GESOB Başkanı Küsbeoğlu: Sahre geleneğini yaşatalım

img

ANTEP – Antep esnafların sorun ve sıkıntılarını çözüldüğü, ürüne yapılacak zam miktarının tartışıldığı, küskün esnafların barıştırıldığı "Sahre" geleneğini yaşatmaya çağıran GESOB Başkanı Ömer Küsbeoğlu, "Geleneğin Türkiye’de, Ortadoğu’da, hatta dünyada örneği yok" dedi. 

Ahi Evran'ın felsefesini yaşamsal kılan Ahilik geleneğinin bir parçası olan "Sahre", Antep’te özünü kaybetse de meslek odaları tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. Geçmişte şarkılar, türküler eşliğinde birlikte yapılıp yenilen yemeklerle piknik havasında geçen, esnafın sorun ve sıkıntılarının çözüldüğü, ürüne yapılacak zam miktarının tartışıldığı, küskün esnafların barıştırıldığı Sahreler, zorunluluk esasına göre devam ettirilmeye çalışılıyor. Kentte yeni esnafların bilmez olduğu bu gelenekte ısrarcı olan meslek odalarının belirlediği sahre tarihinde, dükkânını açan esnaf cezaya tabi tutuluyor.
 
Antep’in ekonomisinin bölgedeki diğer illere göre daha iyi olmasında sahre geleneğinin büyük katkısı olduğunu ifade eden Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (GESOB) Başkanı Ömer Küsbeoğlu (70), esnafın özünü unuttuğu bu geleneğin özünü hatırlatmak adına önümüzdeki günlerde yaklaşık bin esnafın katılacağı büyük bir sahre organizasyonu planladıklarını paylaştı. 
 
‘ESNAFIN HER SORUNU KONUŞULUR’
 
Sahre geleneğiyle 1963 yılında çırakken tanıştığını aktaran Küsbeoğlu, 1980 yılındaki askeri darbeden dolayı sadece 3 yıllık ara verilen geleneğin geçmişten bu yana düzenli olarak yapıldığını söyledi. Geçmişte sahrenin yapıldığı adresin Kavaklık Mesire Alanı olduğunu belirten Küsbeoğlu, şöyle devam etti: “Temmuz ve Ağustos aylarında her meslek dalı ayrı bir tarihte sahresini düzenlerdi. Geçmişte araba pek olmadığından sahreye at arabalarıyla gidilirdi. Yemekler yenir, türküler söylenir ve oyunlar oynanırdı. Akşam yaklaştığı sıra karanlık bastırmadan önce çıraklar ve kalfaların yemekleri yedirilip gönderilirdi. En sonda ise ustalar yerdi. Ustalarda yemeğe başlamadan önce meclisi kurardı. O mecliste esnaflar sıkıntılarını anlatırdı. Esnafın içerisinde hastası olan tespit edilir onların hastalarıyla ilgilenmeleri için 3 kişilik bir heyet belirlenirdi. Dargın, küskün olan esnaf o meclis içerisinde barıştırılırdı. Mecliste maddi anlamda sıkıntıya giren esnaflarda belirlenirdi. O esnaflar içinde para toplanırdı. Toplanan para, belirlenen 3 kişi tarafından sıkıntıdaki esnafa ulaştırılırdı. Toplanan paranın kimden toplanıldığı ve hangi esnafa verildiği söylenmezdi. Yani veren el de, alan el de bilinmezdi.”
 
‘ESNAF ARTIK SAHREYİ TATİL GİBİ GÖRÜYOR’
 
Esnaf sahrelerinin bu yıl içinde başladığını sözlerine ekleyen Küsbeoğlu, şuan yapılan sahrenin kendisinin anlattığı sahreye benzer bir yanının pek kalmadığını dile getirdi. Eski sahrelerin Antep’te yaşatılamadığını sözlerine ekleyen Küsbeoğlu, “Esnaf artık Kavaklık’a gitmiyor. Esnaf sahreyi tatil gibi görüp denizi olan tatil beldelerine gidiyor. Sahre, ücret dengesizliğini önlerdi. Sahre’de o yıl için meslek grupları ürettikleri ürüne ortak bir şekilde zam gerekiyorsa, zam yapardı. Zam gerekli değilse de aynı fiyattan devam edilirdi. Ustalığa geçmeye aday olan kalfaların, usta olup olmayacağına da orada karar verilirdi. Ustalar kalfanın yaptığı işe göre tartışır ve karar verirdi. Usta olabilecek olan kalfalar orada tespit edilirdi. Yani sahre geleneği Ahi Evran Veli Hazretleri'nin 13’üncü yüzyılda ortaya koyduğu Ahilik geleneğinin daha da gelişmiş halidir. Biz bu geleneği ustalar olarak yakın zamana kadar taşıdık, ancak zamanla özünü kaybetti. Her esnaf sahreyi tatil gibi görüp denize gidiyor” diye belirtti. 
 
‘GELENEĞİ ÖZÜYLE YAŞATMAK İSTİYORUZ’
 
Geleneği özüyle birlikte tekrardan yaşatmak istediklerini ifade eden Küsbeoğlu, şunları söyledi: “Tatile de gidilsin, ancak bu gelenek özünü kaybetmesin. Nasıl biz ustalarımızdan öğrenip çıraklarımıza aktardıysak, şu an ustalarda çıraklara doğru bir şekilde sahre geleneğini aktarmalıdır. Bu gelenek tamamen yok olursa tüketici ve üretici arasında sorunlar artar. Bu gelenek özüyle birlikte sürer ise tüketiciyle üretici arasında asla sorun oluşmaz. Sahre geleneği haksız rekabeti önler. Sahrede esnafın tüm sorunları hallolurdu. Sahrede varılan kararın dışına hiçbir esnaf çıkamazdı. Ancak şimdi esnafla orta yolu dahi bulamıyoruz. Ama biz bu geleneği özüyle birlikte yeniden yaşatacağız. Çünkü bu geleneğin Türkiye’de, Ortadoğu’da, hatta dünya da örneği yok. Sadece Antep’te var.”