'Brezilya'dan Türkiye’ye zulüm gemisiyle hastalık taşınıyor'

img

MERSİN – Hükümetin “ucuz et” politikası kapsamında Brezilya’dan ithal ettiği canlı hayvanları taşıyan gemiyi “Zulüm ve hastalık gemisi” olarak tanımlayan hayvan hakkı savunucuları, insan sağlığı için de tehdit oluşturan bu ticaretin sonlandırılmasını istedi. 

AKP Hükümeti’nin “ucuz et” politikası kapsamında Brezilya’dan ithal etmeyi planladığı 100 bin canlı hayvandan 25 bin 175’ini taşıyan NADA gemisi 22 Şubat’ta Mersin Limanı’na ulaştı. Paylaşılan görüntülerde ise hayvanların yol boyunca sağlıksız ve pis bir ortamda, işkence altında, hastalık yayan bir ortamda taşındığı ortaya çıktı. Brezilya’dan yola çıkmadan önce bağımsız bir heyetin gemide yaptığı incelemeler sonucu Brezilya Federal Mahkemesi, canlı hayvan ticaretinin ülkenin hayvan koruma yasalarına aykırı olduğuna karar vererek bu tür ticaretleri durdurma kararı aldı. Ancak Türk Konsolosluğu’nun devreye girmesiyle mahkemenin kararı siyasi bir kararla iptal edildi.
 
HAYVAN HAKLARI AKTİVİSTİ: FELAKETTİR 
 
AKP’nin canlı hayvan ticaretinin “ucuz et” kapsamında yoğunlaştığını belirten hayvan hakları aktivisti ve gazeteci Zülal Kalkandelen, “Şu ana kadar ulaşabildiğimiz sayı 100 bin canlı havyan. Bu kadar canlı hayvan gemi ile okyanusları aşarak Türkiye’ye getiriliyor. Bu hem hayvanların sağlığı ve can güvenliği acısından hem de insan sağlığı ve çevre açsından son derece korkunç etkileri olan bir felakettir. Hayvan hakları acısından kabul edilebilir bir durum değildir. 21’inci yüzyılda hayvanların bu şekilde günlerce süren yolculuğa maruz kaldığı işkenceyi kabul etmiyoruz. Buna karşı Türkiye’de mücadele ediyoruz. Brezilya’da da hayvan hakları aktivistleri mücadele ediyor. Ve hayvan ticareti son bulana kadar mücadelemiz sürecek” dedi. 
 
‘BU VAHŞİ TİCARET SONLANDIRILMALI’
 
Kalkandere, ellerinde hayvanların gemiler de maruz kaldığı durumla ilgili bilgilerin de olduğunu kaydetti. Brezilya Hükümeti’ne bu “vahşi ticareti” sonlandırması çağrısı yapan Kalkandelen, “Türkiye hükümetinin de bu vahşete ortak olmaması ve canlı hayvan ticaretine son vermesi gerekir. Türkiye kamuoyu da daha duyar olup bu olaya tepki göstermeli, canlı hayvan ticaretine destek vermemelidir” diye konuştu. 
 
‘HAYVANLARA MAKİNE GİBİ DAVRANILMAMALI'
 
Brezilya’dan gelen canlı hayvanların haftalarca yolda kalması nedeniyle yaralanma ve enfeksiyon olduğunu kaydeden Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Veteriner teknikeri Burak Özgüner de, hayvanlara makine gibi davranılmaması gerektiğini söyledi. Hayvanların da sinir sisteminin olduğunu dile getiren Özgüner, “Acıyı, ağrıyı, stresi aynı insanlar gibi hissediyorlar. Dolayısıyla bu hayvanlar hiçbir şeyi hissetmiyormuş gibi muamele yapılmamalı. Brezilya’da ki yerel mahkemenin atadığı bağımsız teknik heyetin yazdığı raporda, bir hayvanın bir metre kareden daha az bir alanda taşındığı belirtildi. Hayvanların adeta istiflenerek Türkiye’ye yani Mersin Limanı’na taşındığını videolarla gördük” ifadelerini kullandı. 
 
‘ZULÜM VE HASTALIK GEMİSİ’
 
Hayvanların bir köle gibi alınıp satılmasına tepki gösteren Özgüner, hayvanların kötü koşullarda taşınmasından dolayı etlerin insan sağlığı için tehdit oluşturacağının altını çizdi. Hayvanları taşıyan gemiyi, “Zulüm, işkence ve hastalık” gemisi olarak tanımlayan Özgüner, ayrıca geminin 1993 yılında yapıldığını ve teknik heyetin yazdığı raporda hayvanları taşımaya elverişli olmadığına yer verildiğini söyledi.
 
Brezilya’da ki yerel mahkemenin gemiyi durdurma ve hayvanları boşaltma kararı aldığını ancak Saa Paulo’daki Türk Konsolosu’nun devre girdiğini belirten Özgüner, “İki ülke arasında görüşmeler yapılıyor. Mahkemenin kararı iptal ediliyor. Ve gemi yolla çıkartılıyor. İki ülke arasındaki ticari ilişkiler yüzünden mahkeme kararı siyasi bir kararla iptal ediliyor” dedi.
 
’26 ŞUBAT’TA BİR GEMİ DAHA GELİYOR’
 
Bağımsız bir heyetin Brezilya’da geminin içerisine girebildiğini kaydeden Özgüner, şöyle devam etti: “Gemi Mersin Limanı’na ulaştığı zaman bağımsız bir heyetin girmesi ve incelemede bulunmasını istiyorduk. Türkiye hukuk devleti olmadığı için böyle bir şeye dâhil olamadık. Bu hayvan ticareti eğer bu kadar meşru ise, hayvan sağlığı prensiplerine ve uluslararası anlaşmalara uygun olup hayvanlar düzgün bir şekilde taşındıysa talebimizin de kabul edilmesi gerekiyordu. Bağımsız bir heyet olarak gemiye girip, gemideki hayvanların koşullarını incelememiz gerekiyordu. Kaç hayvanın öldüğünü de bilmiyoruz. Yolculuk sırasında kaç hayvan yaralandı, hastalandı ve öldü bu sayıyı bilmiyoruz. Dolayısıyla bu şeffaflığın sağlanması gerekiyor. Bu şeffaflık sağlanmadığı sürece şaibeli durum ortadan kalkmayacak.”
 
Brezilya’dan Türkiye’ye 26 Şubat’ta canlı hayvan taşıyan bir geminin daha geleceği bilgisini veren Özgüner, “Hayvan ticaretinin engellenmesi için hem parlamento hem de bürokrasi düzeyinde bu karar yasaklanana kadar kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz” diye konuştu. 
 
MA / Hacı Yusuf Topaloğlu - Cemil Uğur