Şiddete karşı öz savunmasını alan kadınlar: Elimiz armut toplamıyor 2018-08-10 09:04:04 İSTANBUL -  Şiddet, cinsel saldırı ve tacize karşı öz savunmanın meşru bir hak olduğunu savunan kadınların öz savunma atölyeleri olan ilgisi arttı. Öz savunmanın öncelikle fikirsel olarak bunun farkına varmakla başladığını vurgulayan kadınlar, “Şiddet uygulayan erkeği önce teşhir ediyoruz. Bu yeterli olmuyorsa bizim de elimiz armut toplamıyor” dedi.  Son dönemde kadına yönelik artan şiddet, cinsel saldırı ve tacizin erkek egemen sistemin devamlılığını sağlayan iktidarların kadın düşmanı politikalarından bağımsız olmadığını düşünen kadınlar, bu şiddete karşı öz savunmanın meşru bir hak olduğunda da hemfikir. Bu durum kadınların yoğun ilgi gösterdiği öz savunma atölyelerinin sayısının her geçen gün artması ile kendisini gösterir durumdai   Bu atölyelere katılan ve eğitim veren kadınlar, öz savunmanın önemine ilişkin konuştu.   ‘ARTAN ŞİDDET ÜLKE GÜNDEMİYLE İLİŞKİLİ’   Öz savunma atölyelerine katılan kadınlardan biri olan Buket Karaçaylı’ya göre (24), Türkiye’de kadına dönük artan şiddet, ülkenin politik gündemiyle yakından ilişkili.   Bu şiddetin örneklerine sık sık rastlanılan bir süreçten geçildiğini belirten Karaçaylı, bunun en büyük yansımasıyla OHAL döneminde karşılaştıklarını söyledi. Artan şiddetin yüzde 300 oranında olduğunu da hatırlatan Karaçaylı, “Kadına yönelik şiddet AKP iktidarından önce de var olan bir durumdu ama AKP, daha çok perçinlenip tetiklenen, daha çok arkası sıvazlanan erkek egemen sistemin devamlılığını sağladı. Bu son dönemde çocuk istismarının, cinsel tacizlerin ve kadına yönelik şiddetin artması AKP’nin izlediği politikadan bağımsız değil” dedi.     ‘ÖZSAVUNMA NEFES ALABİLME MÜCADELESİDİR’   Karaçaylı, yaşanan ekonomik krizle birlikte günlük hayattaki kaygı ve stresini eve gittiğinde eşine şiddet uygulayarak çıkaran erkeklerin, iktidarın işine geldiğini de ifade etti. Karaçaylı,  bunu “Erkek aslında yaşatılanların sistem tarafından olduğunu göremiyor. Görse de eve gittiğinde bunun acısını eşinden çıkartıyor ve bu sistemli olarak yapılan bir şey. Erkeklerin rahatlaması bütün hıncını, öfkesini kadınlardan çıkartması zaten iktidarın ekmeğine yağ süren bir şey” sözleriyle açıkladı.   Bu durum karşısında kadının öz savunmaya yönelmesinin devletin ya da var olan egemen sistemin istemediği bir hal olduğunu söyleyen Karaçaylı, nedeni ise şu sözlerle açıkladı: “Çünkü bu, sistemi bozan bir durum. Kadın başkaldıramaz, kadın kendisine yapılan şiddeti kabul etmek zorundadır. Bu sistemli olduğu için de bunu destekleyen bir erkek yargı var. Tıpkı Nevin Yıldırım örneğinde gördüğümüz gibi. Gündeme nasıl geldiğini biliyoruz. Yandaş medya Nevin Yıldırım’ın ismini bilmiyor mesela. Sadece boğaz kesen bir kadın olarak görüyorlar. Ama kadınlar tarafından durum böyle değil. Tamamıyla öz savunma, hayatta kalma, var olabilme ve nefes alabilme mücadelesidir. Biz bunu böyle görüyoruz. Bunun önemi de buradan doğru geliyor. Var olan sistemi, adalet süreçlerini ve haksız tahrik indirimleri kabul etmiyoruz. O yüzden de öz savunma bizim için haktır, meşrudur, önemlidir.”   ‘BİZİM DE ELİMİZ ARMUT TOPLAMIYOR’   Öz savunma atölyesinde eğitmenlik yapan Gözde Çelik (25) ise, şiddet biçiminin kendisini arttırdığında bir savunma mekanizması geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şiddete maruz kalındığında bu durumu teşhir etmemenin, üzerine gitmemenin veya içselleştirmenin kadınları geriye götüreceği görüşünde.    “Kadınlar, erkek şiddeti başladığında sessizce içerlenmek yerine kendini savunma, kendi fiziksel var oluşunun farkında olmalıdır” diyen Çelik, devamında şunları söyledi: “Bu durum herkes için refleksseldir. Kadınlar için artı kritik bir önem taşıyor. Tabi ki erkekleri dövmek, sürekli şiddet uygulamak savunması da yapmıyoruz ama ölüme ve şiddete karşı kadınların kendi yaşamını savunmasının ve öz savunmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bütün kadınların bunu bilince çıkarması, pratik anlamda kendini savunması çok önemli, çünkü sokakta yürürken evde herhangi bir şey yaparken şiddete maruz kalma ihtimalimiz çok yüksek.”    Çelik, bu yönlü olarak şuan içerisinde bulunulan sosyal koşulların iktidar tarafından meşrulaştırıldığını da kaydetti.   İktidarın hukuk sistemiyle, verdiği cezalarla şiddeti olağanlaştırmasına karşı, her türlü öz savunmanın hak olduğunu ortaya koymaya çalıştıklarını vurgulayan Çelik, “Önce teşhir ile başlıyoruz. Bize şiddet uygulayan, baskılayan bütün erkek sistemi teşhir ediyoruz. Eğer bu teşhir yeterli olmuyorsa bizim de elimiz armut toplamıyor. Öz savunmamızı geliştiriyoruz ve fiziksel olarak kendimizi koruyoruz” diye konuştu.   ‘GELİN ÖZSAVUNMANIN HAKLILIĞINI HERKESE GÖSTERELİM’   Bütün kadınları öz savunma atölyelerine katılmaya çağıran Çelik, son olarak “Öz savunma öncelikle fikirsel olarak bunun farkına varmakla ve buna dur demekle başlıyor. Daha sonra fiziksel olarak kendimizi eğitmekle devam ediyor. Her kadının boy, kilo yaş orantısının olmadığı bir şekilde yapacağı bir şey. Gelin hep beraber güçlenelim ve öz savunmanın haklılığını herkese gösterelim” dedi.   MA / Necla Demir