Salgın en çok turizm ve perakende sektörlerindeki çalışanları vurdu

img

İSTANBUL - Koronavirüs salgınıyla birlikte turizm ve perakende sektörlerindeki binlerce çalışan, işten çıkarma ve ücretsiz izin dayatmasıyla yüz yüze kaldı. Sektördeki sendika temsilcileri, salgının işverenler tarafından fırsata çevrildiğini ifade etti.

Tüm dünyayı tehdit eden koronavirüs salgını yapılan resmi açıklamalara göre Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış durumda. Alınan kısmi önlemlerin yetersizliği nedeniyle muhalefetin eleştirdiği AKP hükümetinden yurttaşlara yönelik “Evde kal” çağrısı gelirken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise “Herkes kendi olağanüstü halini ilan etsin” tavsiyesinde bulundu. Yapılan bu çağrılara rağmen milyonlarca işçi halen açık bulunan fabrikalarda, şantiyelerde, tersanelerde çalışmak zorunda. Özellikle yüzlerce işçinin yan yana çalıştığı inşaat ve tekstil gibi sektörler virüsün yayılması için tüm koşullara sahip. 
 
Bunlarla birlikte İçişleri Bakanlığı kararıyla kapatılan binlerce kafe, restoran, bar gibi işletmeler ve kendi kararları ile geçici süre kapanan birçok mağazanın binlerce çalışanı salgınla birlikte ya işsiz kaldı ya da ücretsiz izne çıkarıldı. İşten çıkarma ve ücretsiz izinlerin en çok yaşandığı sektörler ise, turizm ve perakende sektörleri. 
 
Bu sektörlerde örgütlenen sendikaların yetkilileri, iş kolunda alınan önlemleri, ücretsiz işten çıkarmalar ve iktidarın açıkladığı ekonomi paketi değerlendirdi.
 
Türkiye Sosyal Sigortalar, Eğitim, Büro, Ticaret, Kooperatif ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (Sosyal-İş) Genel Başkanı Mustafa Ağuş, salgının başladığı ilk günden beri süreci yakından takip ettiklerini ve kriz masası oluşturduklarını dile getirdi.
 
YASAL HAKLARI HİÇE SAYILDI
 
Sektördeki örgütsüz birçok işyerinde işçilerin yasal hakları hiçe sayılarak işten çıkarmalar ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Ağus, yine birçok işyerinde ise ücretsiz izin dayatması yapıldığını ifade etti. Ağuş, özellikle 60 yaş üstü, engelliler, eğitimin ertelenmesi dolayısıyla çocuklarına bakmak zorunda olan annelerin ücretli izine çıkarıldığını belirtti.
 
Sendika olarak salgının işverenler tarafından fırsata çevrilip faturanın işçilere çıkarılmaması için çabaladıklarını kaydeden Ağuş, örgütlü bulundukları işyerlerinde ilk günden itibaren önlem aldıklarını kaydetti. Ağuş bu çabaları sonucu marketlerde çalışan üyelerine eldiven, maske gibi önlemleri aldıklarını aktardı.
 
PAKETTEN İŞÇİLERE DUA ÇIKTI
 
Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketine de değinen Ağuş, “Milyonlarca çalışan ‘paketten bize ne çıkacak, faturalarımızı nasıl ödeyeceğiz?’ diye bekledi. Maalesef paketten işverenlerin vergi, sigorta prim, kredi borçlarına erteleme, emekli maaşlarını bin 500 liraya çıkarıyoruz müjdesi çıktı. Çalışanlara ise dua, sabır çıktı. ‘Evinizden çıkmayın çıktı’. Ama bu insanlar faturalarını nasıl ödeyecekler, hayatlarını nasıl idame ettirecekler. Bu konuda ısrarla Hükümet’ten bir ek paket bekliyoruz” dedi.
 
SALGINDA BİLE İŞ ARAMAK ZORUNDALAR
 
Devrimci Turizm İşçileri Sendikası (Dev Turizm-İş) Marmara Bölge Başkanı Turgay Özdemir ise, hala faaliyetlerine devam eden otel, kafe ve restoranlar olmasına rağmen buralarda koronavirüse karşı önlem alınmadığını ifade etti. Kapatılan kafe ve restoranlarda çalışan binlerce işçiden bir kısmının işten çıkarıldığını, bir kısmının ise ücretsiz izne çıkarıldığını belirten Özdemir, işçilere hiçbir özlük haklarının ya da yaşamlarını idame ettirebilecek bir ücret ödenmediğini paylaştı. Salgın sürecinin patronların elini rahatlattığını vurgulayan Özdemir, şunları söyledi: “Kapanan yerlerden çıkan işçiler işsizlik rakamının üstüne eklendiler. ‘Evde kalın’ diye anonslar yapılıyor fakat bu insanlar virüs şartlarında bile iş aramak zorunda kalıyor. Bu işçiler sokaklarda dolaşıyor, insanlarla temas içerisinde. Virüsten ölmeseler bile açlıktan ölecekler.”
 
İHTİYAÇLARI KİM KARŞILAYACAK?
 
Özdemir, Sağlık Bakanı’nın ‘Herkes kendi olağanüstü halini ilan etsin’ sözleri üzerine de yanıt verdi. Özdemir, “Onlar olaylara kendi cephelerinden bakıyorlar. İşçilerin kendini karantinaya alabilmeleri için öncelikle işçilerin elektrik, su, kira, temel gıda ihtiyaçları gibi kaygıları olmaması lazım. Milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor. Türkiye’deki asgari ücret ile kira tutarları eşit oranda. Böyle bir sorun ile karşı karşıya iken ben kendisinin de söylediğine inanmadığını düşünüyorum. Çünkü böyle bir gerçeklik yok. Kendimizi nasıl karantinaya alalım?” diye sordu.
 
İŞVERENLERİ KURTARMA PAKETİ
 
Sadece 10 bin tane kafe, restoran kapatmak ile virüsün kontrol altına alınamayacağının altını çizen Özdemir, fabrikaların, inşaatların halen çalışmakta olduğuna dikkat çekti. Salgının kaosa dönüştüğünü söyleyen Özdemir, “Açıklanan paketlerin hiçbirisinde ‘Evde kal’ çağrısı yaptıkları insanları geçindirme imkanı yok. Bankalardaki kredi oranlarının düşürülmesi ile bir virüsün idare edilmesinin nasıl bir bağlantısı olduğunu çözmüş değiliz. Bizim ihtiyacımız olan şey insanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. İktidar tarafından yönetilen süreç sadece patronların işine yarıyor. Açıklanan paket işverenleri ekonomik krizden kurtarma paketidir” diye konuştu.
 
MA / Tolga Güney