Dev-Tekstil:Ateş düşürüldükten sonra üretime devam ettirdiler

img

HABER MERKEZİ- Koronavirüs salgınına karşı tekstil işçilerinin durumuna dair rapor hazırlayan Dev-Tekstil, iş ortamında herşeyin ‘topluca’ yapıldığına dikkat çekerek, “Ateşi olan işçilere yüzlerini yıkattırıp ateşlerini düşürdükten sonra üretime devam ettirdiler” dedi.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev-Tekstil) koronavirüs salgınında tekstil işçilerinin durumuna ilişkin raporunu yaptıkları yazılı açıklama ile duyurdu.

Koronavirüsün Türkiye’de hızla yayılması ardından çalışma yaşamında işçilerin karşılaştığı risklerin de gün geçtikçe arttığı belirtilen açıklamada,  fabrikalarda alınacak önlemlerin, sınırsız kaynağın aktarıldığı patronların insafına bırakıldığına vurgu yapıldı. Açıklamanın devamında çok sayıda fabrika ve işyerinde işçilerin ya ücretsiz izne çıkarıldığı ya da yıllık izinlerin kullandırıldığı bilgisi paylaşıldı.

İŞ ORTAMINDA HERŞEY ‘TOPLUCA’

 “Yüzbinlerce işçi korona günlerinde topluca servislere biniyor, topluca çalışmaya mecbur bırakılıyor, topluca aynı yerde yemek yiyor” denilen açıklamada,  tekstil fabrikalarındaki çalışma koşullarına ilişkin şunlar ifade edildi: “Bu fabrikalarda hijyen kurallarının olmadığını herkes bilir. Bu devam ettirildi. İşçilere ya hiç maske verilmedi ya da göstermelik ‘elden ele’ dağıtılarak virüsün yayılmasına davetiye çıkarıldı. Kimi tekstil firmaları ise sözde maske üretti, kullanılan malzemeler yerlere düştü. Eldiven kullanılmadan üretilen bu denetimsiz maskeler işçilere dağıtıldı. Virüsün yayılma riskini arttıracak bir başka ciddi tehdit ise işe giriş ve çıkışlardır. Yüzlerce, binlerce işçi aynı anda aynı kapıdan işe girip çıkmaktadır. Yüzlerce, binlerce el, aynı yere parmak basarak parmak okutmak zorunda bırakılmıştır.

ATEŞ DÜŞÜRÜLDÜKTEN SONRA ÜRETİME DEVAM

Öyle firmalar var ki ancak işçilerde virüs semptomları ortaya çıkınca fabrikalar tatil edildi. O zamana kadar kimlere bulaştığı ise meçhule bırakıldı. İşçiler evlerine, bu riskleri ailelerine ve başkalarına yaymaya gönderildi. Televizyonlar yurtdışından gelenlerin karantinaya alınmasından bahsederken bizzat yurtdışından gelen patronlar ve firma yöneticileri, işçilerin arasında fabrikayı denetlemeyi marifet saydı. İşe girişte işçilerin cep telefonlarını toplamayı çalışma yaşamında meşru olmayan bir kural haline getirenler, işe girişlerde ateşi olan işçilere yüzlerini yıkattırıp ateşlerini düşürdükten sonra üretime devam ettirdiler.

SEMPTOM GÖSTEREN İŞÇİLER SAKLANIYOR

İşçilerin en önemli şikayetlerinden biri yaşananlardan haberdar olmamalarıdır. Verilen izinlerin kapsamının belirsizliği işçileri endişeye sevk etmektedir. Daha da önemlisi semptom gösteren işçilerin saklanıyor olması, sonrasında açığa çıkması işçilerde olan endişe ve kaygıyı haklı olarak artırmaktadır.”

‘İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖN PLANDA TUTULMALI’

“Evde kal” çağrılarının ancak koşulların sermaye ve devlet tarafından sağlandığında bir karşılığı olabileceği kaydedilen açıklamada son olarak, “Üretim; patronların çıkarı için değil, bu ülkede yaşayan insanların zaruri ihtiyaçları için, gıda, temizlik ve sağlık gibi alanlarda sürdürülmelidir. Üretimin devam edeceği bu yerlerde ise işçi sağlığının, can güvenliğinin ön planda tutulması, tıbbın öngördüğü gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası olarak örgütlenme çalışması yürüttüğümüz illerden sendikamıza gelen şikâyetleri duyurmayı bu vesileyle bir görev biliyoruz” ifadelerine yer verildi.