Sınır hattında savaş tarımdaki verimi düşürdü

img

ANTEP – Sınır hattında ekim yapan çiftçiler Efrin'e yönelik operasyon döneminde kullanılan silahların havaya bıraktığı kimyasallardan dolayı bu yıl verimin düştüğünü belirtirken, Ziraat mühendisi Birgül Yıldırım, kimyasalların etkisinin uzun yıllar sürebileceğini kaydetti. 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ÖSO adıyla himaye ettiği dinci grupların 20 Ocak ile 20 Mart tarihleri arasında Efrîn’e yönelik düzenlediği operasyonlarda kullanılan bombalar, Kilis, İslahiye ve Hassa bölgesindeki tarımsal ürünleri olumsuz etkiledi. Kullanılan bomba ve silahların bıraktığı kimyasallar yağmur ve rüzgarın etkisiyle tarımsal arazideki verimi düşürdü. Sınır hattındaki çiftçiler, ektikleri hiçbir üründen doğru dürüst mahsul alamadıklarını dile getirdi. 
 
Yüksek Ziraat Mühendisi Birgül Yıldırım, kullanılan silah ve bombaların bıraktığı kimyasalların toprağa düştüğünde verimin düşmesinin mümkün olduğunu söyledi. Kimyasalların toz bulutları oluşturup toprağa düştüğüne dikkat çeken Yıldırım, “Toz bulutları doğal yollarla oluştuğu zaman faydalıdır. Çünkü içlerinde alüminyum ve demir gibi mineraller var. Ancak Efrîn’de oluşan toz bulutları doğal yollarla değil savaş silahlarıyla oluştu. Bu toz bulutu da bitkilerin tam gelişim dönemi dediğimiz vejatasyon dönemine denk geldi. Bu tozların bitkilerin üzerine konması ve tam anlamıyla onları kaplamasıyla bitkiler bütün yaşamsal faaliyetlerini yitirmiştir. Bu tozlar üzüm, zeytin gibi bitkilerin üzerinde ki koruyucu tabaka olan epidermis (örtü doku) tabakasını işlevsiz hale getirmesiyle bitkileri dış etkenlere karşı savunmasız bırakmıştır. Bitkilerde bu noktadan sonra hastalık başlamıştır. Silah ve bombaların hepsi zaten kimyasallardan oluşuyor.” 
 
'SINIRDAN UZAKLAŞTIKÇA TAHRİBAT AZALIYOR'
 
Kimyasalların etkisinin yılları alabileceğini vurgulayan Yıldırım, “Bu kimyasallar bitkileri sadece bu yıl için değil uzun yıllar boyunca etkileyebilir. Hatta bitkilerin tam anlamıyla ölmesine dahi neden olabilir. Çünkü savaşlar sadece insanlar için değil, bütün doğa için tamir edilemeyen zararlar bırakıyor. Bu noktada kimyasallar ile ilgili araştırma yapılması gerekiyor. Verimin aşırı derecede düşmesi çok ciddi bir tehlikeyi gösteriyor. Operasyonun olduğu dönem bitkilerin tam gelişim dönemidir. Şunu da söyleyebiliriz. Belki de o bölgedeki tarım arazileri uzun yıllar boyunca kullanılamayacak. Sınıra çok yakın olan bölgelerde çok büyük tahribat var. Sınırdan uzaklaşıldıkça tahribat azalıyor" diye belirtti. 
 
Çiftçinin zararının karşılanması gerektiğini de ifade eden Yıldırım, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bölgede araştırmalar yaparak sorunu çözmesi gerektiğini söyledi. 
 
610 TON'DAN 70 TON'A
 
İslahiye’nin Altınüzüm Mahallesi'nde 30 yıldır çiftçilikle uğraşan Ömer Çelebi, üzümlere bulaşan hastalığın asmanın altından başlayarak üste doğru yayıldığını dile getirdi. Hastalığın önüne geçmek için zirai ilaçlar kullandıklarını ancak sonuç elde edemediklerini belirten Çelebi, "Geçen yıl ektiğim bağlardan 610 ton üzüm alırken, bu sene sadece 70 ton aldık. Bize bölgedeki hastalığın Mildiyö hastalığı olduğunu söylediler. Ama Mildiyö’nun ilaçları var. O ilaçları kullandığınız zaman o hastalık kesilir. Ama biz bu sene tüm ilaçları kullanmamıza rağmen hiç fayda etmedi” dedi. 
 
'MAHSÜLÜN OLMAMASI BÖLGE HALKINI ÇÖKERTTİ'
 
Operasyonda kullanılan kimyasalların sadece üzüme değil bölgede bulunan tüm bitkilere zarar verdiğini sözlerine ekleyen Çelebi, şuan zeytinlerin mahsul dönemi olduğunu ve zeytin bahçelerinin durumunun çok kötü olduğunu vurguladı. Zeytinin çok dayanıklı bir ağaç olmasına rağmen yine de etkilendiğinin altını çizen Çelebi, şunları dile getirdi: “Pamuk, biber, domates, nar bölgedeki tüm bitkiler etkilendi. Çünkü çok aşırı derecede bomba kullanıldı. Harekâtta kullanılan tank toplarının boş kovanları sınırdaki bağların kenarına dizilmişti. O kovanlara yağmurun yağmasıyla üzerlerindeki kimyasallar toprağa geçti. Harekâtta kullanılan bombalardan ve silahlardan çıkan kimyasallar yağmur ve rüzgar yoluyla bizim bölgemize geldi. Yani resmen toprak hastalandı. Toprağın, mahsulün hastalanması bölge halkını ekonomik yönden tamamen çökertti. Bölge halkı şuan çökmüş durumda. Sadece ben değil, bu bölgede bu yıl çiftçilik yapan herkes aynı durumda.” 
 
‘KİMYASALLAR TOPRAGA İNDİ’
 
Mahalledeki çiftçilerden Yunus Durdu ise, 50 yıldan beridir çiftçilik yaptığını ancak böyle bir dönem germediğini kaydetti. Geçen yıla göre 8'de 1 oranda mahsul aldıklarını aktaran Durdu, bu yıl bölgeden kar eden çiftçi olmadığını aktardı. Ürün alınacak dönemde yağışların başladığını dile getiren Drudu, yağmurla birlikte taşınan kimyasalların ürünlere zarar verdiğini geçtiğimiz yıllarda böyle durumlarla karşılaşmadıklarını söyledi. 
 
MA / Muhammed Abdulkadir Esen