Hafife Temel’in çığlığını duyan olmadı 2018-02-13 11:53:30 VAN - Yıllardır sistematik şiddetine maruz kaldığı eşi Ahmet Temel tarafından öldürülen Hafife Temel'in saatlerce çığlık atarak yardım istemesini kimse duymadı.  Van’da 8 Şubat tarihinde İpekyolu ilçesine bağlı Serhat Mahallesi Güneş Sokakta oturan 80 yaşındaki Hafife Temel, yıllardır sistematik şiddet gördüğü eşi Ahmet Temel (82) tarafından öldürüldü. Temel’in öldürüldüğü toprak damlı ve oldukça eskimiş evde, kapısına asılan aylık su faturasıyla evin yan tarafına kurulan mavi renkli iki odalı bir konteynır dikkat çekiyor. 20 yıldır aynı mahallede eşi Ahmet Temel ve 7 çocuğundan en küçüğü Hasan ile yaşayan Hafife Temel’in olay gecesi yaşadıkları tüyleri diken diken ediyor. O gece saatlerce çığlık atarak yardım isteyen Temel'e hiçbir komşusunun cesaret edip yardım edememesi ise cinayetin boyutlarını ortaya koyuyor.     Ensesinden aldığı ağır darbe sonucu 2 gün Lokman Hekim Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde kaldıktan sonra yaşamını yitiren Temel, yapılan otopsi işlemlerinden sonra birkaç akrabasının katıldığı törenle Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi. Katil zanlısı Ahmet Temel, olaydan bir gün sonra gözaltına alınıp serbest bırakılırken, eşi Temel dün yaşamını yitirince tekrar gözaltına alınarak tutuklandı.     EVİN HER TARAFINA SİNMİŞ YOKSULLUK    Temel'in komşularından Behice Temel ile birlikte polislerin ayakkabı izi bıraktığı evin içine giriyoruz. Temel'in toprak damlı evi, yağmur ve kardan dolayı adeta çökme noktasında gelirken, içeriye giren herkesi küflü ve çürümüş çamaşır kokusu rahatsız ediyor. İki odalı bir salonu bulunan evde kırık 2 çekyat ve çamura bulanmış bir halı, Hafife Temel’e ait olduğu anlaşılan birkaç kıyafet ile salonun orta yerinde duran baş örtüsü dışında eşya yok.  Terk edilmiş evde dikkat çeken bir diğer nokta ise, salondaki toz ve çamurdan net anlaşılmayan ve evin birçok noktasında gözüken kan izleri. Temel'in komşusu Behice Temel, yaşanan drama dikkat çekmek amacıyla evin her köşesini ve küf tutan duvarları tek tek gösteriyor. Behice Temel, eşini öldüren Ahmet Temel'in evin yanında bulunan toprak damlı evden daha iyi koşullarda olan mavi konteynırda yatıp kalktığını belirterek, Hafife Temel'in oğlunun evde olmadığı zamanlarda tek başına kaldığını belirtti.    'O CANAVARIN YÜZÜNDEN HAFİFE'Yİ KURTARAMADIK'   Temel, Hafife Temel'in yıllardır bir ayağından sakat olduğunu ve yürümekte çok zorlandığını ifade ederek, "Hafife teyze, sapasağlam bir insandı. Sonra ayağı sakatlandı o sakatlığının da bu adam yüzünden oluştuğu söylendi. Yani kadını döverek o hale sokmuş. Çok vicdan azabı çekiyorum. Ahmet denen o canavarın korkusu yüzünden Hafife teyzeyi kurtaramadık. Zaten gece yarısıydı, önce Hafife teyzenin çığlıkları geldi, sonra birkaç saat sonra polisler ve ambulans geldi. Çocuklarımla evdeydim ama korkudan çıkamadım. Biz silah sesi duymadık; ama adamın yıllardır evde silahı vardı. Kaç defa hepimizi o silahla tehdit etti. Ya o silahla vurmuş ya da döverek öldürmüş. Polisin sabah bize söylediği tek şey; 'Yaşlı kadın çok kan kaybetmiş erken haber verilseydi kurtulurdu' sözleri oldu" diye konuştu.    'OĞLUNUN EVDE OLMADIĞI GECE ÖLDÜRDÜ'   Hafife Temel'in yoksulluk ve şiddeti bir arada yaşadığını anlatan komşusu Temel, "Kadın çok yaşlı olmasına rağmen çektiği eziyetler bitmedi. Onlarla yaşayan oğlu olmasaydı zaten çoktan öldürülmüştü. Ahmet biraz bu oğlundan çekiniyordu. O evde olduğu sürece eşini dövemiyordu. Olayın yaşandığı gün Hafife teyzenin oğlu evde yoktu, herhalde birkaç gündür iş aramak için başka yere gitmişti. Şimdi oğlu nerede biz de bilmiyoruz. Bunca şey yaşandı; ama daha gelmedi. Kadının eziyeti hiç bitmedi, bazen elini, bazen kafası kırardı. Bir kere yine parmaklarını kırmıştı, kadın gizli saklı geldi yanıma onu götürdük ve tedavi ettirdik. Hepimiz Ahmet'in yaptığı işkencelere şahittik. Ama hiçbir şey elimizden gelmezdi, adamın zulmünden dolayı hiçbir çocuğu akrabası gelip sormazdı. Hafife teyzenin çamaşırlarını bazen biz yıkar, ekmeğini pişirirdik. Yaşlı ve sakat haliyle gece gündüz o zalim adamın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır, işlerini yapardı" dedi.    'HEPİMİZİ SİLAHLA TEHDİT EDİYORDU'   Hafife Temel'i yaşamını yitirmeden 2 gün önce sokakta gördüğünü ve elindeki ekmek poşetiyle kısaca sohbet ettiğini dile getiren Kaya, "Onu gördüğümde bastonuyla zar zor yürüyordu. Sol gözünden ameliyat olduğunu bana söyledi. İyice hastalıkları artmıştı, durumu kötüydü. 'Bize gel' dedim; ama Ahmet'in korkusundan çıkamıyordu. Ahmet defalarca bana ve çocuklarıma da saldırdı, kafamı kürekle kırdı. Karakolluk olduk. Gittim polise, 'Silahı var, o silahı alın elinden bir gün birimizi vuracak' diye. Polis bana ne dedi biliyor musunuz? 'Senin de silahın olsun' cevabını verdi. İşte o günden sonra ne şikayet ettim, ne de polise gittim. Sadece kendimizi uzak tutarak koruyabiliyorduk" ifadelerini kullandı.    MA / Nimet Ölmez