Dilbilimci Tan: Kürtler tüm imkanlarıyla bir olmalı saldırıyı durdurmalı

img

İSTANBUL – Efrin için acilen ulusal birliğin oluşturulması gerektiğini söyleyen Dilbilimci Sami Tan, “Kürtler bütün imkanlarıyla bir an önce bir olsunlar ve Efrin’e yönelik saldırıyı durdursunlar” dedi. Katliama ilişkin de Tan, “Kürtlerin yüreğinde derin yaralar açacaktır. Halkların bir arada yaşama olasılığı kalmayacaktır” uyarısında bulundu.

Efrin kent merkezine yönelik saldırılar devam ediyor. Avrin Hastanesi’nin bombalanması başta olmak üzere bu güne kadar kente yönelik yapılan bombardımanlarda yüzlerce sivil hayatını kaybetti. Efrin’e yönelik saldırılara tepki gösteren Dilbilimci Sami Tan, özelde Efrin için, genelde tüm Suriye için Kürtlerin ulusal birliğini sağlaması gerektiğini söyledi. 
 
‘20’NCİ YÜZYIL ZİHNİYETİYLE YAKLAŞIYORLAR’
 
20’nci yüzyılın Kürtler için kara bir yüzyıl olduğuna işaret eden Tan, “ O yüzyılda Kürtler üzerine statüsüzlük, asimilasyon ve hatta katliamlar farz kılınmıştı. Şimdi ise başka bir durumla yüz yüzeyiz. 21’nci yüzyılda Kürtler bir statü sahibi ve demokratik haklarına sahip olmak istiyorlar. Ancak ne yazık ki Kürtlere, 19 ve 20’nci yüzyıllardan kalan zihniyetle yaklaşıyorlar. Elinden geldiğince Kürtlerin hiç bir şey yapmasına izin vermiyorlar. Efrin’e yönelik saldırılar da bunun göstergesidir. İşgalci güçler ve Kürtlerin topraklarında hüküm sürmek isteyenler, Kürtlerin demokratik haklarını elde etmesine ve statü sahibi olmasına izin vermiyorlar. Hatta Kürtlerin birliğini bile sağlamasına izin vermiyorlar” diye ifade etti.
 
‘ÖNCE GÜNEY SONRA EFRİN’
 
Kürtlerin kendi hakları için mücadele etmesine izin verilmediğinin altını çizen Tan, “Türklerin yaptığı şovenist sistem, özellikle de AKP-MHP ve Ergenekon ittifakıyla Kürtlerin önünün kapanması için elinden geleni yapıyor. Güney Kürdistan’daki referandumda İran rejimi ile ortak hareket ederek referandumun başarılı geçmesini engellediler. İran ve Haşdi Şabi’ye destek verdiler. Bu yolla Kerkük, Maxmur ve Şengal’i işgal ettiler. Peşmerge ve Kürt savaşçılarının kanının olduğu Güney Kürdistan’ın yüzde 45’i Arap ya da işgalci güçlerin eline girdi. Ondan sonra ikinci hamle Efrin üzerinde başlatıldı” diye kaydetti.
 
‘KAZANIMLARA SALDIRIDIR’
 
Kürtlerin Efrin’de ciddi bir kazanım elde ettiklerinin altını çizen Tan, şöyle devam etti:  “Kendi kendini yönetme noktasında bir tecrübe ortaya çıkmış. Kültür ve dil açısından da gözle görünür bir gelişim var. Efrin halkı zaten kendi kültürünü yaşayan bir halktır. Kürtçe yaşıyorlar ve Kürtçe orada canlı. Özellikle eğitim noktasında büyük gelişmeler var. O aşamaya gelmiş ki, üniversite bile açılmış. Bütün engellemelere rağmen orada Kürtçeye yönelik, Kültür noktasında, kimlik noktasında, birlikte ve bir arada yaşamak için ve halkların özgürlüğü için gözle görünür bir ilerleme var. Ne yazık ki bugün yapılan saldırı buna ilişkindir.”
 
‘TÜRKİYE KÜRT VE TÜRKLERİN İTİFAKI SAYESİNDE AYAKTA’
 
“Şimdi bütün dünyayı ele geçirmek için kızıl elma diye tutturmuşlar. Ancak bu boş bir rüyadır” diyen Tan, “Bu tür rüyalar Enver Paşa ve arkadaşları tarafından görülürdü. Ancak sonra bu rüya kâbusa döndü. Sonunda başarısızlıkla sonuçlanan bir imparatorluk kuruldu. Tarihe baktığımızda eğer bugün Türkiye ayakta kalmışsa bunun en önemli ayaklarından biri Kürt ve Türklerin ittifakından kaynaklanıyor. Eğer Türk ve Kürtlerin ittifakı oluşmazsa Türkiye yine kaybedecektir” diye belirtti.
 
Türkiye’nin yönünü Efrin’e verenlerin Türkiye’nin iyiliğini düşünmediğini kaydeden Tan, “Rusya hiçbir şekilde Türkiye’nin iyiliğini düşünmüyor. Kendi çıkarlarını gerçekleştirmek istiyor. Rusya, Amerika ile olan bazı sorunları Türkiye aracılığıyla çözmek istiyor. Aynı zamanda hem Türkiye’yi hem de Kürtleri kendilerine muhtaç etmek istiyor. Her iki tarafı da zayıflatıp kendi topraklarında gücünü sağlamlaştırmak istiyor. Amerika ve Avrupa da aynı şeyle hareket ediyor” diye dile getirdi.
 
‘KATLİAM HALKLAR ARASINDA BÜYÜK YARA AÇACAK’
 
Efrin’in Kürt halkı ve bölgedeki halklar için önemli bir yer olduğuna vurgu yapan Tan, şu ifadeleri kullandı: “Orada olan ve olacak katliamlar halklar arasında büyük yaralar açacaktır. Kürtlerin yüreğinde de derin yaralar açacaktır.  Ve o yaralar hiçbir şekilde sarılmayacak yaralar olacaktır. Halkların bir arada yaşama olasılığı kalmayacaktır. Bunun için barışseverler, demokratik güçler, Kürt, Türk ve diğer halklar bu saldırı karşısında gözlerini açmalı ve şovenizmin, ırkçılığın etkisini üzerlerinden atmalılar. Bu topraklar üzerinde demokratik, eşitlikçi, kardeşçe ve bir arada yaşanabilecek bir sistemin inşa edilmesi için el ele vermeliler. Direniş ve çalışmalar bu çerçeve de yapılmalıdır.”
 
Türkiye yetkililerine de seslenen Tan, “Bu Türkiye halklarının çıkarına değildir. Ergenekon, Enver Paşa ve MHP politikalarıyla Türkiye bir yere varmayacaktır ve bir şey kazanmayacaktır. En sonunda kaybedecek olan Türkler ve Kürtler olacaktır” dedi.  
 
‘BİZDEN İSTENEN BİRLİKTİR’
 
“Kürtlerin ulusal birlik ruhu olmasaydı Kobanê başarıya ulaşmazdı” diyen Tan, Efrin için Kürtlerin ulusal birliğini oluşturmasının önemli olduğunu vurgulayarak, “Şuan bizden istenen budur. Her Kürt bir şekilde sesini çıkarsa bir başarı elde ederiz. Bu gün bizden istenen birliktir. Bunun için bir an önce bu birliği oluşturmalıyız” diye Kürt halkına ve siyasi partilere çağrıda bulundu. 
 
‘DAİŞ'TEN BİR FARKLARI YOK ’
 
DAİŞ ile AKP'yle birlikte hareket eden grupların yaptıkları arasında hiçbir farkın olmadığını aktaran Tan, “AKP’nin hedefinde şimdilik Kürtler olabilir ama asıl hedefi insanlıktır. Bunun için eğer Kürtler bu topraklar üzerinde kimlikleriyle, özgür yaşamak istiyorlarsa birliklerini sağlamalılar ve irade sahibi olmalılar. Eğer bu irade oluşmazsa dünya da onları hesaba katmaz. Bunun için de Kürtler ulusal birliklerini gerçekleştirmeliler, bir güç sahibi olup diplomatik ilişkilerini yürütmeliler. Diğer halklarla da daha güçlü bir arada olmalılar.  Elinden geldiğince düşmanlarını azaltıp dost ve arkadaşlarını çoğaltmalıdır” şeklinde konuştu. 
 
‘EFRİN İÇİN ACİL BİRLİK’
 
Hollanda’da toplanan Efrin İçin Ulusal Tutum Platformu’nun 12 maddelik tutumunu açıkladığı toplantıyı hatırlatan Tan, “Birçok Kürt kurumu bunun içinde yer aldı. Orada yaptıkları çağrılar önemlidir. Ancak onun ötesi olmalı. Bir an önce Kürtlerin ulusal birlik iradeleri ortaya çıkmalıdır. Bu birlik sadece Efrin için değil, Kerkük için, Tuzxurmato için ve bütün Kürdistan içindir. Ancak en acil durum Efrin’dir. Onun için de bütün Kürtler bütün imkanlarıyla bir an önce bir olsunlar ve Efrin’e yönelik saldırıyı durdursunlar” diye çağrı yaptı.
 
MA / Sadiye Eser