İŞKUR tekstilinde kadınlara şiddet ve mobbing!

img
DERSİM - İŞKUR bünyesinde ilk kez Dersim’de açılan tekstil fabrikasında çalışan kadınlar, istismar, fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldıklarını anlattı. Kadınlar, aylarca sigortasız çalıştırıldıklarını söyledi. 
 
Dersim’de İŞKUR bünyesinde geçen yıl Kasım ayında açılan Şahmiran Tekstil Fabrikası’nda çalışan kadınlara yönelik hak ihlalleri yaşanıyor. Yaklaşık 200 kadın ile başlayan tekstil, 50 kadının fabrikada yaşananlardan dolayı tek tek çıkmasıyla gündeme geldi. Çalışan kadınlar cinsiyetçi sözler, tehdit, istismar, fiziki ve psikolojik şiddette maruz kaldıklarını belirtip, burada ilk kez kadınlara istihdam sağlayacağı vaadiyle açılan tekstilin kapatılmasını istiyor. İşten çıkan kadınlar yaşadıklarını anlattı. 
 
‘6 AY SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILDIM’
 
Tekstili çalıştıranların Türkiye’nin farklı illerinden getirildiğini, kadınlara her türlü şiddet uyguladığını ifade eden Zeycan Yüksel, 6 ay çalışabildiğini söyledi. Yüksel, hasta olduklarında izin konusunda çok sıkıntı yaşadıklarını dile getirerek, “Psikolojik baskı, hakaret, küfür işitmediğimiz gün yoktu. Sağlık sorunlarımdan dolayı yavaş çalıştığım için sürekli bunlara maruz kalıyordum. Mecbur olduğum için çalıştım. Çok baskı gördük. Resmen esir kampı gibi bir yerdi. 6 ay sigortasız çalıştırıldım. Aldığımız maaş bin 170 asgari ücret bile değildi. Psikolojim alt üst oldu. Tekstilin kapatılmasını istiyorum” dedi. 
 
‘TACİZ HAD SAFHADA’
 
Tekstilde 6 ay çalışabilen, yaşananlara boyun eğmeyip çıkan Şengül Şaroğlu da, “Haklarımızı vermedikleri gibi yaşananlar hakaret boyutuna gitti. İşçiler dikkate alınmıyor, sürekli işten çıkarılmaları ile tehdit ediliyor. Farklı bir ilden getirilen ustabaşının bana küfretmesinden dolayı dayanamayıp işten çıktım. Tekstil üzerinden kadınlara baskı ve sindirme politikası uygulanıyor. Yine taciz had safhada, bir erkeğin kadına iş öğretirken bedenine dokunmasına gerek yok. Gerçekten çok ciddi sıkıntılar var” diye anlattı. 
 
‘DEĞER YARGILARIMIZA AYKIRI UYGULAMALAR’
 
Dersim’de tekstil açılarak kadınlara istihdam sağlanmasını olumlu olduğunu, ancak şu anki işlevinden rahatsız olduklarını ifade eden Şaroğlu, “Orayı yöneten insanlar doğru insanlar değil. İğreniyorum. Orada ağzıma alamayacağım anlatamayacağım şeyler dönüyor. Sesimizi duyurarak oradaki sorunları çözebiliriz. Yoksa aksi halde kapatılmasını istiyorum. Kadınlarımız mecbur oldukları için çalışıyor. Ancak çağrımdır bizim değer yargılarımıza aykırı şeyler yaşanıyor. Çalışmayarak protesto edelim” çağrısında bulundu. 
 
‘KADINLARIN PSİKOLOJİSİ BOZULDU’
 
Bengül Adıgüzel ise, yaşananlarla ilgili birçok kadında sağlık sorunlarının başladığı, psikolojilerinin alt üst edildiğini dile getirdi. İnanmayanların gidip kamera kayıtlarını incelemesiyle kadınların nasıl fiziki şiddete maruz kaldığını öğrenebileceğini aktaran Adıgüzel, “Tekstil açılmadan önce yoğun bir talep vardı. İnsanlar iş anlamında umutları vardı. Zaten ilk işe başladığımızda hayal kırıklığına uğradık. İnşaatı bitmeyen bir tekstilde buz gibi bir yerde 1 ay boyunca çalışmak zorunda kaldık. İstanbul’dan getirilen usta başları bizim üzerimizden hakimiyet kurmaya başladılar. Adli vakası, psikolojisi bozuk olan ustabaşları ile çalışıyorduk. Bu ustabaşı bir işçi kadın arkadaşımıza fiziki şiddet uyguladı” diye ifade etti. 
 
‘ŞİDDETE MARUZ KALDIK’
 
Yaşananlara 3 ay dayanabilip çalıştığını ifade eden Adıgüzel, şöyle devam etti: “Haksızlıklara göz yummadım. Oradaki yoğun tempoya dayanamayıp bayılan kadınlar oldu. Kısacası tehdit istismar, her türlü şiddete maruz kaldık. Özellikle de işten çıkaracakları üzerinden tehdit ediliyorduk. Bakan ve vali bizleri ziyarete geldiğinde onlara anlatılmaması yönünde önceden toplantı alınıp uyarılar yapılıyordu. Aksi halde tehdit ediliyorduk. Yine cinsiyetçi sözlere maruz kalıyorduk. İşsizlikten dolayı birçok kadın boyun eğmek ve çalışmak zorunda şu anda.” 
 
‘KİMSENİN 5 KURUŞUNA İHTİYACAMIZ YOK’
 
Adıgüzel, işsizliğin olduğu bir ilde tekstil açan yetkililerin yurttaşları sömürdüğünü belirterek, “Ahlaki anlamda çok iğrenç şeyler dönüyor. Dersimli kadınlar her zaman bu tür uygulamalara karşı dik durmuştur. Ancak kadınlar üzerinden toplumu sindirip yozlaştırmak istiyorlar. Bu uygulamaları yapanlar Dersim’in kadınlarından korkmalılar. Yapılmak istenenlere karşı boyun eğmeyeceğiz. Ne olursa olsun bizim kimsenin 5 kuruşuna ihtiyacımız yok. Güçlü kadınlarız. Toprağımızdan da faydalanıp ayakta durabiliriz” vurgusu yaptı.
 
Yaşananlara dair görüştüğümüz tekstil sorumlusu Cemal Sarıdoğan ise, anlatılanların söz konusu olmadığını, kadınların ithamda bulunduğunu ileri sürdü. Sarıdoğan, 20’ye yakın kadının kendi isteğiyle çıktığını, birkaç kişinin ise disiplinsizlikten dolayı çıkarıldığını savundu. 
 
MA / Semra Turan