KESK: Hükümet halkın cebine göz dikti

img
VAN - Koronavirüsü nedeniyle yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşan KESK Van Şubeler Platformu, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmekle yükümlü hükümetin, halka ekonomik destek vermek yerine halkın cebindekine göz diktiğine dikkati çekti.  
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu, dünyayı tehdit eden koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle özelde Van’da genelde Türkiye’de yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaştı. KESK’te yapılan açıklamayı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Eşbaşkanı Zeki Seven yaptı. 
 
Birçok kamu kurumunda çalışan kamu emekçisinin bu süreçte büyük risk altında çalışmak zorunda olduğunu dile getiren Seven, gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Tedbirlerin sürekliliğinin sağlanmasının ülkeyi yönetenlerin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Seven, tespit ve taleplerini şöyle sıraladı: 
 
“* İlimize COVİD-19 virüsünün teşhisine yönelik kullanılan kitlerden geçen hafta itibarıyla 200 adet, bu hafta ise 300 adet geldiği öğrenilmiştir. Bunlar Van için yetersizdir. Van’ın ihtiyaç duyduğu yeteri sayıda kitlerin bir an önce tedarik edilmesi ve kamu sağlığı açısından kullanılması önündeki engellerin kaldırılmasını ve ayrıca büyük risk altında çalışan sağlık emekçilerine testlerin belli aralıklara yapılmasını talep ediyoruz.
 
* 30.03.2020 tarihi itibarıyla ilimizde tespit edilen COVİD-19 vaka sayısı şu şekildedir: 24 kişinin test sonucunun pozitif sonuçlandığı, bunlardan 4’ünün sağlık emekçisi olduğu, şüpheli statüsünde bulunan kişi sayısının 54 olduğu ve 2 kişinin de COVID-19 şüphesiyle vefat ettiği bilgilerine ulaşılmıştır.
 
* Üyelerimizin çalışmakta olduğu sağlık alanlarında, konfederasyonumuz tarafından yapılan genel gözlemler doğrultusunda, karantina alanlarına dönüştürülen bölümlerden koruyucu donanım noktasında bir eksikliğin bulunmadığı; ancak sağlık hizmetinin sunulduğu diğer alanlarda koruyucu donanım noktasında birtakım eksikliklerin bulunduğu (özellikle önlük, gözlük, maske ve eldiven erişiminde) sorun yaşandığı, koruyucu donanım kullanımı açısından, COVİD-19 salgını ile mücadelede görev alan tüm emekçilerin genel yaklaşımı göz önüne alınarak salgına ilişkin hizmet içi eğitime ihtiyaç duyulduğu görülmüştür.  
 
* Gelen her vakanın şüpheli olarak değerlendirilmesinin, idareci ve yöneticiler tarafından koruyucu donanım eksikliği yaratacağı endişesine kapılmalarına neden olduğu yönünde duyumlar alınmıştır. Bu tutum COVİD-19 salgını ile mücadelede en ön saflarda dolayısıyla risk alanlarında çalışan sağlık emekçilerinin can güvenliğini hiçe saymak anlamına gelmektedir ve derhal bu tutumdan vazgeçilmelidir.
 
* Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı’nın, ilde ise İl Sağlık Müdürlüklerinin şeffaf bir şekilde bilgilendirme yapmalarını ve gerekli tedbirleri almaları gerekmektedir.
 
* Van’ da tüm PTT şubelerimizin tamamen kapatılması, yalnızca merkezlerden işlem yapılması; ancak merkezlerde yapılacak işlemlerin de sosyal mesafenin korunması ve sağlık bakanlığının açıkladığı diğer kuralların uygulanmasında azami özenin gösterilmesi gerekmektedir. 
 
* Risk grubunda yer alan PTT emekçileri sağlık taramasından geçirilmeli ve virüs tespit testlerinin yapılması gerekmektedir. 
 
* Çocuk, işsizlik ve sosyal yardımların üç aylığının peşin verilmesi PTT merkezlerinde oluşan kalabalığı azaltmada etkili olabileceği gibi virüsün bulaşma ve yayılımını engellemede etkili olacaktır. Bu yoğunluğun azalması bir günde yüzlerce insanla temas halinde olan dağıtıcı ve gişe memurlarını rahatlatacaktır.
 
* Kamuda esnek çalışma uygulamasına geçildiği halde PTT’lerde çalışan dağıtıcı personel bu uygulama dışında tutulmuştur. COVİD-19 salgını dolayısıyla olağanüstü haller yaşadığımız bu günlerde internet üzerinden yapılan alışverişlere kısıtlama getirilmesi, acil ve zaruri olmayan posta, kargo gönderilerinin, virüs salgını kontrol altına alınana kadar kabul edilmemesi gerekmektedir. 
 
*  Her ne kadar esnek ve vardiyalı çalışma sistemine geçilmiş olsa dahi insanların emekçilerle olan temasın önüne geçilmesinde büyük sorunlar yaşanmaktadır. 
 
*  Bu süreçte İŞKUR üzerinde bilhassa artan kısa çalışma ödeneği ve işsizlik maaşı müracaatları hat safhaya ulaşmıştır. Bu da emekçileri risk altına sokmaktadır.
 
* SGK özelinde hala devam eden ve kuruma ibraz edilme zorunluluğu bulunan bilgi ve evrak akışının ertelenmemiş olması büyük felaketlere yol açabilir.
 
* Maliyeye bağlı işyerlerinde vardiyalı çalışma ile nispeten önlem alınmaya çalışılmış olmasına rağmen insan, belge ve para akışının yani sıcak temasın yaşandığı kurum olarak risk faktörü içermektedir.
 
* Tüm iş yerlerinde zorunlu olmayan hizmetlerin durdurulmasını veya internet erişimi üzerinden işlem yapılmasını talep ediyoruz.
 
* KHK’ler ile ihraç edilen özellikle sağlık emekçileri ve diğer bütün kamu emekçileri derhal görevlerine iade edilmelidir. 
 
* İl Pandemi Koordinasyon Kurulunu, ili yöneten vali/kayyum ildeki  bürokratlarla kurmuştur. İlimizde bulunan STK ve siyasi parti temsilcilerini kurula dahil etmemiştir. Bu da İl Pandemi Koordinasyon Kurulu’nun yapacağı çalışmalar ile ilgili endişelenmemize neden oluyor. İl Pandemi Koordinasyon Kurulu Van’da herkesi kucaklayan, hiçbir ayrım yapılmaksızın herkese gerekli yardımı yapmalı ve desteği sağlamalıdır. 
 
* Dünyayı sarsan büyük salgına rağmen ülkemizde antidemokratik ve keyfi uygulamalar devam etmektedir. 
 
* Elazığ ve Başkale depremlerinde gönderilen yardımları engelleyen, yardım toplamayı yasaklayan tutumları salgın nedeniyle dayanışma içinde olmaya çalışan bazı belediye ve sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına da genelgelerle ve verdikleri talimatlarla engel olmaya başladılar. Yayınladıkları genelgelerin yasalara uygun olmadığını kendileri de bildikleri halde verdikleri talimatlarla muhalefet partilerinin yönettiği belediyelere ya kayyum atanmış ya da yardım hesaplarına el konulmuştur. Biz hükümetin bu tavrını şiddetle kınıyoruz. 
 
* Devletlerin böylesi zor günlerde kullanmak üzere sakladıkları ihtiyat akçesini bile kendi yandaşlara peşkeş çeken hükümet, bugün bütün dünya devletlerinin vatandaşları için seferber olduğu bir dönemde halktan para istemeye başladı. Hatta dünden beri sosyal medya üzerinden ve haber sitelerinde yayılmaya başlayan bazı haberlerde gördük ki kamu çalışanları ve bazı özel sektör çalışanlarından zorunlu kesinti yapılması yönünde talimatlar verilmiştir. 
 
* Sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmekle yükümlü hükümet, halka ekonomik destek vermek yerine halkın cebindeki üç kuruşa da göz dikmeye başladı. Oysa halka böylesi yeni yükler yüklemek yerine; araç geçiş garantili yollara ve köprülere, yolcu garantili havaalanlarına ve hasta garantili şehir hastanelerine ödedikleri milyarlarca doları, bu halkın sağlığı ve refahı için kullanmalıdır.”