MARDİN - HDP'nin önceki dönem Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, hakkında verilen cezanın bozulması üzerine yeniden başlayan davanın 2'nci duruşmasında da tahliye edilmedi. Yıldırım, SEGBİS'le ifade vermeyi reddetti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin eski Milletvekili Gülser Yıldırım'a verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulmasının ardından yeniden başlayan yargılamanın 2'nci duruşması Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Avukatların hazır bulunduğu duruşmayı, Yıldırım'ın yakınlarının yanı sıra HDP Mardin il ve ilçe örgütü temsilcileri ile HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay izledi. Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yıldırım ise, daha önce mahkemeye getirilme isteğine cevap verilmemesinden kaynaklı Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla savunma yapmayı reddetti.
'CENAZE TÖRENLERİNE KATILMAK SUÇ DEĞİLDİR'
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada ilk olarak söz alan Yıldırım'ın avukatı Azad Yıldırım, iddianamede yer alan bir cenazenin teslim alınmasına ilişkin HTS kayıtlarının ısrarla istenmediğine dikkat çekti. Mahkemeyi görevini yapmamakla suçlayan Av. Yıldırım, müvekkilinin cenaze törenine katılmakla suçlanmasının kanuni olmadığını belirtti. Yıldırım, "Kanunda cenaze alıp teslim etmenin bir suçu yoktur. Hem yetkili kurumların bilgisi dahilinde alınan bu cenazeler ailelerine teslim edilip defnedilmiştir. Bu toplumun inançları çerçevesinde gerçekleştirilen bir ritüeldir. Müvekkilim başka cenazelere de katılmıştır. Ancak o cenazeler hakkında bir soruşturma açılmamıştır. Burada cenazeler arasında da bir ayrım söz konusudur. Eğer ki cenazeler arasında bir ayrım yapılıyorsa biz bunu bilelim. Ama biliyoruz ki; cenazeler arasında ayrım yapılmaz" diye konuştu.
'VALİNİN HABERİ VARDI'
Ardından söz alan Av. Erdal Kuzu ise, dosyada bahsi geçen cenazenin alınışı sırasında Meclis'e kayıtlı bir telefon ile Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı'nın arandığını kaydetti. Cenazeden Mardin Valisi ve Mardin Vali yardımcılarının da haberdar edildiğini dile getiren Kuzu, köy muhtarı ve köylülerle birlikte olayın nasıl geliştiğinin araştırılmasını talep etti.
Müvekkilinin, hakkındaki soruşturmadan haberdar olmasına rağmen Avrupa'dan kendi isteği ile dönüş yaptığını hatırlatan Kuzu, yapılan suçlamaların 2015 yılı öncesine dair olduğu ve tüm fezlekelerin Meclis'te olması nedeniyle delilleri karartma riskinin olmadığını belirterek, tahliye talep etti.
Avukat Gülistan Duran da, tutukluluk halinin infaza dönüştüğünü belirterek, Yıldırım için istenen cezanın maksimum 7 yıl olduğunu ve tutukluluk halinin siyasi saiklerle açıklanabileceğini söyledi. Duran, tutukluluk halini "Onun şahsında bir halkın iradesi yargılanmak isteniyor" şeklindeki değerlendirmeyle tahliye istedi.
Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 30 Kasım’a erteledi.