'Düşlerimizin peşindeyiz' dediler 2019-05-14 22:28:18   İZMİR – Kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla İzmir’de tiyatral bir etkinlik düzenleyen KESK’li kadınlar, ‘Düşlerimizin peşindeyiz, güzel günler göreceğiz’ mesajı verdi.   İzmir’de KESK Kadın Meclisi üyeleri, kadınların maruz kaldığı şiddete, tacize, krize, KHK’la atılmalara karşı bir araya geldi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kadınlar, rengarenk boyadıkları “Güzel günler göreceğiz” pankartı açtı.   Etkinliğe katılan kadınlar, eğitimden kadın cinayetlerine, Barış Akademisyenleri’nin yargılanmasından ölüm oruçlarına, Öykü Arin için süren donör kampanyasından ODTÜ Rektörlüğünce baskılanan LGBTİ etkinliklerine kadar pek çok konuya dair mesajlarını üzerlerine yazdıp, giydikleri beyaz tişörtlerle alana taşıdı. Kadınlar yine sık sık “Korkmuyoruz, Susmuyoruz, İtaat etmiyoruz. Düşlerimizin peşindeyiz” diye haykırdı.   ‘BU HİKAYEDE BİZLER VARIZ SİZLER DE’   Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube yöneticilerinden Semra Doğan’ın sunumunu yaptığın tiyatral eylemde kadınların yaşadıkları sorunlar anlatıldı.    Doğan, “Yakıcılığını hala koruyan ve bir türlü çözümü ulunamayan gerçek hikayeler anlatmak istiyoruz. İçinde biz de varız sizler de varsınız. Bu aynı zamanda sizin de hikayeniz. Biz kim miyiz, hastaneye gittiğinizde sizleri karşılayan doktor ve hemşerileriz. Belediyelerdeki memurlarız, adliyelerdeki büro emekçileriyiz, çocuklarınızı yarına hazırlayan öğretmenleriz ve daha sayamadığım kadınlarız” diyerek sunumuna başladı.   Doğan, devamında şu mesajları verdi:   “Hastaneye gittiğinizde sizi karşılayan doktorlar, belediyelerdeki memurlar, büro emekçileri, öğretmen kadınlar olarak fail olmama hakkını kullanmak için buradayız, bu ülkenin onuru olan hak hukuk adalet mücadelesi veren KESK’li kadınlarız. Geçtiğimiz pazar gününde Türkiye ve dünyada kampanyalar düzenlenen Öykü Arin’in annesi donör olun çağrısı yapıyor. Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: 150 bin adet doku örneği var bir an önce çalışın zamanımız kalmadı.    ‘BEYAZ TÜLBENT BARIŞTIR’   Anneler gününde cezaevleri önünde beyaz tülbentli annelerimizi unutmadık, Beyaz evrensel bir renktir ve sadece bir anlamı vardır o da barıştır. Bütün bunlar olurken diğer taraftan çocuklarımıza tacizi tecavüzü reva gören ‘bir kereden bir şey olmaz diyen açıklamalar da yapıldı bu memlekette. İstismarı protesto edenler yaka paça gözaltına alındı.   ‘KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR’   Kadılara yapılan taciz, tecavüz bitmediği için mi sıra çocuklara geldi? O yasaları uygulayın, yasalar çok açık yoksa bu kadar kadın ölmek zorunda değil, kadın cinayetleri politiktir, bunu hepimiz biliyoruz biliyorsunuz.    ‘KHK’LILARA ‘AĞAÇ KÖKÜ YESİNLER’ DENMİŞTİ’   Ekonomi kriz kadınları nasıl etkiliyor? Önce işsizlik, sonra açlık, pazara bile gidemeyecek kadar sefalet. Depresyon, hüzün acıdan başka bir şey var mı? Bir OHAL dönemi geçirdik yasalara aykırı bir şekilde Kanun Hükmünde yasalar çıkarıldı. Ve bir gece ansızın 150 bin kişi işinden ihraç edildi. Keşke sadece ihraç edilselerdi. Bir de ağaç kökü yesinler dediler.   ‘KHK’LILAR SİVİL ÖLÜME MAHKUM EDİLDİ’   Bunun yanında sağlık hakkı var, seçme ve seçilme hakkı var. Onlar da alındı ellerinden. Yakın zamanda ihraç edilmiş bir profesör sesleniyor ‘ölmek istemiyorum’ diyor. Çünkü pasaportuna el konulmuş, tedavi olmak için yurtdışına gidemiyor. Ve bu kişi iki defa beraat etmiş. Ağaç kökü yemek değil, bu ülkede tedavi hakkı, yaşam hakkı elinden alınmış. Bu ülkede imzalanan protokoller var. yaşam hakkı en doğal hak. Bunun bir diğer adı sizi tecrit ediyoruz, insan içine bile çıkmayacaksınız. Sivil ve sosyal ölüme mahkum edildiler. Seçimler iptal edildi belli yerlerde bu KHK ile ihraç edilenler yüzünden değil mi?   ‘ODTÜ REKTÖRÜ VERŞAN KÖK PROTESTO EDİLDİ’   ODTÜ’lü öğrenciler de bizim onurumuz, bilimden yana geçtiğimiz günlerde onur yürüyüşünü yasaklayan rektör Verşan Kök’ü protesto ettiler. Rektör için helva kavuran üniversiteliler protestolarına hala devam ediyor. LGBTİ+ düşmanlığınızı ve yasaklarınızı tanımıyoruz, düşmanlığınızı ve homofobik söylemlerinize göz yummuyoruz, üniversiteler bizimdir diyoruz.    ‘BARIŞ AKADEMİSYENLERİ CEZAEVLERİNDE’   Sadece barış istedikleri bu suça ortak olmayacağız dedikleri için asıl yerleri akademi olan Barış Akademisyenlerimiz her gün üçer beşer cezaevlerine gönderiliyor. Üniversitelerde artık akademiyi arayın da bulun.    ‘SAVAŞ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR’   Savaş bir halk sağlığı sorunudur, aşılarımız ne oldu, bağışıklıklarımız ne oldu? Her şey birbirine karıştı. Yaşatmaya ant içmiş bir meslek örgütü olan TTB de onurumuzdur.   Biz bu ülkede tekçi gerici bir eğitim istemiyoruz, kız çocuklarımız, oğlan çocuklarımız, beraber okuyacaklar bilime ancak böyle ulaşılabilir."     Kadınlar eylemlerini yarın Ankara’da görülecek olan Şule Çet davasına dair katılım çağrısında bulunarak sonlandırdı.