HDP sandık görevlisi olmak işten atma gerekçesi

img

MERSİN - Akdeniz Belediyesi'ne kadro için başvuran bir işçinin HDP sandık görevlisi olduğu için işten çıkarıldığını belirten Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, AKP'nin belediyelerde kendi kadrosunu yarattığını söyledi. 

Mersin'in Akdeniz Belediyesi'nde çalışan 17'si kadın 89 işçi, "Taşeron düzenlemesi" kapsamında başvurdukları kadroya geçiş başvurusunda güvenlik soruşturması gerekçesiyle işlerinden oldu. Bugüne kadar 116 işçi bu şekilde işsiz kaldı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş Sendikası'na başvuran işçiler, savcılık tarafından kendilerine ilişkin "herhangi bir örgüt ile iltisakının olmadığı görülmüştür" belgesi vermesine rağmen, işten çıkartıldıklarını söyledi. 
 
Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, bu uygulamanın başından beri endişe ettikleri gibi AKP'nin kendi kadrosunu yaratmasına neden olacağını söyledi. 
 
Çıkarılan yasa sonrası kayyumun tamamen keyfi bir biçimde hareket ettiğini belirten Göksoy, durumu kayyum ile görüştüklerini ancak yanıt alamadıklarını söyledi. 
 
‘HDP SEÇİM SANDIK GÖREVLİSİ OLMAK İŞTEN ÇIKARILMA SEBEBİ’
 
İşten çıkarılmaların ahlaki olmadığını söyleyen Göksoy, bazı işçilerin gülünç nedenlerle işlerinden olduğunu belirterek, “Geçenlerde bir radyo programında işten çıkarılmaları tartışırken bir dinleyici bize bağlandı. Bir işçinin HDP’nin seçim sandığında görevli olduğundan dolayı işinden olduğunu söyledi. Böyle bir saçmalık olabilir mi? HDP bu ülkede siyasi bir parti ve bir yurttaş o partinin seçim sandığında görevli de olabilir. Üyesi de olabilir hatta ve hatta yöneticisi de olabilir. Bunun yasal anlamda bir sorunu yok. Ama yapılan uygulama yasal olmadığı kadar ahlaki de değil. Eşitlikçi de değildir. HDP demokratik bir parti. Herkes AKP’li olmak zorunda değil. Öyle bir duruma getirdiler ki ya AKP’li olacaksın ya da terörist. Bu şekilde antidemokratik uygulamaların olduğu yerde toplumsal travmalar oluşur. İşçileri bu tür bir suçlama ile işten çıkarırsanız yarın başka bir yerde de işe giremezler. Sen bu işçilerin çocuklarını askere gönderiyorsun, vergisini alıyorsun, her türlü vatandaşlık görevlerini istiyorsun ama işe geldiğinde ‘Sen çalışamazsın’ diyorsun” diye konuştu.
 
‘TÜRKİYE OHAL İLE YÖNETİLECEK BİR ÜLKE DEĞİL’
 
İktidarın işçileri ekmekle terbiye etmeye çalıştığını ve OHAL ile de toplumun ayrıştığına vurgu yapan Göksoy, “Biz tepkilerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Bu uygulamalar gösteriyor ki Türkiye OHAL ile yönetilecek bir ülke değildir. Bu OHAL kanunlarının arkasına sığınarak toplumu ayrıştırırsak ilerleyen dönemlerde toplumda bir öfke patlaması olursa bunun önüne siz de geçemezsiniz. OHAL ile insanları ekmekle terbiye etmekten vazgeçin. Bunda sonra adaleti, hukuku yok sayarak istedikleri gibi toplumu yönlendireceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Her şeye rağmen mücadelemizi sürdüreceğiz” diye belirtti.