‘OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu suç işliyor!’

img

ADANA - HDP’nin Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, bir “oyalama” aracına dönüşüp, anayasal suç işlemekle suçladığı OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu üyelerinin yargılanması gerektiğini söyledi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilip, iki yıl boyunca uygulamada kalan Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde tam 36 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarıldı. Çıkarılan bu kararnameler ile kamuda, emniyet, ordu, yargı ve akademide 125 bin 806 kişi görevlerinden ihraç edildi. Yine onlarca kurum ve dernek kapatıldı.
 
Mağduriyetlerin önüne geçme iddiasıyla ise, 2017 yılında yine 685 sayılı bir KHK ile OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kuruldu. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, KHK mağdurlarının yaşadığı sorunları ve Komisyon’un kurulma amacını Mezopotamya Ajansı'na (MA) yorumladı.
 
Herkes kesimden insandan son günlerde ‘Artık bu ülkede yaşanmaz. Bu ülkeyi terk etmek lazım’ şeklinde cümleleri çok fazla duyduğunu aktaran Gergerlioğlu, bilim insanları başta olmak üzere insanların bu ülkeden kaçmak istediğini üzerinde durdu.
 
‘SOSYAL ÖLÜM’ YAŞIYORLAR
 
En çok da KHK mağdurlarının ülkeyi terk etmek istediğini söyleyen Gergerlioğlu, KHK mağdurlarının maddi ve manevi olarak “sosyal ölüm” yaşadığını ifade etti.
 
Gergerlioğlu, "1945 yılında Almanya'dan bilim insanları Türkiye'ye gelirdi. Alman bilim adamları Türkiye'de tıp öğretmişti. Ancak şimdi zaman değişti. Buradaki bilim insanları Almanya'ya kaçmaya çalışıyor. Bu da Türkiye'de demokrasi anlamında en kadar bir gelişmenin yaşandığını net olarak gösteriyor. Bu istek bile Türkiye'nin en kadar vahim bir noktada olduğunu gösteriyor. Bu ülkenin gelişmiş ve nitelikli her kesimden insanı ülkeyi terk etmek istiyorsa; o ülkede çok büyük bir sorun var demektir. Hükümet yetkilileri ise, dışarıdan bilim adamları getirmeye çalışmakta. Ancak kendilerinin oluşturduğu Türkiye'yi görememekte" ifadelerini kullandı.
 
Benzer şekilde KHK mağduru olmayan akademisyen ve bilim insanlarının da gelecek kaygısı yaşadığı için mutsuz olduğunu belirten Gergerlioğlu, bu durumun bilim ve akademide yaşanan üretimsizliğe ve gerilemeye yol açıp, Türkiye’deki üniversitelerin dünyada ilk 500'e girememesini örnek gösterdi. Gergerlioğlu, "Böyle bir ortamda bilim olmaz. Bilim insanı da olmaz. O yüzden son derece umutsuz ve karamsar bir ortamda bilim insanlarımız yurt dışına çıkmak için fırsat aramakta" dedi.
 
OHAL KOMİSYONU ‘OYALAMAYA’ DÖNÜK
 
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun ise, bir “engelleme ve oyalama” komisyonu olarak kurulduğunu ifade eden Gergerlioğlu, nedenini ise şöyle açıkladı: 
 
"Türkiye'de insanların hukuka erişmesini engellemek için bu komisyon kuruldu. 2,5 yıldır Türkiye'de insanlar hukuka kavuşamıyor. İlk başta İdare Mahkemesi’ne gittiler. İdare Mahkemeleri, 'biz sizinle uğraşamayız' deyip reddettiler. Anayasa Mahkemesi'ne gittiler. 'Bunlar bizim değil, gidin' dediler. AİHM'e gitti insanlar. AİHM de 'Ben sizinle uğraşamam' dedi. Döndüler çaresiz bir şekilde onlar herhangi bir hukuk yolu da gösterilmeyecekti. Avrupa'nın teklif etmesi ve AİHM'de uygun görmesiyle OHAL Komisyonu diye bir ucube kuruldu. Resmen bir ucubeydi. Resmen ne olduğu belli değildi. Hukuk yolu mu? İdari yargı yolu mu? Ne olduğu belli değil. Sizi mağdur ve ihraç edenler, sizi tekrardan değerlendirecek. Kötü niyetli olanlar tekrardan bir kötü niyet süzgecinden sizi geçirecekler. Tabi ki de öyle oldu. Hukuksuz bir şekilde ihraç edilenler, hukuksuz bir şekilde değerlendirmeye tabi tutuldu. Keyfe göre ya kabul edildi ya da reddedildi." 
 
‘YARGILANMASI GEREKEN KOMİSYON’UN KENDİSİ’
 
Komisyonu'nun bugüne kadar yapılan 125 bin başvurudan sadece 42 binini sonuçlandırdığı bilgisini paylaşan HDP’li vekil, ortaya çıkan bu sonuçla komisyonun ne kadar kötü niyetli ve ağırkanlı olduğunu gösterdiğini belirtti.
Görevlerine iade edilenlerin oranının yüzde 7,5 civarında kaldığı üzerinde duran Gergerlioğlu, “Bunun en kadar hukuki olduğu tartışmalı. Çünkü hangi kritere göre iade ve ret edildiği belli değil. Tamamen şüpheli kriterlere göre bunlar yapılıyor. Takipsizlik ve beraat alanlar komisyon için hiçbir şey ifade etmiyor. Kendisini Anayasa'nın üstünde gören Komisyon, Anayasa’yı ihlal edip, anayasal suç işliyor. Aslında yargılanması gereken Komisyon’dur. Değerlendirmesi gereken Komisyon değildir. Bu komisyonun böyle bir niteliği yoktur. Komisyonun yargılanması gerekiyor. Çünkü Anayasa'yı ihlal ediyorlar. Beraat almış bir insanı hangi Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu suçlu olarak ilan edebilir. İşte bu kurum ilan ediyor. 'Biz seni terörist olarak görmeye devam edeceğiz' diyor. Bir anlamı olmayan irtibat ve iltisaklı kelimelerini kullanıyor. Anlamı bilinmesin diye özellikle bunlar seçilmiş. Bunlara göre hareket ettiğini ifade ediyor." diye konuştu.
 
Bu yüzden Komisyonu'nun lağvedilmesini gerektiğini söyleyen Gergerlioğlu, KHK'lerle ihraç edilenlerin aileleri ile birlikte toplumdan izole edilmesi üzerinde de durdu. 
 
Şimdiye değin 60'a yakın KHK'linin yaşamına son verdiğini hatırlatan Gergerlioğlu, KHK'lilere tek tek hak arayışına çıkmak yerine birlikte mücadele etmeyi salık verdi.
 
Gergerlioğlu, "KHK mağdurları sadece kendi iadeleriyle bir şeyin biteceğini sanmasınlar. Ülkede büyük bir hukuksuzluk var. Büyük bir zulüm ve zalimlik var. Sadece kendi iadeleriyle bitecek bir sorun yok. Zaten iade edilseler bile ‘üçüncü insan’ yani şüpheli muamelesi görmeye devam ediyorlar. Ülkede bir demokrasi ve hukuk sorunu var. Bunlar giderilmedikçe biz bir yere varamayız. Mücadeleye devam etsinler. KHK'liler 2,5 senedir seslerini çıkaramadılar. Tüm KHK'lileri bulundukları illerde, kendi bulundukları meslek gruplarında birlikte olmaya ama en başta siyasi ve görüş farklılığı olmaksızın her kesim mağdur KHK'liyle birlikte bir araya gelerek bu birlikteliği gerçekleştirmeye davet ediyorum. Üzülmesinler, yılmasınlar, boyun eğmesinler yarınlar mutlaka KHK'lilerin zaferleriyle sonuçlanacak" diye konuştu.
 
MA / Hamdullah Kesen