‘Eşbaşkanlık modeli cinsiyet eşitsizliğine karşı farkındalık oldu’ 2018-12-03 09:06:55 DİYARBAKIR - Eşbaşkanlık modelinin cinsiyet eşitsizliğine karşı farkındalık olduğunu ve ortak yaşam modeli olduğunu dile getiren TJA aktivisti Ayşe Gökkan, “Model; sadece kadın ve erkeği kapsamıyor, farklı kültür, din, dil ve halkları içinde barındırıyor” dedi.  Dünyada ilk olarak Alman Yeşiller Partisi tarafından uygulanan ve yönetimin paylaşılması modellerinden biri olan "eşbaşkanlık” sistemi, Türkiye’de başta Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) olmak üzere birçok parti ve sivil toplum kuruluşunun tüzüğünde yer almaya başladı.    Savunulan bu anlayışın pratik yansımalarından biri de, DBP'li belediyelerde uygulanması oldu. Siyasetin “erkek işi” olgusunu yıkan model, Türkiye’de ilk kez 2005 yılında Demokratik Toplum Partisi (DTP) tarafından Kürt illerinde hayata geçirildi. Ardından Akdeniz Belediyesi’nin yerel seçimlere eşbaşkanlık modeli ile girmesiyle, Türkiye'de toplu yönetimde hem kadınların temsiliyeti hem de eşbaşkanlığın meşruiyetinin tanınmasına kaynaklık etti. Kadın siyasetçiler, eşbaşkanlık modeliyle elde ettiği temsiliyeti değerlendirdi.    ‘ERK SİSTEMİNE KARŞI EŞBAŞKANLIK’   Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan, eşbaşkanlık modeli içerisinde kendilerini konumlandırdıklarını ifade etti. Herkese kucak açmayan bir modelin iktidar modeli olduğuna dikkat çeken Gökkan, “Bizler iktidar modelini kaba, buyurgan ve işgalci olarak tanımlıyoruz. İktidar mevcut devlet yönetimlerini tek kişi üzerine inşa ediyor. Erkek devlet sistemine karşı eşbaşkanlık modeli ise toplumun bakışında bir değişimi sağlıyor. Eşbaşkanlık, cinsiyet eşitsizliğine karşı farkındalık yaratıyor” diye konuştu.   ‘MODEL SADECE KADIN VE ERKEĞİ KAPSAMIYOR’    Eşbaşkanlık modeliyle sağlanan eşit temsiliyetin toplumla bütünleştiğini dile getiren Gökkan, “Eşbaşkanlık modeliyle yöneticilerin verdiği ortak fotoğraflar dahi toplumda değişim sağladı. Bu model ile şu mesaj çok açık bir şekilde verildi ve kabul edildi; kadınsız bir yaşam yaratılamaz. Bu model ile yaşamın tek olmadığını, ortak olduğunu öğrendik. Ortak yaşam, doğal bir modeldir. Bu model; sadece kadın ve erkeği kapsamıyor, farklı kültür, din, dil ve halkları içinde barındırıyor” ifadelerini kullandı.    'KADIN MÜCADELESİNİN EN BÜYÜK KAZANIMI’   HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin de, eşbaşkanlık modelinin kadın özgürlük mücadelesinin en büyük kazanımlarından biri olduğunu belirtti. Modelin, Kürt özgürlük mücadelesi ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigması doğrultusunda inşa edildiğinin altını çizen Buluttekin, eşbaşkanlığın hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti. Kadınların hayatın her alanında mücadele ettiğini dile getiren Buluttekin, “Kadınların; yaşam içinde, belediyelerde, siyasi partilerde ve daha birçok alanda eşbaşkanlık modeliyle karar mercilerinde bulunmaları, kadın özgürlük mücadelesinin en büyük kazanımıdır” ifadelerini kullandı.    'EŞBAŞKANLIK TOPLUMU DEĞİŞTİRDİ’   Eşbaşkanlık modelinin toplumun bakış açısını değiştirdiğini vurgulayan Buluttekin, “Eşbaşkanlık modeli; toplumda, ailede, işyerlerinde ve birçok alanda kendi kendini inşa eden bir model haline geldi. İnsanlar artık başkan demiyor, eşbaşkan diyor. Temsiliyetin yerini bulması verilen mücadelenin karşılığını bulduğunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.   Buluttekin, yerel seçimlere dikkat çekerek, eşbaşkanlık modelinde temsiliyeti sağlaması açısından kadınların aday başvurusunda bulunması gerektiğinin altını çizdi.