ŞIRNAK - Almanya’dan Cizre’ye ziyarete gelen heyet, kayyum politikası ve Cizre’deki seçim atmosferine dair bilgi aldı. Heyet ile görüşme de bulunan HDP’li Nuran İmir, Avrupa’nın açlık grevlerine sessizliğini eleştirerek, artık bir şeyler yapılması gerektiğini vurguladı.

 

Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler (IPPNW) Organizasyonu kapsamında aralarında doktor, psikolog ve barış aktivistlerinin de yer aldığı bir heyet yerel seçimler öncesi seçim çalışmalarına dair  Şırnak ve Cizre ilçesinde ziyarette bulundu. Sabah saatlerinde Şırnak’ta Şırnak Barosu’nu ziyaret eden heyet öğleden sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre İlçe Örgütü'nü ziyaret etti. Gelen heyette Dr. Gisela Penteker, Dr. Elke Schrage, Ernst- Ludwig İskenius, Johanna Adickes, Sigrid Ebritsch, Friedrich Vetter, Marit Vahjen, Sara Kokemüller yer alırken, heyet HDP İlçe Eşbaşkanı Güler Tunç tarafından karşılandı. Görüşmeye HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir de dâhil oldu.

 

Sokağa çıkma yasaklarından sonra HDP’nin seçim çalışmalarını yürütüp, yürütemediği, kayyum politikasının kentteki durumunun sorulduğu görüşmede özellikle Cizre bodrumlarından sonra halkın psikolojik durumu ve çocuklara yansıması da ele alındı.

 

Heyet tarafından özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim meydanlarında “Yeniden kayyum atarız” söylemlerini bölge halkının ve HDP siyasetçilerinin nasıl değerlendirildiği soruldu. HDP İl Genel Meclis üyesi Ali Akdeniz, “Bir gün de olsa biz kendi irademizi alıp, o kayyumu göndermeye niyetliyiz. Atayabilirler mi ? diye sorarsınız. Hak hukuk kalmadığı için tabi ki atayabilirler” yanıtını verdi. 

 

‘DEMOKRAT OLDUĞUNU GÖSTERMEYE ÇALIŞIYOR’

 

Heyete yönlendirilen soruya heyet adına cevap veren Gisela Penteker, “Dünyaya seçimlerle demokratik olduğunu göstereceğini düşünüyor. Kayyum atayacağını söylüyor amma seçimler yaparak, demokrat olduğunu göstermeye çalışıyor. Yoksa her seçim ekonomi demek, para harcamak anlamına gelir” diye konuştu.

 

‘BİRÇOK ACI YAŞANDI’

 

Yasaklardan sonra özellikle çocukların psikolojik durumları ve kayyum icraatlarını aktaran Tunç da Cizre’nin bir direniş kenti olduğunu vurgulayarak, 1990’lı yıllardan bu yana bir çok acı yaşanmasına rağmen halkın hem iradesine, hem de kendine sahip çıktığını vurguladı. Sokağa çıkma yasakları döneminin ağır bir dönem olduğunu da vurgulayan Tunç, yaşananların travmasını hala yaşayan bir çok aile olduğunu da belirtti.

 

İmir’e de sorular yönelten heyet, bölgedeki eğitimin durumunu sorarak, yasaklardan sonra eğitim alanında yaşanan sorunlar olup, olmadığını sordu. Heyete yanıt veren İmir, Kürt halkının yıllardır dilinin yok sayıldığını belirterek, yasak sırasında bölgedeki öğretmenlerin mesajlarla kenti terk etmesinin istendiğini hatırlattı. Özellikle Şırnak merkez ve Cizre’de yasak döneminde eğitimin çok aksadığını kaydeden İmir, “Yasak sonrasında bölgede görev yapan bir çok öğretmen ihraç edildi. Getirilen eğitmenlerde AKP’nin politikasının yürütücülüğü görevini yürütme misyonu taşıyor. Özellikle İmam hatipleştirme yönünde eğilimler var” dedi. 

 

‘AVRUPA ARTIK BİRŞEYLER YAPMALI’

 

Avrupa ülkelerini de eleştiren İmir, özellikle Türkiye ve Avrupa’da başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine uygulanan sessizliğin kabul edilemez olduğunu söyledi. Kürt halkının da diğer halklar gibi temel haklarını talep ettiğini ifade eden İmir şöyle devam etti: “Bugün arkadaşlarımız bedenlerini ölüme yatırmış durumda. Avrupa’nın sadece bir açıklama ile Türk hükümetini, AKP iktidarını kınaması kabul edilemez. Biz de diğer halklar gibi onurlu bir yaşam için mücadele ediyoruz. Bu sessizlik artık son bulmalı.”

 

Heyet, Türkiye’de yaşanan durumları Almanya’da gündeme getireceklerinin sözünü vererek, ilçeden ayrıldı.