'AKP döneminde 20 bin 447 işçi yaşamını yitirdi'

img

KOCAELİ/ANKARA - TMMOB ve İSİG Meclisi Kocaeli şubeleri, AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana 20 bin 447 kişinin iş cinayetlerinde yaşamanı yitirdiğine dikkat çekti. TMMOB Ankara İKK de yaptığı açıklamada, Türkiye’de her 4 saatte bir işçinin yaşamını yitirdiğini söyledi. 

 
Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü dolayısıyla İnsan Hakları Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. 
 
İSİG Kocaeli Şubesi üyelerinden Gizem Güzel, 2013 yılında sendikalar, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri tarafında 3 Mart gününün İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü olarak ilan ettiğini hatırlatarak, “Bu kadar can kaybının yaşandığı ülkemizde 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasası da gidişatı değiştiremedi. Yasanı çıkması her ne kadar iş yerlerine bazı yeni yükümlülükler getirse de sonuç değişmemiştir” dedi.
 
’15 YILDA 20 BİN 477 İŞ CİNAYETİ’
 
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana en az 20 bin 447 kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Güzel, “Ölen işçilerin yüzde 98’i sendikasızdı. Hangi savaşta bu kadar arkadaşımızı kaybediyoruz. Tehlikeli işlerde çalışanlar ailesi ile vedalaşmadan evden çıkmıyor. Kaza, kader, fıtrat, bizler bu anlayışa hayır diyoruz. Bu cinayetlerin nedeni neoliberal düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim stratejisidir” diyerek iş cinayetlerinin durdurmak için işçilerin örgütlenmesi gerektiği çağrısında bulundu.
 
‘TÜRKİYE’DE HER 4 SAATTE 1 İŞÇİ YAŞAMINI KAYBEDİYOR’
 
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu da (İKK), Kozlu madeninde yaşanan iş cinayetinde yaşamını yitiren işçileri anmak için TMMOB Genel Merkezi önünde Selanik Caddesi üzerinde bir araya geldi. TMMOB,  1992 yılın 3 Mart günü 263 maden işçisi yaşamını iş cinayeti ardından bu günü 2013 yılında “İş cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak kabul etmişti.
 
Bir araya gelen kitle adına konuşan Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, geçtiğimiz yıl Türkiye’de 2 bin 6 işçinin, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Yüksel, “Yani ülkemizde her 4 saatte bir emekçi, evine ekmek götürebilme gayretinin bedelini hayatıyla ödüyor” dedi.
 
Yüksel, şunları söyledi: “İşçi sağlığının korunması ve iş güvenliğinin sağlanması devletin ve işverenin sorumluluğundandır. Ne var ki, devlet kurumları da, işverenler de, konuya bu sorumlulukla yaklaşmamaktadır. 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağılığı ve Güvenliği Kanunu’na rağmen iş cinayetlerinin her geçen gün artması, Soma’da, Ermenek’te, Elbistan’da, Şirvan’da, Şırnak’ta, 3’ücü havalimanında bir birin ardına yaşanan iş facialarının nedeni devletin ve işverenin bu sorumsuz tutumudur.”
 
Yüksel, TMMOB olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun meslek örgütlerinin katkılarıyla, kamusal bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmesi gerektiğini ve bununla birlikte şu 3 talebin yerine getirmesini talep ettikleri söyledi: 
 
“İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri bir kamu hizmeti olarak ele alınmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliği ticari kuruluşların kar alanı olmaktan çıkartılmalıdır.
 
İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenleme ve denetimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır. 
 
İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında görev verilen mühendis ve mimarların işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konusundaki görevlerinin bir danışmanlık hizmeti olduğu kabullenilmeli e asıl sorumluluğun devlet ve işyerlerinde olduğu bilinci yerleştirilmelidir.”