Antalya’da kutlanan yılın ilk Newroz’una binlerce kişi “Newroz Direniştir, Faşizm Karşı Halkların Baharıdır” şiarıyla bir araya geldi. 7’den 70’e farlı halklar ve inançların katıldığı mitingde sık sık PKK Lideri Abdullah Öcalan ve Efrin lehine sloganlar atıldı. Kutlama boyunca Efrine yönelik devam eden saldırı ve bu saldırı karşısında verilen meşru savunma mesajları verildi. Newroz kutlaması kitlenin hep bir ağızdan “Çerga Şoreşe” Marşı ve saygı duruşu ile başladı.

 

'CESARETİ BULAŞTIRMAYA GELDİK'

 

Kitleyi selamlayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya İl Eşbaşkanı Songül Şarklı, Newroz’un bahar, isyan ve direnişin sembolü olduğunu kaydetti.  HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın “Cesaret bulaştırıcıdır, bizde cesareti bulaştırmaya geldik” sözlerini hatırlatan Şarklı, “Buraya gelenler cesaretlerini kuşanıp geldiler. Bu cesaret bulaştırıcıdır demişler, bizde burada cesareti bulaştırmaya geldik" dedi. HDP Antalya İl Eşbaşkanı Cevdet Çağlar da, halkın direnişini selamlayarak Newroz’un zalimlerin karşısında direniş günü olduğunu vurguladı. Çağlar, “Demirci Kawa zalim Dehak’a karşı mücadele etti. Halkımızda bugün çağdaş Dehaklara karşı mücadele ediyor; selamlıyoruz. Hiçbir güç bu direniş günümüz olan Newroz’umuzu engelleyemezler ve engelleyemediler” diye konuştu.  

 

‘DÜN HALAPÇE BUGÜN EFRİN’

 

2018 Newroz'un ilk ateşini Antalya'da yaktıklarını dile getiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç da, Newroz'un özgürlük ve eşitlik olduğunu ve tüm baskılara rağmen kutladıklarını ifade etti. Oluç, "İmralı’ya Sayın Öcalan’a da Newroz mesajlarımızı gönderiyoruz. 30 yıl önce Saddam Halepçe’de Kürt insanlarımızın kanına girdi. Hedefi Kürtlerin hak kazanmaması için yaptı. Ancak bugün özgürlük mücadelesi 4 parçada büyüdü ve devam ediyor. Dün Halepçe’de katliam yapan zihniyet bugün Efrin’dedir. Halkların özgürlük mücadelesi hiçbir silah ile engellenemez. AKP Genel Başkanı her gün kaç insan öldürdüklerini sayıyor. Sen sadece insansız hava araçları yaratmadın. Sen insansız insan ve toplum yarattın” diye belirtti. 

 

‘KÜRTLER SANDIKTA DA SOKAKTA DA CEVABINI VERECEK’

 

AKP ve MHP ittifakının tek bir derdinin Kürt halkı olduğuna dikkat çeken Oluç, şöyle devam etti: “AKP ve MHP koalisyonu Kürt düşmanlığıdır. Onlar Kürdün herhangi bir hak almasına karşıdır. Bu topraklarda ya da başka bir yerde eşit özgür yaşama karşı oldukları için savaşı dayatıyorlar. Bugün Diyarbakır’da konuşma yapacak. Emin olun Kürtler kardeşimiz diyecek, ancak yalandır. Bunu anlamayan AKP’ye oy veren kardeşlerimize her gün bu gerçekliği anlatmamız gerekiyor. Kürt halkı bu yaşadıklarının cevabını sandıkta da, sokakta da verecektir. Zor bir süreçten geçiyoruz. Ancak bu süreçte dik durduk boyun eğmedik. Cezaevlerinde de cezaevi dışında da dik durduk ve durmaya devam edeceğiz. Dün Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın genel duruşması vardı. Hepinize kucak dolusu selamları vardı.” 

 

‘EFRİN DİRENİŞİ HALKLARIN DİRENİŞİ OLACAKTIR’

 

Alanda bulunan kadınları selamlayarak konuşmasına başlayan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran da, “Buraya gelmenizin anlamı büyüktür. Buraya gelmeniz bu faşist iktidara bir cevaptır. AKP ve MHP ittifakı boyun eğmemizi ve bizi tek tipleştirmeye çalışıyorlar. Ancak sizler buraya gelirken tek renk olmayacağınızı rengarenk katılımınızla cevap oldunuz. Dehak’ların karşısında Kawa çıktı ve Newroz ateşini yaktı. Bizde bugün Kürdistan’da faşizm zulmüne karşı Newroz ateşini yakıyoruz. Bu Newroz Efrin direnişine selamdır. Efrin üzerinde halkları bir birine düşman etmek için saldırı yapılıyor. Erdoğan, Kobane düştü düşecek zihniyetini bugün Efrin için devam ettirmeye çalışıyor. Efrin direnişi halkların direnişi olacaktır. Efrin Diyarbakır’dır, Batman’dır, Antalya’dır” dedi.

 

 ‘SELAM OLSUN ÖCALAN’A’

 

Türkçe ve Kürtçe halkı selamlayan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise, Newroz’un direniş olduğunu ve direnmeye devam ettiklerini kaydetti. “Zalim Dehak’a karşı direnen Kawalarız biz. Newroz ateşi özgürlük ve barış ateşidir. Nerde olursa olsun bugün Dehaklar ÖSO olmuş Efrin’i kuşatmış. Bunlara karşı Efrin’i savunanlara selam olsun. Bizler 2013 Newroz’unda Diyarbakır’da barış için mücadele etme sözü verdik. Ancak savaştan beslenen zalim ve zulüm iktidarının bu barışı sürdürmeyeceğini biliyorduk. O zaman nasıl söz verdiysek bugünde söz veriyoruz, selam olsun İmralı’ya, selam olsun Sayın Öcalan’a, sözünde durmayan namert olsun. Sayın Öcalan bu ülkeye barışın ve demokratik bir Cumhuriyetin nasıl geleceğini söylüyordu. Biz de söz verdik. O günlerde bunun mücadele edenler tam 500 gündür tutukludur. Selam olsun Figen Yüksekdağ’a, Gültan Kışanak’a ve o gün bu mücadeleyi veren, umut veren ve umudun öyküsünü yazan Selahattin Demirtaş’a da selam olsun. Hiçbir suçları yok bir sevdaları var, oda bu ülkeye barış gelsin sevdasıydı. Dün mahkemesi vardı. Geri adım atımı hayır. Dün bize bir kez daha örnek oldu” dedi. 

 

‘EFRİN EFRİNLİLERİNDİR’

 

İktidarın kirli bir koalisyon peşinde koştuğunu sözlerine ekleyen Temelli, ittifakın ve iktidarın savaş siyasetinden beslendiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Bunun için Efrin’i kuşattılar. Suruç Katliamı, Cizre’de, Amed'de olduğu gibi bugünde savaş ile besleniyor. Bugünde Efrin ile devam ettiriyorlar. Efrin Efrinlilerindir. Sizin ÖSO çeteleri ile ne işiniz var. İşleri var. Çünkü Efrin’de huzur barış vardı. Bize nasıl yaşanmasını gösteriyordu. Onun içindir bu saldırı. Çeteler ile ticaret yapıyorlardı ve dört gözle Kobane’nin düşmesini bekliyordu. Efrin de bir kurşun dahi atılmamıştır. Her dilden ve halktan insanlar, bir barış havası yaratmışlardı. Ve siz orayı yakmaya yıkmaya zulüm götürmeye çalışıyorsunuz. Tüm dünyaya çağrı yapıyoruz. Birleşmiş Milletler’in kararı var bu kararın bir an önce hayata geçmesi gerekiyor. Efrin de 400 bin insan yaşıyor. Bu zulme karşı direnmeye çağırıyoruz. Avrupa Parlamentosunun kararı vardı. Ancak Erdoğan, 'bu kararı tanımayacağız' diyor. Ancak ve ancak ölü gençlerin üzerine elini koyarak ayakta tutmaya çalışıyor. Ancak biz gençlerimizin ölmesine izin vermeyeceğiz. Tüm anneleri, gençlerin ölümlerinin önüne geçmesine çağırıyoruz.” 

 

‘DÖNEN DÖNSÜN BİZ BU YOLDAN DÖNMEYİZ’

 

Türkiye’de halkların baskı altında tutulduğunu ifade eden Temelli, “Faşizm budur ancak halklar olarak yan yana gelerek, savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğiz. Dönen dönsün yolundan başka yol bilmeyiz. Biz bu yoldan dönmeyiz. Bunların savaşı her yerdendir. Kürde, kadınlara ve işçileri herkese karşı bir savaş açmış durumdadır. Savaş Antalya'da sokakta, esnafta, tarlada çalışan emekçilere açılmıştır. Buna izin vermemeliyiz. Bu faşist iktidarı devirmenin yolu örgütlü mücadeledir. Tüm televizyonları ele geçirmişler, nasıl Efrin’i kuşatmışsa ev ev bizi kuşatmış, o televizyonları ile akıllarımızı kuşatmak istiyor. Korku ile sindirmeye çalışıyor. Aslında kendisi korkuyor korkmasa böyle mi gezer, bu kadar mı savaşa sarılır. Bu korktuğunun göstergesidir. Biz yeni yaşamdan yanayız. Onların televizyonları, askeri polisi varsa bizimde halk gücümüz vardır. Halkların arasına nefret tohumları ekmeye çalışıyorlar, ancak buna izin vermeyeceğiz. İnsanların kutsal saydıkları şeylere bile el uzatıyorlar. Bilirsiniz eskiden sirkler vardı hani sirkte cambaza bakın derlerdi, insanlar cambaza bakarken cüzdanlar çalınırdı, aslında cambazlıkla hayatlarımızı çalmak istiyorlar ancak biz buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu. 

 

‘SEN ÖNCE GİRDİĞİN ÇİRKİN YOLDAN DÖN’

 

Hükümetin, seçim yasasında yapılmak istediği değişiklik ile iktidarını korumaya çalıştığını belirten Temelli, şunları söyledi: “İktidarlarını daim kılmak için ne kadar şaibe varsa bunları hayata geçirmeye çalışıyorlar. Geçenlerde bir seçim yasası geçti. Bu seçim yasası 16 Nisan referandumunda çaldıklarına kılıf oydurmaktır. Buna YSK’yi da kamu çalışanlarını da valileri de alet ediyorlar. Bu seçim yasası seçmenlerin iradesine bu günden ipotek koymaktır. Bunlara rağmen hala istediklerini elde edemedikleri için hala Efrin savaşına sarılıyorlar. Buna karşı çıkanlara her türlü baskıyı yapıyorlar. Muhalefette koalisyon yapsın istiyor. Zerre kadar bize akıl göstermeye çalışma, sen önce girdiğin çirkin yoldan dön, sen kendi seçmenine bile güvenmiyorsun. Bizim öyle oy derdimiz ve hesabımız yoktur. Bu halk önüne baraj geldiğinde, onu yıkan bir halktır. Şimdi önümüzde zulüm barajlarını dikiyorsun, onu da yıkacağız. İttifak iyi bir şeydir ancak nasıl yaptığınız önemlidir. İşte ittifak burada alanda ismi HDP, HDK tüm kesimler ile yan yana gelenlerdir. İttifak bizim mücadelemizdir. Yoksa senin yaptığın pazarlık değildir ittifak. Demokrasi ve barış kararı olan herkesi yan yana olmaya çağırıyoruz. Savaşa karşıyız, savaş karşıtlarını buluşmaya devam ediyoruz. Biz haklıyız biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız.” 

 

Konuşmalardan sonra vekiller ve Temelli halk ile beraber Newroz ateşini yaktı. Newroz etkinliği daha sonra Koma Çiya’ın ezgileri eşliğinde kitle halaylara durdu.