Emek ve örgütleri: Asgari ücret 2 bin 800 TL olmalı

img
İSTANBUL- Asgari ücretin en az 2 bin 800 TL olmasını isteyen emek ve meslek örgütleri, “Doğalgazdan elektriğe faturalar kabarmakta, borçlarımız da her geçen gün katlanmaktadır” dedi. 
 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ile emek meslek örgütleri, bugün ilk toplantısı gerçekleştirilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerine ilişkin Tophane'de bulunan İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. "Krizin bedelini ödemeyeceğiz” ve “Emeğin haklarını savunmak için omuz omuza” sloganıyla yürüttükleri kampanya çerçevesinde yapılan açıklamaya çok sayıda kurum temsilcisi katıldı. 
 
Açıklamayı Liman, Tersane, Gemi, Yapım Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Başkanı Kanber Saygılı yaptı. Milyonlarca işçinin gözü, kulağının bugün ilk toplantısı yapılmış olan asgari ücret görüşmelerinde olduğunu söyleyen Saygılı, 16 milyondan fazla işçinin ve onların ailelerinin yaşam koşullarını ilgilendiren 2019 yılı asgari ücreti, bu gün başlayan ve ikincisi 13 Aralık’ta yapılacak olan toplantıların neticesinde belirleneceğini ifade etti. 
 
‘TÜRKİYE ASGARİ ÜCRETLİLER ÜLKESİDİR’
 
Etkisini her geçen gün daha derinden hissettiren ekonomik kriz nedeniyle 2019’daki asgari ücretin daha da önem kazandığının altını çizen Saygılı, “Asgari ücret, yalnızca asgari ücretlilerin değil, Türkiye’de emeğiyle geçinen herkesin meselesidir. Asgari ücret ile çalışan işçiler, Türkiye işgücünün neredeyse yüzde 65’ini oluşturmaktadır. Ayrıca asgari ücretteki artış diğer ücretleri de yukarı çekmektedir. Türkiye bir asgari ücretliler ülkesidir. Kayıtdışı çalışanlarla birlikte toplam işgücünün 16 milyon olduğu ülkemizde 10 milyon kişi, asgari ücret civarında çalışmakta, önemli bir kısmı ise asgari ücretin dahi altında bir ücretle çalışmaktadır” dedi.
 
‘BORÇLAR HER GEÇEN GÜN KATLANIYOR’
 
Asgari ücret ile çalışan işçilerin yaşamlarının her geçen zorlaştığını dile getiren Saygılı, “Bu ay sonunda belirlenecek olan 2019 yılı asgari ücreti, ekonomik kriz nedeniyle çok daha büyük önem taşımaktadır. İğneden ipliğe her şeye zam gelmekte, ancak ay sonu bir türlü gelmemektedir. Krizle birlikte sıçrayan enflasyon karşısında eriyen asgari ücret, domateste yüzde 53, yumurtada yüzde 38 gerilemiştir. Doğalgazdan elektriğe faturalar kabarmakta, borçlarımız da her geçen gün katlanmaktadır” diye konuştu.
 
‘EŞİTSİZLİK HER GEÇEN GÜN BÜYÜMÜŞTÜR’
 
Asgari ücretin milli gelir artışı ve ülke ekonomisinin büyümesinin de gerisinde kaldığını aktaran Saygılı, “Son 20 yılda reel asgari ücret, kişi başına milli gelire yüzde 20 oranında gerilemiştir. Ülke ekonomisinin büyüdüğü süreçte artan karlar işçilerle paylaşılmamıştır. İşçiler aleyhine eşitsizlik her geçen gün büyümüştür” diye belirtti. 
 
‘NEOLİBERAL EKONOMİK MODEL ÇÖKMÜŞTÜR’
 
Saygılı, mevcut ekonomi politikalarını değinerek şunları söyledi: “Krizden çıkış için ortaya atılan kemer sıkmaya, kamu harcamalarının azaltılmasına, düşük ücrete, vergi artışına dayanan neoliberal ekonomik model çökmüştür. Neoliberal politikalarla krizden çıkışın mümkün olmadığı defalarca görülmüştür.  Kriz koşullarında asgari ücretin geçim koşullarına uygun artması, hem işçiler, hem ülke için yararlıdır. 2019 yılı asgari ücreti böyle bir yaklaşımla belirlenmeli, geçim ücreti olmalıdır.” 
 
Açıklama, “Asgari ücret 2 bin 800 net” sloganlarıyla son buldu.