Koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı uygulamaya sokulan tedbirlerin gevşetilmesi amacıyla başlatılan “normalleşme” süreci sonrası özellikle Mardin, Batman, Şırnak ve Diyarbakır’da vaka sayılarında ciddi artış yaşandı. “Normalleşme” sürecinin başlatıldığı 1 Haziran sonrası özellikle Mardin’de vaka sayıları 3’e katlandı. Kentteki hastanelerde 250 kişi salgından kaynaklı tedavi altında. Evlerde karantinada yaşayanların sayısı ise bini aşmış durumda. 20’yi aşkın kişinin şimdiye kadar yaşamını yitirdiği kentte enfekte olan sağlık çalışanı sayısı da 60.  

 

Mardin Tabip Odası Eşbaşkanı Dr. Osman Sağlam, kentteki salgın süreci ve “normalleşme” sürecini değerlendirdi. 

 

‘NORMALLEŞME’ VE SONRASINDA MARDİN

 

Pandemi sürecinin halktan gizli yürütüldüğüne dikkati çeken Sağlam, kurdukları Mardin Sağlık Platformu üzerinden sürece dahil olmak için çaba gösterdiklerini ve veri bankası oluşturmaya başladıklarını paylaştı. Bu verilerin, resmi açıklamalarda yer alan verilerle örtüşmediğini kaydeden Sağlam, “Bizim ulaştığımız veriler resmi rakamların 2 ya da 3 katı niteliğindeydi. Tanının saklanmasına dair bizim bazı tespitlerimiz olmuştu. Bunları paylaşmamız sonucunda soruşturma açılması gibi bir süreç de yaşadık” dedi.

 

Sürecin “normalleşme” öncesi ve sonrası olarak iki bölümde ele alınması gerektiğine vurgu yapan Sağlam, ülkenin yüksek vaka sayısıyla ilk sıralarda yer almasının nedeninin sürecin iyi yönetilememesi ve yeteri kadar önlemin alınmamasından kaynaklandığını ifade etti. Hükümetin “normalleşme” kavramını bilinçli olarak kullandığına işaret eden, Sağlam, “Normalleşme mi yoksa esnetme mi? Normalleşme süreci halkta ‘normale inme, süreç bitti, pandemi kalmadı’ algısı oluşturuyor. Ne yazık ki halk ve biz sağlık çalışanları bu normalleşme kavramının içinde kendimizi kaybettik. Şu an Mardin’de Haziran ayı Kovid-19 tanısı konulan hasta sayısının Mayıs’a göre 2-3 katına çıktığını görüyoruz” diye konuştu. 

 

‘TAŞIYICI GENÇLER HASTALANDI’ 

 

Kentte son dönemlerde bir gün içerisinde 120 civarında kişiye Kovid-19 tanısı konulduğunu dile getiren Sağlam, bu tanı sayısının Mayıs ayında bir haftalık tanı sayısı olduğunu söyledi. “Normalleşme” süreciyle beraber metropol kentlerinden bölgeye iç göçün olmasının da vaka sayısında artışa neden olduğunu belirten Sağlam, özellikle gençler arasında salgının arttığını ve bunun nedeninin sosyal izolasyon kurallarının ortadan kalkması olduğunu kaydetti. Sağlam, kafelerin açılması, çalışma alanlarının açılması ile taşıyıcı olan gençlerin hasta olduğunu belirtti.

 

‘SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI’  

 

Türkiye’nin “sürü bağışıklığını” halkta uygulamaya çalıştığına dikkati çeken Sağlam, “Nasıl bir seyir izleyeceğini bilmediğimiz bir hastalık hakkında uzun vadeli bir plan yapmamız, yanlış olduğu anlamına geliyor. Şu anda halk riske atılıyor. Bilmediği bir patojen ile halk baş başa bırakılıyor. Bu da sayısal anlamda bir artışa neden oldu. Bu patojen hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Ama genç hastalarda arttığını biliyoruz. Hastalar daha ağır semptomlarla gelmeye başladılar. Bu da halk arasında hasta sayısının artışı ile birlikte kişinin maruz kaldığı virülans yük ile açıklanabilir. Sürü bağışıklığı, Kovid-19 gibi nasıl davranacağını bilmediğimiz ve tanımadığımız bir patojen ile ilgili uygulanmaması gereken bir yöntem” uyarısında bulundu.

 

SÜRECİN UZAMASI VE EKONOMİ

 

Hükümetin “sürü bağışıklığını” bilinçli devreye koyduğunu ve “normalleşme” kavramını da bilinçli olarak kullandığını kaydeden Sağlam, “Türkiye şu an da ne olacaksa olsun, halk hastalanacaksa hastalansın durumunda. Bu süreci çok uzatmak istemiyor. Uzaması çok yüksek bir ekonomik krizi beraberinde getirmesi demek, ekonomik krizin de büyük bir siyasi krizi beraberinde getirmesi demektir. Bunlar tamamen devletin halk arasındaki potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüşmeden yavaş yavaş salıverilmesini sağlama çabasıdır” dedi. 

 

‘NORMALLEŞMEDİK’

 

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) salgına ilişkin önerilerine değinen Sağlam, “sürü bağışıklığı” sisteminin uygun olmadığını yönünde uyarılar yapıldığını söyledi. Sağlam, bu nedenle tedbirlerin sürdürülmesi gerektiğine işaret ederek, “sosyal izolasyon ve evde kal” projelerinin sürdürülmesi gerektiği üzerinde durdu. Türkiye’yi riskli günlerin beklediğini ifade eden Sağlam, “Hastalık bitmedi. Normalleşmedik. Nisan’da Mayıs’ta nasıl tedbirlerimizi aldık ise, yine öyle devam etmeliyiz” diye seslendi. 

 

MA / Ahmet Kanbal