y., yaşadıklarını şöyle anlattı; "Eşim bazen 3 veya 2 ay boyunca eve gelmiyordu. Çocuklarımı doyurmak için bazen komşularımdan veya ailemden yardım istiyordum. Eve geldiğinde bana şiddet uyguluyordu ve bunun sonucunda günlerce yatalak kalıyordum. Boşanmak istediğimi söyleyince kendisini öldüreceğini söylediği için vazgeçiyordum. Bu şiddet ve gürültüden artık komşularım bile bıktı ve gitmemizi istiyorlar. Hatta komşularımız imza toplayıp bizi buradan çıkartacaklarını söylüyorlar. Mahalleliler, 'Çocukların olmazsa seni burada barındırmayız' diyorlar. Belki bu sorunların düzelir diye düşünüyordum ama sorunlarım birdi bin oldu."    'POLİSE BAŞVURDUM AMA ÇÖZÜM BULUNMADI'   Ev elektriklerinin bir yıldır sürekli kesildiğini söyleyen N.Y., eşinin şiddetinden dolayı 3 yıl içinde toplam 10 kez polise başvuruda bulunduğunu ve şikayetçi olduğunu vurguladı.  Her defasında polislerin tutanak tutuğunu söyleyen N.Y., "Evden uzaklaştırılma cezası alıyordu ama ihlal ediyordu. Böyle olunca tekrar polise başvuru yapıyordum. Yine uzaklaştırma alıyordu. Böyle olunca can güvenliğimiz olmadığını anladım. Hatta 3 veya 4 kez koruma talep ettim ancak tehdit ederek şikayetlerimi geri çekmemi istiyordu. Mahkemeler yaklaşınca bir daha şiddet uygulamayacağını söyleyerek vazgeçiriyordu. Tabi mahkeme bittikten sonra yine aynı haline geri dönüyordu. Bir kere mahkeme tarafından para cezasına çarptırılmıştı ama ödeme yapmadığı için tutuklandı. Bana 'eğer beni çıkarmazsan firar edip, evi basıp seni öldüreceğim' dedi. Çocuklarım bunu duyunca korkularından beni ikna edip çıkartmamı istedi. Bana sabaha ayrı, akşam ayrı şiddet uyguluyordu.  Çocuklarımın yanında o kadar küfür ediyordu ki, çocuklarım bile o küfürleri öğrendi. Çocuklarımın psikolojisi hiç iyi değil. Küçük kızım sırf babasının şiddeti yüzünden küçük yaşta evlenmek zorunda kaldı.  Ne yaptım ne ettiysem vazgeçiremedim. Küçük oğlum daha 7 yaşında ama merkezde su satıyor. Eşim çocuğumun kazandığı parayı bile şiddet uygulayarak alıyor. Vücudumda bir çok yara izleri var. Kulak zarımı patlattığı için duyma sorunu yaşıyorum" dedi.    'O GECE BENİ ÖLDÜREBİLİRDİ'   N.Y. 2 gün önce yaşananları şöyle aktardı; "Bir yıldır elektrik faturamızı yatırmadığımız için 30 bin TL ceza gelmişti. TEDAŞ'a gidip maddi durumumuzun kısıtlı olduğunu söyledim. Borcumuzu indirdiler. V.Y. taksitlendirme yapıp borcu ödememiz gerektiğini söyledim. Eve her zaman ki gibi sarhoş gelmişti. Bana 'git nerden bulursan bul öde' dedi. Üstüme yürüyünce V.Y'i evden çıkarmaya çalıştım. Tekrar beni dövmeye başladı. Kızım polisi arayacağını söyleyince beni duvara atıp kızımın üzerine bastı. Çocuklarıma bir şey yapmasın diye polisi aramayacağımı söyledim. Onu dışarı atmaya çalışınca mutfağa kaçıp bıçağı aldı. Bana 'polisi her defasında arıyorsun bu sefer seni geberteyim tam olsun. Namusumu temizledim derim' dedi. Bıçağı bana doğru sallamaya başlayınca yine onu dışarıya attım. Bıçak yere düştü ve kapının arasından bıçağı attım. Baktım ki kanlar içerisinde yerde yatıyor. Ama ben onu yaralamadım, onun kendisini yaraladığını düşünüyorum. Sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sonra polis gelerek beni 4 aylık çocuğumla birlikte gözaltına aldı. O şikayetçi olmayınca ben de bırakıldım. Boşanmak istiyorum ama bir yol bulamıyorum. Eğer son gece onu evden dışarı atmasaydım şu an beni öldürmüş olacaktı."   'BİR KADIN CİNAYETİ DAHA YAŞANABİLİR'   Kadın Sığınma Evi'ne gitmek istemediğini söyleyen N.Y., "Çocuklarımın Çocuk Esirgeme Kurumu'nda büyümelerini istemiyorum. Kendi imkanlarımla büyütmek, onların psikolojilerinin düzelmesi için çabalayacağım. Boşanabilmek için yetkililerden ve özellikle kadınlardan destek bekliyorum. Kadınların bu süreçte beni yönlendirmelerini ve yardımcı olmaları için destek bekliyorum. Sırf çocuklarım için güçlü durmaya çalışıyorum. Eğer bir adım atılmazsa bir kadın cinayeti daha yaşanabilir" dedi.    MA / Ayşe Sürme