Peköz: İdlib operasyonu Türkiye’ye çok yönlü kaybettirir

img

ANKARA - Suriye’deki son gelişmeleri değerlendiren Ortadoğu uzmanı Mustafa Peköz, Rusya’nın önümüzdeki aylarda İdlib’e saldıracağını ve operasyonunun Türkiye’ye çok yönlü kaybettireceğini söyledi.

Ortadoğu Uzmanı Dr. Mustafa Peköz, Suriye, İran başta olmak üzere Ortadoğu’daki son gelişmeleri, Türkiye’nin tutumunu ve Rusya ile ABD’nin politikalarını değerlendirdi. Peköz, Rusya’nın olası İdlib operasyonu için de, “Türkiye’ye çok yönlü kaybettirir” dedi. 
 
 ‘İDLİB’DE İŞLER İYİ GİTMİYOR’
 
Peköz, Rusya ile Türkiye’nin üzerinde anlaştığı ancak gelinen süreçte çözüme kavuşturulamayan İldib meselesinde bir gelişmenin sağlanmadığını söyledi. İdlib’de işlerin Türkiye açısından iyiye gitmediğini belirten Pekgöz, “Rusya böyle bir adım atarak uluslararası alanda İdlib üzerinde gelecek bir kısım hamleleri boşa çıkartma taktiği olduğunu söylemiştik. Zaten gelişmelerde bunu doğrulamaktadır. Gelinen aşamada,  İldib’de işlerin iyi gitmediğini, söz konusu çatışmasız bölgelerin oluşturulmadığını,  İslamcı örgütlerin ağır silahlarını çekme girişiminde bulunmadıkları ortaya çıkmıştır” dedi.
 
‘RUSYA MESAJI VERİYOR’
 
Rusya’nın İldib krizinde Türkiye’ye biçtiği rolü Türkiye tarafından yerine getirilmediğini belirten Peköz, ancak Rusya’nın Türkiye’yi onure ederek, ciddi çaba harcadığını ancak başarılı olamadığı mesajını verdiğini söyledi. Peköz, “Rusya böyle yaparak İdlib’de çıkacak savaşta Türkiye’nin katılımcısı olması için taktik yapıyor. İkincisi ise, kendisine savaş için nesnel zemin hazırlıyor. Rusya’nın bir diğer isteği ise, Türkiye’nin radikal İslamcı örgütlerle çatışması. Özün özü şudur, Rusya Türkiye ile İdlib üzerinde yaptığı çatışmasızlık anlaşmasının yürümediğini teyit ediyor ve Türkiye’yi karşısına almadan buraya müdahale zemini oluşturuyor” diye belirtti.
 
‘İDLİB CİDDİ SORUNLAR YARATACAK’
 
Peköz, kente dair değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Türkiye seçime doğru gidiyor. Önümüzdeki Mart ayında öngörülen İdlib savaşı, Türkiye’nin iç dinamikleri bakımında çok ciddi sorunlara yol açacaktır. Birincisi Türkiye’nin radikal İslamcılara yönelik pozisyonu nasıl olacaktır. Putin ve Rusya Savunma Bakanlığı İdlib operasyonunu kastederek, bu sürecin ısrarla Türkiye tarafından çözülmesi gerektiğini söylüyor. Yani böyle bir operasyona Türkiye’nin dâhil olmasını sağlamaya çalışıyor. Bu tabii ki radikal İslamcılar ile Türkiye ilişkilerinde ciddi bir kırılmaya sebep olacaktır. Radikal İslamcıların doğal olarak Türkiye’ye tutum almalarını sağlayabilir. İkinci olarak bir göç sorunu yaşanacak.
 
TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ KAYBEDECEK
 
Bir diğer sorun da Türkiye’nin Efrin ve El Bab’taki inisiyatifini büyük oranda kaybetmesi olacaktır. Eğer Türkiye İdlib’de Rusya ile birlikte savaşa girerse, Türkiye’nin gerek El-bab’ta gerek Efrin’de gerekse de Suriye’nin farklı yerlerinde desteklediği İslami örgütlerle arası açılacaktır. Yine bunun sonucunda, Efrin ve El-bab’taki radikal İslamcılar da hem ÖSO ile çatışmaya gireceklerdir hem de Türk askeri güçleri ile çatışmak zorunda kalabilirler. Bunun bir diğer anlamı da bu bölgeleri kontrol etmeye çalışan Türkiye’de ciddi bir istikrarsızlık ve risk gündeme gelecektir. Sonuç olarak Türki’nin orada ki etki alanını tümü ile sıfırlayacaktır ve Türkiye çok yönlü kaybetmeye başlayacaktır. Onun için Mart’a doğru yapılması planlanan İdlib operasyonunda Türkiye’nin alacağı pozisyon son derece önemlidir. Yine Türkiye eğer ‘Ben yokum’ derse,  Türkiye İran ve Rusya ilişkilerindeki denklemi dışında kalacaktır. Bu da Türkiye için farklı yeni sorunlar oluşturacaktır.”
 
‘ABD DIŞINDA TUTMAYA ÇALIŞIYOR’
 
ABD’nin İdlib krizini muhatap almak istemediğini düşünen Peköz, bunun sebebini ise şöyle açıkladı: “Çünkü ABD İdlib’de bir çatışma ve çelişki çıkacağını biliyor. Türkiye’yi de İdlib süreci dışında tutmaya çalışıyor. Sorun şu. ABD, şuan Rusya-Türkiye-Radikal İslamcı örgütlerle yapılan görüşmelerde çatışmasız bölgelerin oluşturulmasının geçici olduğunu biliyor ve görüyor.” 
 
‘TÜRKİYE’NİN KÜRT BÖLGELERİNE OPERASYON ŞANSI YOK’
 
Türkiye’nin Kürt oluşumlarına karşı tehditlerine ilişkin de konuşan Peköz, mevcut durumda Türkiye’nin Kürt bölgelerine yönelik operasyon yapma şansının olmadığını ifade etti. Peköz, şöyle devam etti: “Türkiye tarafından Kürt taraflarına bir kısım top atışları oldu. Ancak ABD Kobane’den  Kamışlo’ya kadar 13 gözlem noktası kurma kararı aldı. Şimdi ABD’nin bundan geri adım atması söz konusu olmayacaktır. Bu bölgelerde gözetleme kulelerinin bulunduğu her alan, ABD’nin güvenlik alanı olarak ifade ediliyor. Buradaki korumayışını da Demokratik Suriye Güçleri ile birlikte yapacaktır. Türkiye’nin yapacağı herhangi bir operasyon ABD’ye yapılmış sayılacaktır. Türkiye’nin hem askeri, hem de politik olarak böyle bir riski göze alamayacağını herkes biliyor. ABD bunu Türkiye’ye rağmen yapıyor. Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen yapıyor. Demek ki ABD, Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen bölgedeki etkinliğini arttırıyor. Gerek gözlem kuleleri ile gerekse de özellikle Rakka bölgesinde Kobané bölgesinde kurduğu askeri üsler ile kalıcı olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak Türkiye’nin oralara operasyon yapma ya da oralara girme şansları zor.”
 
‘ABD YGP MODELİNE BENZER BİR MODEL OLUŞTURMAK İSTİYOR’
 
Peköz, ABD’nin Ortadoğu’da YPG modeline benzer bir Kürt askeri yapılanma üzerinde çalıştığını söyledi. Özellikle son dönemlerde Federal Kürdistan Bölgesi’nde Peşmerge’nin NATO sistemine göre yeniden reorganize edildiğini vurgulayan Peköz, şunları dile getirdi: “Artık KDP’nin 80’inci Peşmerge birlikleri, YNK’nin birlikleri olmayacak. Bütünü ile merkezileşmiş, bir biçimi ile ulusal ordu biçiminde yeni bir organizasyona gidiliyor. Son dönemlerde askeri konferanslar, toplantılar yapıldı. ABD ve NATO’dan subaylar geldi, Bu süreç hızlı bir şekilde ilerliyor. İkincisi Güney’de hükümet yapısı da yeniden organize ediliyor. Bir biçimi ile ABD DSG’ye özellikle de YGP örgütlenmesine benzer bir model oluşturmak istiyor. Çünkü ABD DSG’deki başarıyı gördüler ve tek merkezde bir güç olmayı gördüler. Tek merkezde aserileşmenin daha başarılı olacağını gördüler. Bunu bugün Güney Kürdistan Yönetimine dikte ettirmeye çalışıyorlar. Ve böyle bir model ortaya çıkartmaya çalışacaklar. Bir biçimde Rojava’da başarılı olan model, bugün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimindeki Peşmergeler de uygulanmaya başlanacak. Süreç oraya doğru gidiyor. Böylece partiler üstü bir ordu ortaya çıkacak. İşte tankları, topları olan çok güçlü bir ordu ortaya çıkacak. Onun için Kürtler arasındaki kopmuş gibi görünen iletişim önümüzdeki süreçlerde bütünlüğü sağlanacaktır.” 
 
‘ABD’NİN KÜRTLERE İHTİYACI VAR’
 
Peköz, sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Kürleri sevdiği için Kürtler ile hareket etmiyor aslında, ihtiyacı olduğu için onlar ile birlikte çalışıyor.  Bölgedeki denklemleri ve çıkarları için birlikte işbirliği yapıyor.  Ki bu da Kürtlerin işine geliyor. ABD’nin mecburiyeti var. Yine ABD’nin PKK’yi tasfiye politikası izleyip, bitirme strateji içerisinde olacağını hiçbir şekilde düşünmüyorum. Sadece çizgisine uyumlu bir strateji izlemesini istiyor.”
 
MA / Selman Güzelyüz