Çadır Kent'teki fuhuş skandalını Meclis'e taşındı

img

URFA - Urfa Ceylanpınar’da bulunan Telhamut Çadır Kenti’nde kalan mülteci kadınların kamp çalışanları ve belediye çalışanları tarafından fuhuşa zorlanmalarına dair ortaya çıkan skandal, HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü tarafından Meclis’e taşındı. 

Urfa’nın Ceylanpınar ilçesindeki Telhamut Mülteci Kampı’nda kalan mülteci kadınların, kimi ihtiyaçları karşılığında erkek kamp çalışanları tarafından fuhuşa zorlandıkları, yine  Ceylanpınar Belediyesi’nde görevli M.B. ve Belediye eski başkanı Mehmet Sait Atilla'nın özel koruması C.E.’nin de aralarında bulunduğu kişilerce başka erkeklere pazarlandıklarına dair skandal, ajansımız tarafından servis edilen görüntü ve ses kayıtları ile ortaya çıkarıldı. 
 
Kanıtları ile ortaya konulan skandala dair kamu yetkililerinin sessizliği sürerken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü verdiği soru önergesi ile konuyu Meclis gündemine taşıdı.
 
HDP’li Sürücü, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. 
 
Sürücü, Bakan Soylu’nun yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
 
“* AFAD’dan alınıp, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bağlanan bu kamplarda, mültecilerin; can, mal ve güvenliğinden sorumlu olmasına rağmen bu kurum, gerekli önlemleri almakta yetersiz midir?
 
* Telhamut Mülteci Kampı’nda yaşayan mültecilere verilen gıda yardımı yetersiz mi kalmaktadır? Burada yaşayan kadınlar - bu kadar çaresizce- bir paket süt karşılığı bu muameleye maruz kalıyorlarsa neden zaruri ihtiyaçların dağıtımı sağlıklı yürütülemiyor?
 
* Bu dağıtımı ve koordinasyonu yapamayan birimler hangileridir ve birim sorumluları kimlerdir? Bu sorumlular herhangi bir denetime tabi değiller midir?
 
* Bu olayın failleri oldukları iddia edilen kamp çalışanları kimlerdir? Bu çalışanların başında bulunan Telhamut Çadırkent Müdürü neden olaya seyirci kalmaktadır? Bu çalışanlar ve çadırkent müdürü ile ilgili soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa hangi aşamadadır?
 
* Çadırkent görevlileri kampta çalışırken, mültecilere karşı herhangi bir kötü muamele, istismar vb. suça yeltendiklerinde, bu suça maruz kalan mültecilerin başvurabilecekleri kolluk kuvveti veya kurum var mıdır? Bu kurumlara bu tarz şikayetler gelmiş midir? Bu şikayetler geldiyse ne tarz önlemler alınmıştır?
 
* Bir diğer iddia ise sorumlu kurumların bu tarz istismarlara seyirci kaldığı ve olayı örtbas ettikleri yönündedir. Bu iddiaların aslı nedir? Bu olaylar gerçekten örtbas ediliyorsa sorumluları kimlerdir?”