İZMİR – OHAL ve KHK’lere karşı Bornova’da bir araya gelen kamu emekçilerin eyleminde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “İktidar bloğuna karşı, OHAL ve KHK rejimine karşı mücadelemizden asla geri dönmeyeceğiz” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu, Olağanüstü Hal’e (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işinden edilen kamu emekçilerinin durumuna dikkat çekmek amacıyla Bornova Küçükpark’ta bir araya geldi. Kamu emekçileri “İhraçlarınıza, açığa almalarınıza, sürgün ve cezalarınıza teslim olmayacağız” pankartı açarak, “Yaşasın örgütlü mücadele” ve “Zafer direnen emekçinin olacak” dövizleri taşıdı. Kamu emekçileri “Yaşasın halkların birlikteliği” ve “Savaşa değil emekçiye bütçe” sloganları atarken, açıklamaya KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de katıldı. Grup adına açıklamayı KESK İzmir 2 No’lu Şube Başkanı ve Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Ali Kılıç yaptı.
‘KOLTUKLARI İÇİN BİAT EDENLER BU SUÇA ORTAKTIR’
OHAL’in 19 aydır sürdüğünü hatırlatan Kılıç, demokrasinin temel taşları beraber, hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığını söyledi. Her sabah gözaltı ve baskın haberleriyle uyandıklarını kaydeden Kılıç, 3 gün önce Halkevleri’ne yapılan gözaltı operasyonlarının bunun kanıtı olduğunu söyledi. Emek, demokrasi ve özgürlükten yana tutum alanlara yönelik saldırıların süreceğini belirten Kılıç, bu durumu kabul etmediklerini anlattı. Bu süreçte her şeyleriyle mücadele etmeleri gerektiğini söyleyen Kılıç, “Koltukları için biat edenler, çıkarları için diz çökenler, haksız hukuksuz sessiz kalıp tabi olanlar da en az uygulayıcılar kadar suça ortaktırlar” ifadelerine bulundu.
‘BU ÜLKENİN İNSANLARI UNUTMAYACAKTIR’
Yoksulluğun, adaletsizliğin ve hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bu düzene itiraz edenlerin gözaltı ve tutuklama politikalarıyla bu durumlara alışmalarının istendiğini açıklayan Kılıç, işlerini ve emeklerini onlardan alan politikalara alışmayacaklarını söyledi. Kılıç, “540 gündür gasp ettiğiniz işimiz, aşımız, geleceğimiz için mücadele ediyoruz. 19 aydır sürdürdüğümüz bu mücadeleyi görmezden gelmeniz vicdanınızın kuruması, insani bütün değerlerinizi yitirmenizi, bu ülkenin insanları unutmayacaktır. Verilen talimatlarla yaşanan hukuksuzluğun karşısında milyonların yaşadığı mağduriyetlerden zevk alan politikalarınızla hesabını er ya da geç vereceksiniz” dedi.
ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNE TEPKİ
Ardından söz alan Bozgeyik ise, AKP’nin sadece baskı politikalarıyla yetinmediğini söyledi. Türkiye’nin farklı kentlerinde bulunan 14 şeker fabrikasının özelleştirilmek istenmesine değinen Bozgeyik, halkın birikimleriyle oluşturulan her şeyin özelleştirilmesinin hızlı bir şekilde sürdüğüne dikkat çekti. Fabrikaların “yerli” ve uluslararası sermayeye peşkeş çekilmekle karşı karşıya kaldıklarını belirten Bozgeyik, “Nasıl ki eğitimde, sağlıkta özelleştirme politikalarına, güvencesizleştirme politikalarına karşıysak kamunun da tümüyle özelleştirilmesine karşı mücadelemiz o fabrikada yarın işlerinden atılacak işçilerle de yan yana gelerek sürecektir” dedi.
İhraç edilen akademisyen ve kamu emekçilerine de değinen Bozgeyik, “KESK nasıl ki fiili meşru mücadeleyi öteden beri yürüttüyse bugün karşımızda duran bu iktidar bloğuna karşı da, OHAL ve KHK rejimine karşı da arkadaşlarımız, kamu emekçileri işine dönünceye kadar biz alanlarda demokratik hakkımızı alana kadar mücadelemizden asla dönmeyeceğiz. Bu haksız hukuksuz politikalara karşı sessiz kalmayacağımızı, AKP’nin faşist politikalarını kabul etmeyeceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.