Ege’de tarım işçiliği kadın ve çocukların üzerine yığıldı

img

MANİSA- Feshettikleri İşçi Dayanışma Derneği’nde yıllarca başkanlık yapan Cevher Özdemir, Turgutlu başta olmak üzere Ege Bölgesi’nde tarım işçilerinin hiçbir sorunun çözülmediğini, tek değişimin “Artık tarımda çalışanların yüzde 90’nı kadınlardan oluşuyor. Bunların içerisinde önemli oranda kız ve erkek çocukları bulunuyor” dedi. 

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde 2003 yılında kurulan ve 16 yıl faaliyet gösterdikten sonra geçen yıl feshedilen İşçi Dayanışma Derneği’nde uzun yıllar başkanlık yapan Cevher Özdemir, Ege Bölgesi’nde tarım işçiliği yapan Kürt ve göçmenlerin sorunlarına dikkat çekti. Taşınma koşularından günlük ücretin belirlenmesine, barınmadan sağlığa kadar, onlarca sorunla birlikte emeği sömürülen işçilerin hak arayışını yapacakları dernek veya sendika neredeyse bulunmuyor. Özdemir, sorunların kaynağının politik bir yaklaşımdan kaynaklı olduğunu söyledi. 
 
‘İHTİYAÇTAN DOLAYI BİR DERNEK KURDUK’
 
Ücretlerin patron, Ziraat Odaları ve dayı başları tarafından belirlendiğini, bu üçlü sistemin ortak paydasının en az ücretle fazla süreli çalıştırma olduğunu vurgulayan Özdemir, bundan kurtulmanın yolunun işçilerin örgütlü mücadelesinden geçtiğini dile getirdi. Yıllarca tarım işçiliği yaptığını ve bu sektörde gördüğü mücadele eksikliğinden dolayı dernek kurduklarını anacak iç tartışmalardan kaynaklı feshedildiğini anlatan Özdemir, yıllarca sisteme karşı verdikleri kimi mücadele örneklerini hatırlattı. Özdemir, işçilerin eskiden ilçede bulunan İstasyon Meydanı’nda toplandığını ve gündelik işçilerin o şekilde seçilerek tarlalara götürüldüğünü ifade etti. Özdemir, “Dayı başları dediğimiz kişiler gelir oradan işçi seçerdi. İşçilerin nasıl seçildiğini ve nasıl koşullarda çalıştırıldığını gördüğümüz için 2003 yılında bir dernek kurmaya karar verdik. İşçi Dayanışma Derneği’ni o dönem hem ihtiyaçtan böylesi bir süreçte kuruldu” dedi. 
 
‘İŞÇİLERİN SORUNLARIN GÜNCELLİĞİNİ KORUYOR’
 
Derneğin kuruluşunun ardından ilk iş olarak onlarca işçinin yaşamını yitirmesine sebep olan traktörlerde ve üstü açık araçlarda işçi taşıma gibi sorunların çözülmesine odaklandıklarını belirten Özdemir, “Her yerde olduğu gibi Turgutlu’da da Ziraat odaları Ağustos’tan sonra fiyat belirliyor. Bizim çabalarımız sonucu Turgutlu’da bir dönem işçi ücretlerini en insani koşullara çektik. Yıllarca Ziraat odasıyla görüştük, işçi ücretlerinin neye göre düzenlendiğini sorduğumuzda bununla ilgili bir kanun ve yasa bulunmadığını, ücretlerin örf ve adetlere göre düzenlendiği şeklinde bize dönüşleri oldu. Valilik, kaymakamlık ve ilçe jandarmaya kadar işçilerin emeklerinin görünür kılınması için çalmadığımız kapı kalmıyordu. Şimdi baktığımız zaman görüyorsunuz bazı işçiler köylerin içine bile alınmıyor. Elektrik verilmeyerek en kötü koşullar içinde yaşanmaya mecbur bırakılıyor. Yıllar önce karşımıza çıkan sorunlar bu günde güncelliğini koruyor. Özellikle tarım alanında çalışan işçilerin hiçbir hukuku hak arayacakları bir merci bulunmuyor” diye belirtti. 
 
TARIM VE İNŞAAT BİTTİ 
 
İki önemli sektör olan inşaat ve tarımın bitme noktasına geldiğini sözlerine ekleyen Özdemir, “Artık tarımda çalışanların yüzde 90’nı neredeyse kadınlardan oluşuyor. Bunların içerisinde önemli bir oranda kız ve erkek çocuklardan oluşuyor. İş güvenliği ve sağlığı dernekle birlikte önümüze koyduğumuz en temel hedeflerden biriydi. Yine işçilerin alacağı ücretin belirlenmesi için başta ziraat odası olmak üzere birçok resmi kurumlarla görüşmeler yaptık. Ama bütün çabalarımıza rağmen bunu istediğimiz seviyeye ve resmi bir statüye kavuşturduğumuzu söyleyemem.  Tarımda çalışan hiçbir işçimizin canından, malından sağlığından bile olsa hakkını arayacağı bir hukuk bulunmuyor” diye konuştu. Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) belirlediği çerçeveye atıfta bulunan Özdemir, “Ne yazık ki İLO sözleşmesine hiçbir şekilde uyulmadığını görüyoruz” dedi. 
 
‘DAYI BAŞLARI RAHAT AT KOŞTURUYOR’
 
Tarım işçilerinin yaşadığı önemli sorunlardan birinin de tarım işçisinin emeğini sömüren, pazarlayan “Dayı başı” sisteminin olduğunu vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti: “Burada dayı başlarıyla bir araya gelerek onları bu konuda bilgilendirdik. Ama dayı başları hiçbir zaman işçilerin hakkını hukukunu gözeten bir noktada olmadılar. Ziraat odası ve çiftçi ne dediyse onlar onu yapıyorlar. Hele Turgutlu için konuşacak olursam, son birkaç yılda dayı başı dedikleri kişiler rahatça at koşturmaya başladı. 1 yıl önce derneğimiz feshedildi.  Şimdi işçileri bire bir takip eden bir mekanizmada ilçede ortadan kalkmış oldu. Zorlu koşullarda bir arada durabiliyorduk. 16 yıl boyunca en azından Turgutlu’da işçilerin çalışma saatleri, koşulları, taşıma yöntemine kadar birçok sorunda önemli yol kat etmiştik. Bu sadece Turgutlu için anlatabileceğim koşullardır, Ege Bölgesi bir tarım deryası, neler yaşandığını tahmin bile edemiyoruz.” 
 
'KADINLAR EMEĞİN KAHRAMANLARI OLDU'
 
Tarım işçilerinin sorunlarının çözülmesi yolunun en başta taşınma yöntemleri, ücretlerinin belirlenmesi, çalışma saatleri ve dayı başı dedikleri kişilerini denetlenmesinden geçtiğini ifade eden Özdemir, şunları söyledi: “Bugün bu sorunlar çözülmediği sürece, işçiler ne elektrik alır ne de muhtarların milliyetçi yaklaşımlarından kurtulur. En başta dayı başı sisteminin ortadan kaldırılması gerekiyor. Çünkü bunlar bu kirli çarkın bir parçasıdırlar. Onlarca değil yüzlerce işçi sırtından, kolundan bacağından sakatlandı. Çocuklar sıcak havale geçirdi, sakat kaldı ya da yaşamını yitirdi. Değişen şey kadın ve çocukların çalışma sayısında yükselme oldu. Şimdi Turgutlu ovasının başta aşağı dolaşın sadece kadınlar çalışıyor. Yaşam kadınların sırtındadır. Erkeklerin tamamı nerdeyse kahvede bir hayat sürüyor. Kadınlar metropollerde tarlada işçiliğin emeğin kahramanları oldu diyebilirim.” 
 
Bütün bu sorunların kaynağında tamamen siyasi tutum olduğunu dile getiren Özdemir, mevcut bakış açısının değişmesi gerektiğini söyledi. 
 
MA / Nimet Ölmez