'Savunma sanayisinde de havuz sistemi oluşturuldu'

img

İSTANBUL - AKP’nin medyada kurduğu “havuz” sisteminin bir benzerini savunma sanayisinde oluşturulmaya başlandığını belirten yazar Yusuf Gürsucu, “Ne vergi ödüyorlar ne SSK. Arazi lazımsa arazi. Bu alanda yatırım yapanlara inanılmaz teşvikler var” dedi.

AKP’nin medyada kurduğu “havuz” sisteminin bir benzerinin de savunma sanayisinde oluşturmaya başladığına dikkat çeken Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi Haber Editörü ve Yazar Yusuf Gürsucu, en son çıkartılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bağlandığını hatırlattı. 
 
‘HAVUZ ELİYLE YÖN VERİLİYOR’
 
AKP iktidarının, bugüne kadar yürüttüğü ekonomi politikalarında medya başta olmak üzere bazı sektörlerde oluşturdukları “havuz” sistemiyle bu sektöre de yön verdiğini belirten Gürsucu, “Kamu elindeki tüm olanakları ve gücü bu havuzların beslenmesine bağlayarak ciddi oranlarda büyümesini sağlamıştır” dedi.  Bu sektörlerin başında enerji, inşaat, maden ve medyanın yer aldığını ifade eden Gürsucu, “Son dönemde uzun süredir hazırlıklarını yürüttükleri ‘savunma sanayi havuzu’ da kurmuşlar. En son çıkartılan KHK ile savunma sanayisi direkt Erdoğan’a bağlanması bu konuda atağa geçtikleri izlenmektedir” diye konuştu. 
 
'İHA’LAR DAMAT'IN ŞİRKETİNDE ÜRETİLİYOR’
 
Türkiye’de bazı silah şirketlerin dünyanın en büyük silah satıcısı şirketlerinin arasına girmeye başladığını da vurgulayan Gürsucu, Aselsan’ın dünyada 1 milyar 195.28 milyon dolarlık cirosuyla dünyada 57’nci sırada, (TAI) Turkish Aerospace Industries ise 1 milyar 83.75 milyon dolarla 61’inci ve Roketsan’ın ise, 363.69 milyon dolar ciro ile 98’inci sırasıyla ilk 100’ün içinde olduğunu hatırlattı. 
Silah üreten ve satan şirketlerin bazılarını direk Erdoğan’ın aile ve yakın dostlarına ait olduğunu işaret eden Gürsucu, Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın İnsansız Hava Aracı (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ürettiğini, AKP yöneticisi Ethem Sancak’ın sahibi olduğu BMC’nin zırhlı araç ve İzmir eski milletvekili AKP’li İsmail Katmerci'nin sahibi olduğu Katmerciler Grubu’nun TOMA ve zırhlı araç ürettiğini dile getirdi. 
 
‘BMC TANK MOTORU ÜRETECEK’
 
Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile BMC arasında 13 Ekim 2017 yılında “Yeni Nesil Hafif Zırhlı Araç Güç Grubu Geliştirilmesi Projesi”nin imzalandığını anımsatan Gürsucu, “Sözleşmeyle BMC’ye yeni nesil hafif zırhlı araçların paletli konfigürasyonunun güç grubu ihtiyacının yerli imkânlarla karşılanması ‘görevi’ verildi. Bununla birlikte tanklar için motor yapılması planlandı” bilgisini paylaştı. Altay Tankı için teklif verecek şirketlerin 24 Kasım 2017 günü müsteşarlığın resmi sitesinde ilan edildiğini vurgulayan Gürsucu, devamla, “BMC, TUSAŞ, TÜMOSAN, FİGES ve İSTANBUL DENİZCİLİK, dosya alan ve teklif verecek olan firmalar. Müsteşarlığın güç grubu geliştirilmesi konusunda hangi firmayla anlaşacağını açıklaması bekleniyor. Alman basınından yeni çıkan bir habere göre, Alman silah şirketi Rheinmetall ile Türk firması BMC, Leopard 2 tanklarının modernizasyonu konusunda anlaşmaya vardığı duyuruldu. Ayrıca Rheinmetall’in Türkiye’nin yeni üreteceği tanklarla (Altay) ilgili projede tamamlayıcı firma olarak yer almak istediği vurgulandı. Bu son süreçte ortaya çıkan yapıya baktığımızda BMC, Rheinmetall ve TÜMOSAN’ın bir ortaklık oluşturacağını söylemek ise şimdiden mümkün” diye belirtti. 
 
‘SERMAYEYİ KENDİSİNE BAĞLADI’
 
AKP’nin geçmiş hükümetlere göre çok daha farklı bir yol izlediğini aktaran Gürsucu, şunları dile getirdi: “Geçmiş hükümetler mevcut sermaye yapılarını hizmetinde kolaylaştırıcı rolündeydiler. Bugün bu rol değişti. AKP kendine bağlı, kendini de bu dönemde ekonomik olarak sıçratacak, yani partiyi oluşturan ana unsurları söz ediyorum. Onları da ısıtacak bir yapıya ulaşmak için adım attı. Bu yüzden üç dört tane sektörü kendine bağladı.” Savunma sanayisine verilen büyük teşviklere de dikkat çeken Gürsucu, “Ne vergi ödüyorlar, ne SSK. Arazi, alan lazımsa bedavaya alıyorlar. Bu alanda yatırım yapanlara inanılmaz teşvikler var. Bu bağlamda bunların tamamı halkın cebinden çıkıyor” vurgusu yaptı. 
 
‘SAVUNMA SANAYİSİ İLE BÜYÜTME STRATEJİSİ’ 
 
AKP’nin Ortadoğu’da büyük güç olma arzusu olduğunu da sözlerine ekleyen Gürsucu, “Ortadoğu ve Afrika’da hem savunma sanayisi üzerinden yeni bir yağma ve birikim alanı yaratmak hem de bölgenin özellikle enerji rezervlerini kontrol etmek hedefi içinde hareket ettikleri izlenmektedir. Efrîn işgal girişiminin ardında, oluşturdukları havuz şirketleri eliyle savunma sanayisini büyütme hedefi içinde oldukları bugün çok daha net görülebilmektedir” dedi. 
 
İktidarın içeride ve dışarıda tutunabilmesi için savaş seçeneğine sarıldığını düşünen Gürsucu, şunları söyledi: “Efrîn işgal girişimiyle düşman üzerinden savaşları ortaya çıkarmak ve bu yolla savunma sanayisini de geliştirmek, ürettikleri savaş araçlarını bu savaşta deneylemek ve bu silahları pazarlamak için reklamasyon yapmak en temel hedefleridir. Nafile çırpınışlar içinde bir gün ABD’ye, diğer gün Rusya’ya, ertesi gün AB’ye yanaşma adımları, sıkışmışlıkların en önemli göstergeleriyken, biriken iç ve dış borç ödemleri ise, korkulu rüyalarıdır. Özetle Efrîn işgal girişimi ve uyguladıkları savaş politikaları çıkarları gereğidir. Ancak bu çıkar uğruna binlerce insan her gün yaşamını yitiriyor. Bu ölen insanların mevcut iktidarın gözünde sayısal veri dışında hiçbir değeri olmadığı her gün ölenlerin ‘sayısını’ açıklamakla gösteriyorlar.”
 
MA / Sadiye Eser