Özuğurlu: Erdoğan’ın ‘Afrin Savaşı’ sözü kanlı saldırılara işaret ediyor

img

İSTANBUL - Efrin şehir merkezine girilmesi durumunda sivil kayıpların artmasının kaçınılmaz olduğunu ve “Afrin Savaşı” tanımının bunun işareti olduğunu vurgulayan TRT Türk'ün eski Suriye Temsilciliği'ni yapan gazeteci-yazar Musa Özuğurlu, “Yerel kaynaklardan aldığımız bilgilere göre YPG direnmeye kararlı. Dolayısıyla TSK’yı ve ÖSO unsurlarını çok kolay bir süreç beklemiyor” dedi.

2012-2016 yılları arasında TRT Türk'ün Suriye Temsilciliği'ni yapan ve Suriye'deki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci-yazar Musa Özuğurlu, 58’inci gününde devam eden Türkiye’nin Efrin’e yönelik saldırılarını, Birleşmiş Milletler (BM)ve Avrupa Parlamentosu’nun (AP) almış olduğu kararları değerlendirdi. BM’nin 24 Şubat’ta almış olduğu ateşkes kararına “Ateşkes terör örgütlerini kapsamıyor” gibi bir ibarenin olduğunu belirten Özuğurlu, bunun tartışma konusu olduğunu söyledi. 
 
ULUSLARARASI TOPLUMUN TEPKİSİ
 
BM’nin Suriye için almış olduğu ateşkes kararına ilişkin Özuğurlu, “BM’nin ateşkes metni aslında Suriye’nin genelini kapsıyor. Bu nedenle de bir şekilde Afrin’i de kapsaması gerekiyor. BM’nin ısrarı bu açıdan görülmeli. AP’nin de birkaç gün önce almış olduğu bir karar var. Bu paralelde bu iki kararı uluslararası toplumun tepkisi olarak görmemiz gerekiyor. Bundan sonra atılacak olan adımlara sinyal midir bu? Türkiye’nin bu operasyonu ve Türkiye’ye karşı olarak ya da sadece bu açıklamalarla mı yetinilecek? Onu zaman gösterecek” diye konuştu.
 
‘BM’DEN AFRİN’E ÖZEL BİR KARAR ÇIKMAYACAK’
 
Yapılan açıklamalar doğrultusunda uluslararası toplumun Türkiye’nin Efrin’e yönelik saldırısını onaylamadığı anlamına geldiğini vurgulayan Özuğurlu, “Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkileri, BMGK’de Rusya’nın veto hakkı ve 4 ülke ile birlikte majör ülke olduğunu düşünecek olursak, bu anlamda belki BM’den hiçbir zaman Afrin özeline dair bir karar çıkmayacak. Ama genel bakacak olursak BM’de tavrını ortaya koymuş oldu. Bundan sonra Türkiye’nin ne şekilde uyup uymayacağını göreceğiz. AP’nin kararından sonra Erdoğan’ın ‘Siz işinize bakın. Biz operasyonu bitirdiğimiz zaman çıkarız’ açıklaması Türkiye’nin de uluslararası toplumdan gelecek olan bu tepkilere karşı koyma niyetinde olduğunu gösteriyor. Bu çağrılar daha çok bir baskıya dönüşür mü, somut olarak bir yaptırıma dönüşür mü, bunu zaman gösterecek. Asıl belirleyici olan bu olacak gibi görünüyor. Şu an için çok fazla bir etki yapmaz ama gelecekle ilgili bir sinyal olma ihtimali varsa önümüzdeki günlerde daha somut  sonucunu görebileceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘BELİRLEYİCİ OLAN YPG’NİN TAVRIDIR’
 
“Türkiye ve ÖSO’nun Afrin’e girmesinde belirleyici olacak olan tek şey Afrin kent merkezinde YPG’nin ne şekilde bulunduğu” olduğunu belirten Özuğurlu, “Kararlı bir şekilde karşı mı koyacaklar yoksa uzlaşma ya da uluslararası devam eden bir takım pazarlıklar sonucunda iki taraf için de, çok kanlı bir çatışmaya dönüşmeden bir çözüm yolu mu bulunacak? Bunu da belirleyecek olacak şu anda YPG’nin tavrıdır. Türkiye bir şekilde girmeye kararlı. Türkiye’nin önündeki engel sivillerin olmasıdır. Bu sivillerin vurulmadığı anlamına gelmiyor. Ama ne olursa olsun aleni bir şekilde yapılacak olan bir bombardıman kaçınılmaz olarak sivillerin ölümüne sebebiyet verecek” dedi. 
 
‘SAVUNAN HER ZAMAN DAHA AVANTAJLIDIR’
 
Efrin’de yeterli sayıda askeri gücün olması durumunda Türkiye’nin oraya girmesinin askeri açıdan çok mümkün olmayacağının altını çizen Özuğurlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çünkü bir askeri kuraldır bu. Savunan kişi her zaman daha avantajlıdır aslında. Ama Türkiye’nin bombardımanına Suriye daha ne kadar izin verecek, Rusya ne kadar izin verecek bunu bilmiyoruz. Belki belli bir süre sonra tepkiler yükseldiğinde, bombardıman yapılamayacağı için ve kara operasyonu da bombardıman olmadan her hangi bir şekilde ilerleyemeyeceği için Türkiye buraya giremeyecek. Ya da çok çok uzun bir süre giremeyecek. Dolayısıyla burada tek belirleyici şey, YPG’nin direnip direnmemeye karar vermesidir. Yerel kaynaklardan aldığımız bilgiler direnmeye kararlı, bu direniş olacak. Dolayısıyla TSK’yı ve ÖSO unsurlarını çok kolay bir süreç beklemiyor.” 
 
‘SİVİL KAYIPLAR KAÇINILMAZ OLUR’
 
TSK ve ÖSO’nun Efrin kent merkezine girmesi durumunda sivil kayıpların artmasının da kaçınılmaz olacağını vurgulayan Özuğurlu, “Sonuç itibari ile bir savaştan bir operasyondan bahsediyoruz. Ne olursa olsun bu operasyon bombardımansız olmayacağı için sivil kayıpların olması kaçınılmaz bir durum. Bu sivil kayıpların ne kadar olacağı, nerelerin hedef alınacağı, ne şekilde bir bombardıman yapılacağı, buralarda sivil kayıpların gözetilip gözetilmeyeceği hepsi çok önemli. Ancak sivil kayıpların olacağını çok rahat bir şekilde öngörebiliriz” diye belirtti.
 
‘SERTLEŞMEYE GİTTİĞİNİN GÖSTERGESİDİR’
 
Erdoğan’ın “Afrin savaşı” tanımlamasını da değerlendiren Özuğurlu, “Erdoğan’ın bununla ilgili olarak doğru tanımlamayı kullandığını söyleyebiliriz. Bu bir yandan da devletin açıkça ne yaptığının ifadesi olmuştur. Meselenin biraz daha sertleşmeye doğru gittiğinin de ifadesidir. Belki bu çok kanlı saldırılara ve olacak saldırılara da işaret ediyor” dedi.  
 
MA / Yasin Kobulan