'Ermeni soykırımı kültürel olarak sürüyor'

img
DİYARBAKIR - Ermeni soykırımının 103'üncü yıldönümünde acılarının halen taze olduğunu dile getiren Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Yöneticisi Gafur Türkay, Türkiye soykırımı inkar ededursun, soykırımın Ermeni kültürüne karşı sürdürüldüğüne dikkat çekti. 
 
Osmanlı’nın son dönemlerinde 1915 yılında 1,5 milyon Ermeni’nin soykırımdan geçirildiği tarih üzerinden 103 yıl geçmesine rağmen Türkiye halen soykırım ile yüzleşmedi. Bir çok ülke yaşananları soykırım olarak nitelerken, Türkiye ise bu süreç boyunca Ermenilere ait tüm izleri silme politikası güttü. 1915’te Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Diyarbakır’da da bir çok trajedi yaşanırken, kentte şu an küçük de olsa bir cemaat bulunuyor. Yıldönümünde soykırım hakkında konuşan Diyarbakır’daki Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı yöneticilerinden Gafur Türkay, soykırımda parmağı olanları kınayarak, Ermenilerin haklarının teslimi noktasında bir gün adaletin yerini bulmasını umut ettiklerini dile getirdi. 
 
'BİN YIL GEÇSE DE ACIMIZ HEP TAZE KALACAK’
 
Türkiye'nin Ermenileri bitirme temelinde bir politika yürüttüğünü anlatan Türkay, “Çünkü Ermeniler, coğrafya, kültür ve inançları bakımından zengin bir halktı. Dolayısıyla devletin hedefi haline geldiler. Milyonlarca Ermeni kendi topraklarında devlet tarafından öldürüldü. Olayın üzerinden tam 103 yıl geçmesine rağmen hala soykırım inkar ediliyor. Bu ülkede hak adalet, hukuk diyen bütün kesimler konu Ermeniler olunca sessiz kalıyor. Bu işin hakkının teslimi anlamında maalesef hiçbir karşılığı olmadı. Hatta birileri bunun üstünü örtünce sanki bu mesele kapanacak mı belki kendilerini tatmin edebilirler ama bu soykırımından kurtulmuş üçüncü kuşak bir Ermeni olarak bunun acısını 103 yıldır hep yüreğimde hissettim. 100 bin yıl geçse de bu kırımı ve acıyı,  hiçbir zaman unutamayacağım” diye konuştu.
 
‘24 NİSAN SOYKIRIM VE TEHCİR UYGULAMASININ GÜNÜDÜR’
 
Birinci Dünya Savaşı’nın sürdüğü dönemde İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği İtilaf Devletlerinin Ermenileri, Osmanlı İmparatorluğu’nun başını çektiği İttifak devletlerine karşı kullandığını aktaran Türkay, “Ermeniler başta olmak üzere Ortadoğu’daki Hıristiyan halklarla ilişki kurdular. Bu şekilde bu halkları bölgenin hakim Müslüman gücü Osmanlı İmparatorluğuna karşı ayaklandırmaya çalıştı. İngiltere’nin bu planı karşısında ‘halkları birbirine kırdırma’ politikası izleyen Osmanlı İmparatorluğu, işbirlikçisi bazı Kürt aşiretlerden oluşturduğu Hamidiye Alaylarıyla bölgede Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ayaklanan ya da ayaklanma ihtimali olan herkese karşı acımasız uygulamalara girişti. Bu uygulamaların en acımasızını da bölgenin kadim halklarından Ermenilere karşı 1915 yılında gerçekleştirdi. Hamidiye Alayları eliyle bu dönemde, net sayı tam bilinmese de yaklaşık 1 buçuk milyon Ermeni soykırıma uğradı, milyonlarcası da yerinden yurdundan edilip, sürgüne gönderildi. Bir dönemi alan bu soykırım ve tehcir uygulamasını anma günü olarak 24 Nisan kabul edildi. O günden bu güne 103 yıl geçti ama Ermeni halkı hala aynı acıyı yaşamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘KÜLTÜREL SOYKIRIM DEVAM EDİYOR’
 
Ermenilerin yalnızca fiziki bir soykırıma tabi tutulmadığını aynı zamanda kültürel bir soykırıma da maruz kaldıklarını belirten Türkay, “Bir halkın soyunu kuruttuğunuz zaman beraberinde bütün kültürel, sosyal ekonomik yapıları da yok etmiş oluyorsunuz. Bu coğrafyanın kadim halklarından olan Ermeniler bu ülkenin ana taşıyıcısıydı. Her yönüyle ana taşıcısıydılar. Sanat, ticaret ve sanayide ana taşıyıcı olarak ülke kalkınmasında dinamo gücüydüler. Soykırımdan sonra bütün sosyal ekonomik, yapıları yok edildi. Yüz yıldır Ermenilere ait tarihi eserler yıkılıyor. Birileri özellikle yıkıyor. Mezar taşlarına kadar yıktılar. Bunun adı da kültürel soykırımdır ve bu soykırım hala devam ediyor” diye konuştu.
 
‘ERMENİLER BU ÜLKEDE HEP ÖTEKİLEŞTİRİLDİ ’
 
Soykırımdan kurtulan Ermenilerin daha sonra zorla Müslümanlaştırılarak özünden koparıldığının altını çizen Türkay, “Örneğin dedem soykırımdan kurtuluyor. Sonra Müslümanlaştırılıyor ve tamamen kendi kültürümüzün dışında kaldık. Kendi dilimizi, kültürümüzü, tarihimizi bilmemek bundan daha acı bir olay yoktur. Ben bugün bile kendi anadilimi bilmiyorum en büyük soykırım bu değil midir? Bu ülkede Ermeniler hayatın her alanında ötekileştirildi. Ben de sosyal, hayatımda ticaret hayatımda kısacası her alanında ötekileştirildim. Bunu Ermeni olan bütün insanlar yaşadı ve hala yaşıyor bu çok acı bir durumdur” ifadelerini kullandı.
 
MA / Esra Solin Dal