20 yıl önce takipsizlikle sonuçlanan soruşturma işinden etti: Ötekileştirildiğimi gördüm

img

MERSİN – Taşeron işçisi Burhan Kırılmaz, 15 yıldır çalıştığı Mersin Üniversitesi’ndeki görevine, 20 yıl önce takipsizlik kararı verilen soruşturma dosyaları nedeniyle son verilmesine tepki göstererek, "Bu toplumda ötekileştirildiğimi gördüm" dedi.

Kadro beklerken güvenlik soruşturmaları ve arşiv taraması gerekçesiyle işten atılan taşeron işçi sayısı gün geçtikçe artıyor. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları departmanında çalışan 15 yıllık taşeron işçi Burhan Kırılmaz, evlilik hazırlığı yaptığı dönemde güvenlik soruşturması gerekçesiyle işinden oldu. İşe alınırken hakkında yürütülen güvenlik soruşturmasında hiçbir problemle karşılaşmadığını kaydeden Kırılmaz, kadro talebiyle yaptığı başvurunun ardından 20 yıl önce takipsizlik kararı verilen soruşturma dosyaları işinden edilmesine gerekçe olarak gösterildiğini aktardı. 
 
'İTİRAZLARIMIZ KABUL EDİLMEDİ'
 
Mersin Üniversitesi’nde hükümetin "kadro müjdesi"nin ardından bin 200 taşeron işçinin kadro talebinde bulunduğunu belirten Kırılmaz, “İlk aşamada 60 arkadaşımız işinden oldu. Benim çalıştığım kurumda ise ikinci aşamada 18 kişi ret alarak adli sicil engeline takıldı. Adli suçlardan dolayı ret cevabı alan bu birçok arkadaşımızın itiraz talepleri kabul edildi ve işlerine geri döndüler. Ama benim gibi arkadaşlar ise itirazlarımız kabul edilmedi” dedi. 
 
'KADRO BEKLİYORDUM İŞSİZ BIRAKILDIM'
 
Kadroya geçişte kendilerine nihai listenin 2 Nisan’da asılacağı söylendiğini dile getiren Kırılmaz, “O nihai listeye 3 gün kala işime son verildiği tebliğ edildi. Yapılan güvenlik soruşturmasında ret aldığım, gerekli şartları oluşturmadığım şeklinde cevap verildi. 20 yıl önceki bir davam işimden olmama gerekçe gösterildi. Yaklaşık 15 yıldır Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde farklı departmanlarda çalıştım. Son olarak Göğüs Hastalıklarında destek personel olarak çalışmaktaydım. Kadroya geçmeyi bekliyordum ama maalesef işsiz bırakıldım” diye konuştu.
 
'TAM BİR HUKUKSUZLUK'
 
“Gerçekten şunu sorguluyordum: ‘Bu kadro biz çalışanlara ne getirecek, bizden ne götürecek’ diye” ifadesini kullanan Kırılmaz, “Bu toplumda ötekileştirildiğimi gördüm. 20 yıl önce takipsizlik kararı verilen bütün dosyalarım önüme gerekçe olarak konularak işime son verildi. Bu tam bir hukuksuzluktur. Hak arama mücadelemi başlattım. Ki onlara ‘tazminatım, işsizlik ödeneğim ne olacak?’ dediğim zaman ‘git kendine avukat bul’ dediler bana. Ne yazık ki bu tavrı kurum da sürdürdü” diye belirtti.  
 
'YAŞAM HAKKIMA BİR GASPTIR'
 
Taşeron işçilerin güvenlik soruşturmaları gerekçesiyle işten atılmalarını hukuksuzluk olarak yorumlayan Kırılmaz, “Bu hukuksuzluğa derhal son verilmeli!” çağrısında bulunarak, “Yapılan şeyin ‘gerçekten toplumu bütünleştirmek mi, yoksa yarıştırmak mı olduğunu’ bunu çok iyi düşünüp ona göre hareket etmeleri gerek. Sonuçta 15 yıldır bu kurumda çalışan bir emekçiyim ben. Gerekçe gösterdikleri 20 yıl önceki davalarım benim tamamen yaşam hakkıma bir gasptır. OHAL’de, bu halde, her ne halde olursak olalım benim çağrım; seçimlerde biz ezilen emekçiler olarak bu hükümete gereken cevabı vermektir” dedi.
 
MA / Ergin Çağlar