Tutsak kadınlardan 8 Mart mesajı: Yaşasın özgürlük mücadelemiz 2025-03-08 14:32:44   İSTANBUL - “Büyük Kadın Buluşması”na Bakırköy ve Marmara cezaevlerinden mesaj gönderen tutsak kadınlar, mücadele etmeye ve direnmeye devam edeceklerini belirtti.    Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) dönük operasyon sonucu tutuklanan kadınlar, bulundukları Bakırköy Kadın Kapalı ve Marmara cezaevlerinden, İstanbul Kadıköy’de 8 Mart Kadın Platformu’nun öncülüğünde gerçekleştirilen “Büyük Kadın Buluşması”na 8 Mart mesajı gönderdi.   Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Ece Yıldız Karabacak, Özlem Feza Sezer Bayram, Aynur Cengiz, Ayşe Bengi Çelik, Dilek Pos, Kardelen Taş, Melek Kızılca Ok, Şengül Erdoğan, Ayşe Panuş, İlknur Menengeç, Elif Akgül, Zeyfu Fakir, Alya Akkuş, Esengül Demir, Pınar Aydınlar, Saime Oğuzhan, Sema Barbaros, Semiha Şahin, Berfin Azdal’ın ortak gönderdiği mektup şöyle:  “Kadınların eşitlik mücadelesinin gözbebeği, yolumuza ışık tutan günümüz: 8 Mart. Dünyanın pek çok ülkesinde mücadele edenler bugün farklı dillerde ama aynı taleplerle, aynı tonlarda atıyor sloganlarını: Eşitlik, Özgürlük, Barış! Hepimize rehber bir yol arkadaşlığını tarihler boyu bize taşıyan, 8 Mart’ı yaratan ve bugünlere getiren kadınlara selam olsun.  Bugün fabrikalarda, iş yerlerinde güvencesizliğe karşı emeğine sahip çıkan, deresine, nehrine, yaşam alanlarında talana, yıkıma karşı duran, cinayetlere ve şiddete karşı soluksuz mücadele eden, barbarlığa, savaşa ‘hayır’ diyen kadınlar, sizinle güçlüyüz.    SUSMUYORUZ   Bugün yüzlerceniz alanları, Kadıköy sokaklarını doldururken bizler diğer yıllardan farklı olarak sizlere cezaevinden sesleniyoruz. Bunun tesadüf olduğunu düşünmüyoruz. Yan yana olmamız bu yıl bilerek ve isteyerek engellendi. Kadın cinayetlerine, şiddete, emek sömürüsüne ve savaşa karşı sesimiz daha güçlü çıkmasın diye kadınlar hedef alındı, kadın mücadelemiz bu davada yargılandı, yargılanıyor: Çoğumuzun dosyasında kadın platformları, meclisleri, kurultayları var. Bunlar boşuna yazılmadı. Kadınların eşit ve özgür bir yarını kurmak için direnci, umudu, coşkusu, ısrarı, çabası biliniyor ve engellenmek isteniyor. Farkındayız. Bu farkındalıkla öfkeliyiz. Ama sevgili kadınlar emin olun öfkemiz mücadeleye, öfkemiz dayanışmaya dönüşüyor. Burada bir aradayız. Güçlüyüz. Tabii ki burada da kendi 8 Mart programımızı hazırlıyoruz. Coşkunuza ortağız. Bugün alanı dolduran tüm kadınları tek tek kucaklıyoruz. Yaşasın Kadın Dayanışması. Jin jiyan azadi. Susmuyoruz.”    ‘VARDIK, VARIZ, VAR OLACAĞIZ’   Marmara Cezaevi’ndeki tutsak kadınlar adına Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Tanya Kara’nın gönderdiği mektup ise şöyle: “Sevgili kadınlar, Silivri hapishanesinden hepinize kucak dolusu selamlar. Hapishanelerde, sokaklarda, meydanlarda, üniversitelerde direnen, mücadele eden, erkek egemenliğe karşı isyanı yükselten kadınlar olarak son derece dirençliyiz. Kadın düşmanı faşist rejimin bütün saldırılarının odağında biz kadınlar varız. Haklarımıza, hayatlarımıza, bedenlerimize, özgürlüğümüze karşı her saldırıya direnerek yanıt veriyoruz. Çünkü tarihin her kesitinde kadınlar büyük mücadeleler ve direnişlerle yolu açtı. Kadın özgürlük mücadelemizin önderlerinden Rosa Luxemburg’un ‘Vardık, varız, var olacağız!’ sözündeki isyan ve mücadele kararlılığı buluşturdu bizleri.    MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ   2025 yılını ‘aile yılı’ ilan edenlere, LGBTİ+’ların varlığına tahammül edemeyenlere, kadın cinayetlerini meşrulaştıranlara, işçi ve emekçi kadınların emeğini sömürenlere karşı örgütlü mücadelemiz var! Kadın isyanımız var! Yaşanan cins kırımına, savaş politikalarına, yoksullaşma krizine asla sessiz kalmayacağız. Binlerce, milyonlarca kadının, LGBTİ+’nın özgürlüğü, eşitliği ancak kadın özgürlük mücadelemizin kararlı duruşuyla birlikte, mücadelesiyle kazanılacak; buna yürekten inanıyoruz. İçinden geçtiğimiz süreçte yüzlerce arkadaşımız gözaltına alındı, tutuklandı.   JİN JÎYAN AZADÎ   Biz de bu saldırının hedefinde olduk. Her yıl 8 Mart’ın örgütlenmesinde büyük emekler harcayan, kadın platformu içinde çalışmış biri olarak 2 yıldır 8 Mart’ı hapishanede karşılıyorum. Mekanın hiçbir öneminin olmadığını biliyoruz. Kadıköy-Beşiktaş İskelesi, Taksim ya da bir hapishane hücresi fark etmez; sesimiz, isyanımız hep birbirine karışıyor. Her yerde direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz. Yaşasın Kadın Özgürlük Mücadelemiz. Jin jiyan azadi.”