Tutuklu Havalimanı işçileri hakim karşısına çıkacak

img

İSTANBUL – Tutuklu bulunan 3. Havalimanı işçilerinin 5 Aralık'ta Gaziosmanpaşa Adliyesi'nde görülecek duruşmaları öncesinde, “Bu dava tüm işçi sınıfının davasıdır’ denilerek destek çağrısı yapıldı. 

İstanbul'daki yeni havalimanı inşaatında çalışan ve kötü çalışma koşullarına dikkat çekmek için yaptıkları eylemler nedeniyle geçtiğimiz Eylül ayında tutuklanan işçiler, haklarında açılan dava nedeniyle 5 Aralık'ta Gaziosmanpaşa Adliyesi'nde hakim karşısına çıkacak. 3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, görülecek dava öncesinde İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında düzenledikleri basın toplantısı ile duruşmaya katılım çağrısında bulundu.  
 
'İŞÇİ CİNAYETLERİNİ İŞLEYENLERİ YARGILAYIN'
 
İlk olarak Platform üyelerinden Prof. Dr. Beyza Üstün konuştu. Baskı, zor ve zulme maruz kalan işçiler emeğinin karşılığını alamadığını belirten Üstün, suçsuz olan tutuklu işçilerin değil, iş cinayetlerini gerçekleştirenlerin cezalandırılması gerektiğini söyledi. Beyza, tutuklu işçilerle dayanışmak için duyarlı tüm kesimleri duruşmaya katılmaya davet etti.
 
‘ÖFKENİN İSYANLA DİLE GELMESİNE TANIKLIK ETTİK’
 
Platformu Üyesi dansçı Zeynep Tanbay tarafından yapılan açıklamada ise, Eylül ayında işçilerin birikmiş öfkesinin bir isyanla dile gelmesine tanıklık edildiği ifade edildi.
 
İşçilerin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndaki 13. madde ve İş Kanunu'nun 34'üncü maddesinin kendilerine tanıdığı hakları fiilen kullandıklarını söyleyen Tanbay, “Her iki madde de işçilerin gerek işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, gerekse ücretlerin düzenli ödenmemesi koşullarında ‘çalışmaktan kaçınma’ ve ‘iş görmeme’ hakkı tanıyor. Sendika yöneticisi ve temsilcisi arkadaşlarımızın olay günü gerçekleştirdikleri de Anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler tarafından garanti altına alınan hakların kullanımından ibarettir. Onlar işçi temsilcileriyle beraber karar alıp, üretimden gelen gücü kullanma iradesini göstermişlerdir. Zaten sendika yöneticileri ve temsilcileri özelindeki tek tek suçlamalar da bunlardan ibarettir. Oysaki patron ve jandarma açıkça suç işlemiştir. Çünkü Ceza Kanunu’nda sendikal faaliyetin engellenmesi suçtur” diye belirtti.
 
‘İŞ GÖRMEME HAKLARININ ALENİ İHLALİDİR’
 
Tanbay, gece yarısı operasyonuyla yüzlercesi gözaltına alınan ve onlarcası tutuklanan işçi arkadaşları ve sendika yöneticilerinin 2 buçuk aydır Silivri Cezaevinde tutulduğuna işaret etti.
 
Tanbay, davaya dair şu bilgileri paylaştı: “31'i tutuklu, 31'i de denetimli serbestlikle serbest bırakılan ve aralarında dört inşaat-İş yöneticisi ile Dev Yapı-İş Başkanı olmak üzere beş sendika yöneticisinin de bulunduğu 62 kişi, ‘Görevi yaptırmamak için direnme, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, kamu malına zarar verme, toplantı ve yürüyüşlere silah veya 23.maddede belirtilen aletlerle katılma’ iddialarıyla Gaziosmanpaşa Adliyesi 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacaklar. Haklarında hazırlanan iddianame, sistemin, patronların sistemi olduğunun açık ilanıdır. İş yerindeki insanlık dışı koşullara karşı eylem yapma, iş görmeme haklarının aleni ihlalidir. İşçilerin bu koşullara karşı direnme haklarının ihlali olduğu gibi her satırı aynı zamanda sendikal örgütlenme hakkının gasp edilmesini ifade etmektedir.” 
 
DAVAYA KATILIM ÇAĞRISI
 
Açılan bu davanın ekonomik ve politik krizi gittikçe büyüyen iktidarın ileride daha büyük isyanlarla karşısına çıkacak ve onu alaşağı edecek olan işçi sınıfına gözdağı verme çabası olduğunu belirten Tanbay,  “3’üncü Havalimanı direnişi karşısında başından beri olup biten her şey işçi sınıfına ve sendikal örgütlenmeye dönük bir saldırıdır, gözdağıdır, mesajdır” dedi. 
 
Tanbay, b u nedenle ‘Bu dava tüm işçi sınıfının davasıdır’ diyen emek dostlarını davada taraf olmaya davet etti.