613 gündür işlerine geri dönme mücadelesi veriyorlar

img

ANTEP – Antep’te Babacanlar Kargo'da çalışırken sendikaya üye oldukları için atılan işçiler, işlerine dönmek için 613 gündür eylemde. İşyerlerinin önünden ayrılmayan 8 işçi, 1 Mayıs'ı da eylemle karşılıyor. 

 
Antep’te Babacanlar Kargo şirketinde Tüm Taşıma İşçileri Sendikası'na (TÜM-TİS) üye oldukları gerekçesiyle işten atılan 8 işçinin başlattığı eylem 613’üncü gününe ulaştı. İş mahkemesine açtıkları davayı kazanan işçiler, işverenin dosyayı istinaf mahkemesine taşımasından kaynaklı 296 gündür bekliyor. 
 
1 Mayıs'a grevle giren işçilerden Ömer Çetinkaya, yargının ve devletin patrondan yana saf tuttuğunu bu sebeple sonuç alamadıklarını ifade etti. 21 aydır dava sonucunu beklediklerini söyleyen Çetinkaya, "Gerekirse bir 21 ay daha bekleriz. Hakkımızı almadan bu yoldan dönüş yok” dedi. 
 
'SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ'
 
Yargı sürecinin nihayete ermediğine dikkate çeken Çetinkaya, mahkemeden işe iade kararı çıkmasına hala işe alınmadıklarını  belirterek,“Mahkemenin verdiği kararı uygulamıyorlar. 21 aydır halen bekliyoruz. Normalde yasalara göre iş iade davalarının 3 ay içerisinde sonuçlanması gerekiyor. Daha incelemeye alınmamış dosyalarımız var. Yargı mesele işçi olduğunda çok ağır ilerliyor. Yargı davacı işveren olduğunda ise, ışık hızıyla karar veriyor. Eğer bizim açtığımız davaları işveren bize açsaydı, eminim en fazla 3 ay içerisinde sonuçlanırdı. İş emekçiye geldiğinde, yargı da devlette işverenden yana saf tutuyor. Her ne kadar her şey bizim aleyhimize olsa da sonuna kadar direneceğiz” ifadesinde bulundu. 
 
İŞVERENİN TAVRI
 
Sadece haklarıyla birlikte çalışmak istedikleri için işten atıldıklarını sözlerine ekleyen Çetinkaya, işverenin kendilerine yönelik tavrını şöyle sıraladı: "Sabah 07.30’da başlanacak. Akşam da iş ne zaman biterse o zaman evinize gidersiniz. Resmi tatil olmayacak. Mesai ücreti yok. Benim vereceğim maaşa rıza göstereceksiniz." 
 
Kendilerinin bu şartları kabul etmeyip sendikalı çalışmada ısrar ettiklerini belirten Çetinkaya, bu nedenle işlerinden olduklarını söyleyerek, “Herkes sendikalı çalışsın. Sendikasız çalışmak bir nevi işverenden yana olmaktır. Ucunda grev, direniş olsa dahi sendikaya üye olsunlar. Kendi haklarını savunmaktan geri durmasınlar. Patronlar durduk yere işçiye haklarını vermez. İşçiler, ancak sendikal mücadele ile haklarını alabilirler. İşçiler daima örgütlü mücadele içerisinde olmalıdır. Biz işçi arkadaşlar örgütlü bir şekilde mücadele etmeseydik davaları kazanamazdık. Üye olduğumuz sendikada bizim arkamızda durdu. Sürekli bizleri destekledi” ifadelerini kullandı. 
 
'MÜLTECİLER SİLAH OLARAK KULLANILIYOR'
 
Sendikaya üye oldukları için işçilerin işten atıldığını, işten çıkarılan üyelerinin boşluğunun işveren tarafından Suriyeli işçilerle doldurulduğunu aktaran Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜM-TİS) Antep Şube Sekreteri Mahmut Canyurt, ucuz iş gücü olarak kullanılan mültecilerin Antepli işçilere karşı silah olarak kullanıldığını söyledi. Suriyeli işçilerin izinsiz ve şartsız bir şekilde çalışmasına ilişkin tüm resmi kurumlara başvuru yaptıklarını paylaşan Canyurt, “Ancak hiçbir sonuç alamadık. Suriyeli göçmen işçilerde hak hukuk demeden işveren tarafından sömürülüyor" dedi. 
 
İŞÇİLER DARP EDİLEREK İŞTEN ATILDI
 
Sendikalarına üye olan işçilerin üye darp edilerek kapı önüne koyulduklarını hatırlatan Canyurt, işçilerin darp raporu alarak emniyete giderek işverenden şikayetçi olmasına karşın hiçbir işlem yapılmadığını ifade etti. 
 
'YARGI SÜRECİ UZATILIYOR'
 
Yerel mahkeme işçilerin lehinde karar verdiğini ancak dosyaların istinafa taşındığına dikkat çeken Canyurt, "8 arkadaşımızdan 4 arkadaşımızın kararı onaylandı. Bu arkadaşlarımızda işe alınmadı. Sadece, tazminatları ödenecek. 4 arkadaşımız ise halen bekliyor. Anayasa’da yazılana göre sendikalı olmak haktır. Ancak işçi sendikaya üye olduğu gibi sabahına kapı önüne konuyor. Yargı zenginden yana saf tuttuğu için süreç bu kadar uzuyor.”