Soma avukatı Atalay: Eksiklikleri gidermenin yolu politik mücadeledir

img

MANİSA – 301 işçinin katledilmesine ilişkin görülen Soma Davası’nda bugün çıkması beklenen kararın her durumda eksik ve sakat olacağı değerlendirmesi yapan avukat Can Atalay, “Ama bu eksikliği gidermenin yolu politik mücadeledir” dedi. 

301 madencinin yaşamını yitirmesine ilişkin görülen Soma Davası’nda kararın açıklanmasının ertelenmesi üzerine başlatılan nöbet eyleminin ardından kararın bugün açıklanması bekleniyor. Nöbet kararının alınmasında davada bugüne kadar yaşananlar etkili oldu. Bugüne kadar defalarca savcısı değiştirilen davada, “Sabotaj olduğu” iddiası ile Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma nedeniyle 14 ay boyunca mütalaa açıklanmadı. “Sabotaj” iddiasının boş çıkmasının ardından verilen mütalaada savcılık sanıklar için beklenen cezaları talep etmese de davada yeni bir aşamaya geçilmiş olması aileleri ve kamuoyunu sevindirdi. Ancak gelinen noktada kararın açıklanmaması ile birlikte aileler ve kamuoyunun endişeleri daha da arttı. Bugün açıklanması beklenen kararın her durumda eksik kalacağı değerlendirmesi de en fazla yapılan yorumlardan biri. Buna karşı ne yapılması gerektiğini değerlendiren Sosyal Haklar Derneği (SHD) avukatlarından Can Atalay, davada eksik karar çıkacak olmasına karşı başvurulması gereken tek yolun politik mücadele olduğunu söyledi. 
 
‘EKSİK VE SAKAT BİR DOSYA’
 
Soma davasının bir katliam davası olduğunu ifade eden Atalay, “Soma davası Türkiye’de kapitalizmin devlet eli ile işlediği en büyük katliamlardan biridir” dedi. Facianın yaşanmasından sonrasına kadar her anlamda kamuoyunu derinden inciten olgularla karşı karşıya kaldıklarını belirten Atalay, “Mühendislik açısından bakıldığında öngörülen bir facia var ortada. Fakat bu öngörü bir sayı hesabına kurban edilmiş. Kaç insanın öleceği üzerinden güvenlik çözümü uygulanmamış” diye belirtti. 
 
Davanın gelinen noktada bütün eksikliklerine rağmen tarihe yazılacak bir dava olduğunu belirten Atalay, “Burada yargılananlar arasında siyasi sorumlular yok. Üst düzey kamu görevlileri Danıştay kararına rağmen yok. Dolayısı ile eksik bir dosya. Eksik olduğu içinde sakat bir dosyadır. Çünkü kamu görevlilerine soru sorma olanaklarımız olamadığı için, iddianamenin mantığının eksik olduğu için sakat bir dosya. Birileri hâkim ve hukukçuluk oynuyor. Biz de bunu kabul etmiyoruz. Bunun ötesine geçmeye çalışacağız” diye konuştu.
 
‘BU DOSYA KENARDA KÖŞEDE KALMASIN’
 
Mahkeme heyetinin üyelerinden Tuğşad Buğra Kıyak’ın rahatsızlığına ilişkin de konuşan Atalay, “Soma Davası’nda o kadar numara, yalan ve riya gördük ki; insanların artık tahammül sınırı kalmadı” ifadelerinde bulundu. Davada yaşanan tüm eksikliklerin ve bu aşamaya gelmesinin altında politikacıların baskısının olduğuna sözlerine ekleyen Atalay, şunları söyledi: “Bu çok çıplak gözüküyor. Çıplak göz ile bakan biri görür. Evet, bu dosya her türlü eksik kalacak. Ama bu eksikliği gidermenin yolu politik mücadeledir. Hakkımız için politik mücadeledir. Yurttaşların işçi sınıfının davasının en yüksek siyaset sahnesinde görünür olması gerekir. Kenarda köşede olarak kalmamalı. Devlet kapısını zorlayan bir unsur haline gelmelidir. Bu dava da onun için bir vesile olacaktır. Sakat olacak olan tüm bu yargısal faaliyetin sonucu yine de Türkiye’de daha öncede görmediğimiz bir içtihat oluşturacak.”