Ekonomide her geçen gün derinleşen krizle birlikte elektrikten motorine, çaydan şekere zamlar peş peşe gelmeye devam ederken, politik sebeplerle birlikte ekonomideki bu halden en çok etkilenen sektörlerden biri turizm. 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçimlerinin de tatil planlarını etkilediği sektörde, sezon ortasında olunmasına rağmen ülkenin en gözde tatil merkezlerinden biri olan Bodrum’daki otellerin doluluk oranı oldukça düşük. 

 

Bu nedenle zor günler geçiren otel sahipleri ve işletmecileri, sektörün içerisinde bulunduğu durumu, bu halin nedenlerini ve atılması gereken adımları dile getirdi

 

100 ODADAN 20’Sİ DOLU

 

1998 yılından beri otel işletmeciliği yapan Turan Man, geçen yıllara göre yurt dışı ve yurt içindeki turist sayısında yüzde 35 oranında azalma olduğunu dile getirdi. Türkiye turizminin en önemli destinasyonları (gidilecek yer) arasında gösterilen Bodrum’da sezon ortası olmasına rağmen, 100’e yakın odası olan 5 yıldızlı otellerinde sadece 20 odanın dolu olduğunu ifade eden Man, “Her yıl bir önceki yılı arıyoruz” diye belirtti.

 

Özellikle son iki yıldır tüm ilçe ve beldelerde yaşanan ortak sorunun turist sayısının giderek azalmasıyla cirolarının yarı oranında düşmesi olduğundan şikayet eden Man, yaşadıkları sorunların bununla da sınırlı olmadığını kaydetti. Yine birçok otelin geçen yıla göre daha az işçi çalıştırdığını aktaran Man, “Bölgede işsizlik artmış. Bazı oteller ise hiç açılmamış, havuzları boş, yataklar lobiye dizilmiş bekliyor. Açık olanlar ise yeterli doluluğu sağlayamıyor. Sezonun en işlek dönemi olmasına rağmen odaların yüzde 80’ni boş. Başta bunu seçimlere bağladık ama bunun böyle olmadığını söyleyebilirim. Çünkü Bodrum’a bayramda 2 milyon insan giriş yaptığı belirtilmişti. Ama biz bu kalabalığı ne Bodrum merkezde gördük ne de kendi mekanımızda” dedi.

 

‘ESKİDEN TATİL YAPAN MEMUR BUGÜN YAPAMIYOR’

 

Yerli turistler için ise her şeyin çok daha pahalı olduğunu söyleyen Man, nedenlerini şöyle açıkladı: “Eskiden bir memur arabasıyla rahatlıkla tatil yapma imkanı bulurken, maalesef şuan bunu yapamıyor. Çünkü bir litre benzin 6-7 lira olmuş. Hal böyle olunca memurlar tatile çıkmıyor. Bu da iste istemez işimizi etkiliyor.” 

 

‘HERŞEY DAHİL SİSTEMİ’ KÜÇÜK ESNAFA DARBE

 

İşlerine darbe vuran bir diğer sorunun ise büyük otellerin ‘her şeyi dahil’ sistemi olduğunu ifade eden Man, gelen az sayıdaki yabancı turistin de bu nedenle buralara kaydığını, küçük esnafa bir şey kalmadığından yakındı.

“Her sene büyük bir hevesle sezonun açılmasını bekliyoruz ama zaman geçtikçe bir önceki seneyi arıyoruz” diyen Man, Bodrum’un sahip olduğu güzelliğe rağmen iyi değerlendirilemediğini, bunu tersine çevirmek için ise, en başta Türkiye’nin ciddi bir istikrara ihtiyacı olduğunu kaydetti.

 

‘SEÇİMİN TATİLE DENK GETİRİLMESİ MANİDAR’

 

Bodrum Gömbet’te 2007 yılından beri otel işleten Yılmaz Mansuroğlu ise, turizmle ilgili sıkıntıların 5 yıl önceye dayandığı görüşünde.

 

Hükümetin özellikle Suriye politikasının turizme büyük yansıması olduğunu vurgulayan Mansuroğlu, “Turizmde şuan en yüksek sezon diyebileceğimiz tarihteyiz ama hiç kimse yok. Nisan'dan beri hazırlık yapıyoruz. Bunun personeli, tadilatı her şeyi için bir maliyet gerekli. İki aylık sezonumuz var bunun karşılığını almadığımız zaman biz de zor durumda kalıyoruz. Her sene bir seçim oluyor. Ama bu seneki seçimin tatil sezonunun başına denk getirilmesi çok manidar oldu” dedi.

 

'TURIST SAYISINDA YÜZDE 30 AZALMA VAR’

 

Geçen seneye göre turist sayısında ciddi bir azalma olduğunu söyleyen Mansuroğlu, şunları ekledi: “Turistlerin geçen sene bıraktıkları miktarla bu sene bıraktıkları miktar arasında yüzde 70 bir fark var. Örneğin gecen yıl on günde bin lira harcayan turist, bu yıl 400-450 lira civarında bir harcama yapıyor. Krizden dolayı son iki senedir her şey çok pahalı oldu. Bizim gecen yıl ödediğimiz bin lira elektrik faturası bu sene bin 900 lira olmuş. 300 lira ödemiş olduğumuz su bu sene 600 lira oldu.”

 

‘TÜRKİYE’DE TURİZME DEĞER VERİLMİYOR’ 

 

Türkiye'de turizme yeterince değer verilmemesinden yakınan Mansuroğlu, kültürel zenginliğe doğru temelde yaklaşıldığında maddi zenginliği de beraberinde getireceğini vurguladı.

Bunun için de ‘Turizm bacasız fabrikadır’ anlayışından vazgeçilmesi gerektiğini, bu anlayışla hareket edildiğinde insanların turizmden çok ekonomiye odaklandığını söyleyen Mansuroğlu, bu noktada atılması gereken adımlardan birinin ise, turizmin fonlarla beslemesi olduğunu belirtti.

 

MA / Esra Solin Dal