Alevi örgütlerinden Kılıçdaroğlu'na Ozan Arif tepkisi: Özür bekliyoruz

img
ANKARA - Kemal Kılıçdaroğlu'nun Arif Şirin ile ilgili övgülerine tepki gösteren Alevi örgütleri, “Alevilerin, devrimcilerin katillerine övgüler dizerek bizim sabrımızı taşırmıştır. Kılıçdaroğlu’na sormak gerek, 'Ozan Arif bizim katillerimizi övdü, sen ise Ozan Arif’i övdün, ne farkınız var?” diyerek özür beklediklerini kaydetti. 
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun milliyetçi-ülkücü çevrede tanınan Arif Şirin'i, Alevi ozanlarıyla eşit tutmasına Alevi örgütlerinden tepki geldi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Bektaşi Federasyonu ve Bileşenleri, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Bileşenleri, Alevi Vakıfları Federasyonu ve Bileşenleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Demokratik Alevi Dernekleri ortak bir açıklama metni yayınladı.
 
Metinde yer alan açıklama şöyle: "Kılıçdaroğlu önce, faşist Ekmeleddin’i sonra Madımak katillerinden Karamollaoğlu’nu dayattı, şimdi ise bir faşisti övüyor. Açıkça bize hakaret ediyor.
 
'Pir Sultan Abdalım Can Göye Ağmaz
Haktan Emir Olmasa Rahmet Yağmaz
Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Değmez
İlle de Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni'
 
Cumhuriyet tarihi boyunca, Aleviler eşitlik, demokrasi, laiklik için mücadele ederken ırkçı faşistler ülkemizin aydınlık yüzü gençlerimizi katletmişler, devrimci gençlerin katillerine methiye dizmek ise Ozan Arif gibi faşist ırkçılara kalmıştır. Alevilerin yoğunlukla destek olduğu CHP’nin Genel Başkanı biyolojik de olsa Alevidir. Bugünkü grup toplantısında Alevilerin, devrimcilerin, yani Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın katillerine övgüler dizerek bizim de sabrımızı taşırmıştır.
 
Kılıçdaroğlu’na sormak gerek, 'Ozan Arif bizim katillerimizi övdü, sen ise Ozan Arif’i övdün, ne farkınız var?
 
Hiç kimsenin haddi değildir ki; bir katil övücü ile Pirimiz Pir Sultan Abdal’ı, Aşık Veysel’i, Aşık Daimi’yi aynı kefeye koysun.
 
Hızır’ın Pir Sultan Abdal’a hizmeti ve müritliği yedi yıl sürer. Hızır yedi yıl sonunda Pir Sultan Abdal’dan müsaade ister ve ‘Pirim bana himmet edin, ruhsat verin büyük adam olayım, bu bozuk düzene karşı çıkayım’ der. Pir Sultan Abdal ona ‘Hızır ben sana ruhsat da veririm, himmet de, müsaade de ederim etmesine ama; sen büyük adam olunca kendini kaybedersin, aslını unutursun, yetiştiğin yeri unutursun, gelip beni bile asarsın’ der.
 
Günümüz Hızır Paşalarına gelsin…
 
Ülke demokrasi ve hukuktan uzaklaşmışken ve ülkemizin çeşitliliği yok edilmeye çalışılırken demokrasiden, hukuktan ve adaletten söz eden partinin liderinin böyle bir söylemde bulunması manidardır. Bu partide siyaset yapan milletvekillerine, siyasi kadrolara sesleniyoruz. Bu söylemi içinize sindiriyorsanız size de söylenecek sözümüz var. “Yürü bre Hızır paşa senin de çarkın kırılır, güvendiğin padişahın o da bir gün devrilir.
 
Demokratik bütün kanalların kapatıldığı Türkiye’de, biz Aleviler açısından da bu seçimler büyük önem taşımaktadır. Çünkü 73 millete bir nazarla bakan, tercihini her zaman demokrasiden, laiklikten yana kullanan Alevi toplumu, her şeyin tekleştirildiği ve farklı inançların yok sayıldığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz.
 
Alevi toplumu olarak tarihten bugüne kadar baskıcı yönetime karşı demokrasi güçlerinin yanında yer aldık. Alevi sivil toplum kuruluşları ve Alevi toplumu, içlerine sindirmedikleri birçok adaya ülkenin siyasi atmosferi değişsin diye bugüne kadar ‘kerhen’ destek vermişlerdi.
 
Her şeyin giderek birbirine benzetildiği, farklı inançların yok sayılarak silikleştirildiği ve önemsiz hale getirildiği bir sürece izin vermeyeceğiz. İktidarın zaten yok saydığı Alevilerin ve farklı inanç gruplarına sahip azınlıkların, ana muhalefet tarafından da yok sayıldığını görmekteyiz.
Bizim de söyleyecek sözümüz var! Biz Aleviler, değerlerimiz ile oynanmasını asla kabul etmiyor ve özür bekliyoruz.”