Koronalı hastaları hiçbir hastane kabul etmedi: Sağlık çalışanları endişeli

img
ADANA - Dr.Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara dikkati çeken ATO Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, hastanede 10'a yakın hastada koronavirüs tespit edildiğini ancak hiçbir hastanenin kabul etmediğini söyledi. 
 
Adana Tabip Odası (ATO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şubesi, Dr.Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara dikkati çekmem amacıyla, hastane önünde açıklama yaptı. ATO Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, hastanede çalışan doktorların, İl Sağlık Müdürlüğü'nün ihmalkar ve çözümünden uzak tutumlarından rahatsız olduğunu dile getirdi. 
 
' SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
 
Sorunları hastane yönetimiyle konuşmaya giden hekimlerin makamdan kovulduklarına anlatan Hilal, "Hastane idaresinin gözdağı amacıyla hekimler hakkında soruşturma açtığı söylenmektedir. İdarecilerin görevinin meslektaşlarının çalışma şartlarını düzeltmek, sorunlarını çözmek olduğunu hatırlatır. Haksızlığa uğrayacak meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu ve sürecin takipçisi olacağımızı belirtiriz" dedi. Son 3 ila 4yıl içerisinde 20'ye yakın psikiyatri uzmanının hastanenin bu durumundan dolayı ya emekliye ayrıldığını, ya istifa ettiğini ya da tayin istediğini kaydeden Hilal, geriye kalan hekim ve sağlık çalışanlarının hastaneden ayrılmak istediğini söyledi. 
 
'CİDDİ RİSK YAŞIYORLAR' 
 
Pandemi sürecinde hastanede devam eden sorunların katlanarak arttığına değinen Hilal, şöyle devam etti: "Koğuş sistemi olan hastanede hekimlerin önerileri idare tarafından dikkate alınmamıştır. Yatan ona yakın hasta da korona testi pozitif çıkmış ve bu hastalar hiçbir hastane tarafından kabul edilmemiştir. Hastane ve ilin sağlık yöneticileri de bu duruma sessiz kalmış hastalar koğuşlarda kalmaya devam etmektedir. Bu durum hem diğer hastalar için hem de sağlık çalışanları için ciddi risk oluşturmaktadır. Yoğun bakımı, bu konuda yetişmiş yeterli sayıda tıbbi personeli hatta tıbbi malzemeleri olmayan bir hastanede bu hastaların nasıl tedavi edileceği bilinmemektedir. Ayrıca pandemi döneminde bakanlık tarafından belirtilen ek ödemelerin yapılmaması veya dengesiz yapılması, sağlık çalışanları arasındaki iş barışını bozmaktadır." 
 
'ÇALIŞANLARDA TÜKENMİŞLİK' 
 
Hastanenin fiziki şartları ve hasta yatak kapasitesinin, hasta ve çalışan sağlığı düşünülmeden planlandığını ifade eden Hilal, şunları söyledi: "Koğuş sisteminin olması erkek servislerinde 50 ve üzeri hastaya, kadın servislerinde 40 ve üzeri hastaya, nöbetlerde 2 yada 3 hemşirenin hizmet vermesi tedavinin doğru düzgün yapılamamasına, sağlık emekçilerinin kendini korona enfeksiyonundan koruyamamasına, güvenlik açısından sıkıntılar yaşanmasına, çalışanların tükenmişliğine neden olmuştur. 
 
Bu hastanede yatan hastalar birçok şehirden gönderilen, ağır ruhsal bozuklukları olan, kendisine ve çevresine zarar verme riski yüksek olan hastalardır. Olması istenmemesine rağmen önüne geçmenin tıbben mümkün olmadığı durumlar vardır. Hastanede ki tüm sağlık çalışanları özverili şekilde çalışarak bu durumların önüne geçmeye çalışmaktadır. Hastanede yakın zamanda meydana gelen, 2 hemşire 1 doktorun açığa alınmasıyla sonuçlanan olaydan sonra hastane yönetiminin hemşirelerin serviste yatan 50’yi aşkın hastayı her 15 dakika da bir kontrol etmelerini, kamera gözlemlemeleri yapmalarının isteniliyor. Bunun yapılmasının fiziken mümkün olmadığı yöneticiler tarafından da bilinmektedir. Bunun amacı, olası bir kötü durumda tüm sorumluluğu çalışanlara yüklemek olduğu açıktır."