İnşaat işçileri: Sektör bitme noktasına geldi

img

İSTANBUL – Türkiye’de inşaat sektörünün yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bitmek üzere olduğunu söyleyen işçiler, “İş yok, işçiler kahvehanelere doluşmakta, aileler arasında huzursuzluk artmakta" dedi. 

Türkiye'de ekonomik krizden en çok etkilenen sektörler arasında inşaat sektörü yer alıyor. Sektörde özellikle yaşanan nakit sıkıntısı katlanarak büyürken, sektör, istihdam ve bazı firmaların mali yapılarındaki sıkıntılar nedeniyle azalmaya gidiyor. Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası’nın yayınladığı Ağustos 2019 İnşaat Sektörü Raporu’na göre 2019 yılının ilk çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki (GSYH) 2,6 oranında daralmaya karşılık inşaat sektörünün 10,9 oranında negatif performans gösteriyor. Rapora göre 2018 yılının ilk çeyreğinde 2 milyon 155 bin kişinin istihdam edildiğini 2019 yılının Ağustos ayına kadar ise inşaat sektöründe 1 milyon 611 bin kişi istihdam edildiği bilgileri paylaşıldı. 
 
‘İŞSİZLİK KAHVEHANELERİ DOLDURDU’
 
Hazır Beton Sektörü tarafından dün açıklanan rapora göre, 2018 Ağustos ayına göre Güven Endeksi’ndeki sınırlı düşüş, inşaat sektörünün hâlihazırda yaşadığı darboğazın ortadan kalkmadığına işaret ettiğini belirtti. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra hızlı bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili Endeksin, sektörün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biri olduğu belirtildi. 
 
Konuya ilişkin konuşan işçiler, doların yükselmesi ile birlikte sektörde daralma ve düşüşün olduğunu söyledi. 
 
'TÜRKİYE'DE İNŞAAT BİTME NOKTASINDA'
 
Türkiye’den Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne çalışmaya giden inşaat işçisi Abdurrahman Karahan, Türkiye’deki ekonomik kriz ile birlikte inşaat sektörünün neredeyse bittiğini belirtti. Karahan, "Türkiye’de yevmiye 150 lira iken burada 50 Dolar. Şuan işçiler olarak otelde kalıyoruz. Türkiye’de inşaat sektörü neredeyse bitme aşamasına geldi. Doların yükselmesiyle birlikte inşaat durmuş vaziyette. Şuan çalışan meslektaşlarımız da ya yarım kalan işlerini ya da acil olan elindeki işleri ancak yapabiliyor. Bu durumda inşaat işçilerinin çoğu evlerinde oturuyor. Biran önce işlerin başlamasını bekliyorlar. İş aramak için Kuzey Kürdistan ve Irak gibi komşu ülkelere akın etmekteler.Biz inşaat işçileri olarak, inşaat olmadı mı yapacak bir işimiz de olmuyor. İş yok, işçiler kahvehanelere dolmakta, aileler arasında huzursuzluk artmaktadır" ifadelerini kullandı.
 
'BÜYÜK FİRMALAR SEKTÖRDEN ÇEKİLDİ'
 
Üç ay önce Diyarbakır'dan İstanbul'a gelerek özel bir Arap firmasında çalışan inşaat işçisi Mahsun Gündeş de inşaat sektöründe azalma ve düşüş olduğunu söyledi. Gündeş, birçok büyük firmanın sektörden çekildiğini belirterek, "Recep Tayyip Erdoğan bu sektörü de kuruttu. Geçen seneden bu yana şirketler doların artmasıyla birlikte ya istifa ettiler ya da sektör değiştirmek zorunda kaldılar. İnşaat malzemeleri dolar ile alınıyor. Dolayısıyla zarar eden firmalar yurt dışında ihale almaya başladı" diye konuştu.
 
'AİLELERİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU'
 
Ekonomik krizin derinleşmesi ile birlikte intiharların arttığına vurgu yapan Gündeş, "Sonumuz ne olacak bilmiyorum. İşsizlik arttı. İnsanlar ya kendini yakıyor ya da canına kıyıyor. İş olmadığından dolayı ailelerin de psikolojisi bozuldu" dedi. 
 
'DOLAR YÜKSELDİ İNŞAAT MALZEMELERİ PAHALANDI'
 
Maraş'ta özel bir firmada çalışan seramik ustası ve işveren Vedat Karahan ise dolar kurunun artmasıyla birlikte inşaat malzemelerinde yüzde 100'lük bir artış olduğunu söyledi. Karahan, "Bu doğal olarak TOKİ ve yapsatlarda daha önceki yıllarda uzun süreli işlerde dolar 4 veya 4.50 civarında iken verilen ihale ve metrekare fiyatlarının 6 TL bantlarında seyrediyordu. Şimdi ise doların yükselmesiyle birlikte müteahhit ve taşeron firmalar zarar etti. Bu da dolayasıyla bir alt sınıfa yani işçi statüsündeki kişilere yansıyor" sözleriyle belirtti. 
 
'KANUNLAR ZENGİNDEN YANA’ 
 
Türkiye’nin en güçlü firmalarında her yerde anaparanın üç ayda bir yatırıldığına dikkati çeken Karahan, inşaat firmalarının hazineden ödenek alamadıklarını gerekçe gösterdiğini ifade etti. Bir yıl öncesine kadar her ayın 5’ine kadar yaptıkları işin parasının 15 gün sonra ödendiğini belirten Karahan,  inşaat çalışanı olarak bu durumdan çok etkilendiklerini kaydetti. Karahan, "İşin az olması, yevmiyelerin iki yıl önceki aynı yevmiyeler olması ve yine son bir yılda çok fazla boşta kalan ustaların sektör değiştirmek zorunda kalması, bir işin metrajı yine 10 yıl önceki fiyattan yapılması sorunlar arasında yer alıyor" diye belirtti. İnşaat sahalarında iş güvenliğinin olmadığını sözlerine ekleyen Karahan, işçi ölümlerinin sürekli arttığını belirterek, "Bütün kanunlar sadece zenginlerden yana" dedi.
 
'TÜRKİYE’DE EMEĞİN KARŞILIĞI YOK’  
 
Karahan, “Türkiye ve diğer ülkeleri kıyasladığımızda sektörel olarak ne gibi farklar var” sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Diğer ülkelerle kıyaslanacak durumda olmadığımız aşikardır. Türkiye’de emeğin karşılığı yok veya çok ucuz. Sırbistan, Ukrayna, Gürcistan ve Rusya gibi ülkelerde işçiler saat olarak çalıştırılıyor. Ne kadar iş yaptığının bir önemi yok. Önemli olan işin kalite ve görselliğidir. Avrupa ülkelerinde bir ustanın çalıştığı saat başı 7 Euro’dur. Yine Cezayir ve Irak’ta arkadaşlarımız minimum 45 ile 50 dolar arası çalışıyor. Türkiye standartlarından iyi."
 
'İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ SORUNLAR BİTMEZ’ 
 
"İnşaat sektöründe sorunlar bitmez" diyen Karahan son olarak,  "2002 sonrası devletten en ufak alacağın bir ihale için bile en az bir milletvekili veyahut üst düzey bir iktidar parti yöneticisi referans bulmak zorundasın.  Bu da alacağın ihale bedelinin en az  yüzde 25’i civarını ona vermen demektir. Taşerona verilen ihale miktarı ile sözleşmede yazılı olan gerçek miktar arasındaki astronomik rakamlar, yolsuzluk, adam kayırma, kendi yandaşlarına verilen ihaleler, ihale yapılmadan direkt verilen bedeller. Yani inşaat sektöründe sorunlar bitmez" diye konuştu. 
 
MA / İrfan Tuncçelik