Mevsimlik tarım işçileri: Artık AKP'ye oy yok 2018-06-04 09:08:36 BURSA - Havaların ısınmasıyla bölge kentlerinden Bursa'ya gelen mevsimlik işçilerin de umudu HDP. Tarım işçiliğinin öldüğünü ve memleketlerine elleri boş döndükleni söyleyen mevsimlik işçiler, "Artık AKP'ye oy yok" diyor.  Yaz aylarının gelmesiyle Urfa, Adıyaman, Diyarbakır, Siirt gibi illerden yola çıkarak Türkiye'nin batısına çalışmak için gelen mevsimlik işçilerin koşulları her geçen gün ağırlaşıyor. Ekonomik sebeplerin mevsimlik işçiliğe sürüklediği insanlar, her dönem yoğun çalışma, barınma ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor.   BURSA DA TARIM İŞÇİLERİNİN DURAĞI    Her yıl onlarca işçi çıktıkları bu zorlu yolda, patronların ucuz ve masrafsız yolculuk düşüncelerinden dolayı yaşamını yitiriyor. Ve onları varlığı; yalnızca otobanlarda saçılan cenazelerde duyuluyor. Oysa ki yolculuktan kurtulanlar, başka bir yaşam savaşı veriyor.   Bursa'nın Yenişehir ilçesi de yaşam mücadelesi verenlerin; yani mevsimlik tarım işçilerinin bir durağı. Her bahar mevsiminde,  binlerce kişi bu topraklarda ekmek mücadelesi vererek canla başla çalışıyor.    10 yıldır mevsimlik tarım işçisi olan Mehmet Ali Özarpacı da ekmek mücadelesini vermek için Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinden Yenişehir'e, aynı aileden 8 kişi ile birlikten gelenlerden.    ‘HER ŞEY PARAYLA’   Özarpacı, kendisini tanıttıktan sonra yaşam koşullarını, "Her şeyimiz parayla" sözleriyle özetliyor. Etrafında bulunan bir kaç derme çatma çadır ve kokusu burun deliklerini sızlatan dereyi göstererek yaşamındaki her şeyin parayla olduğu sözlerine açıklık getiren Özarpacı, "Elektriğimiz, suyumuz, yakacağımız hepsi parayla. O yetmiyor, bizi buralara kadar getiren patronların arabaları da bizden yol parası alıyor. Yani kısacası her şey parayladır" dedi.    KENDİSİ 53, ÇOCUĞU 13 YAŞINDA ÇALIŞIYOR   Yevmiyelerinin 60 lira olduğunu; ancak bunun 5 lirasının aracının aldığını aktaran Özarpacı, 13 yaşında çocuğunun da tarlada çalıştığını söyleyerek, "Ben de 53 yaşındayım; ama çalışıyorum. Bizim burada yolumuz da yok. Bir yağmur yağdığında çamur altında kalıyoruz. Ama mecburuz. Buraya kadar geldik ekmek parası için. Çok şikayet de edemiyoruz, onlar isterlerse bizi çalıştırmayabilir de. Mesela biz Yenişehir'e çalışmaya geldik; ama bizi dolmuşlarla ya da pikaplarla başka yerlere de gönderebiliyorlar” dedi.    KRİZİN YANSIMASI MEVSİMLİK İŞÇİLER    Kendilerinin de Türkiye’deki ekonomik krizden etkilendiğini dile getiren Özarpacı, her şeyin pahalı olduğunu; ancak yevmiyelerinin senelerdir aynı olduğunu aktardı. Özarpacı, "Ramazan ayı dolayısıyla sabah 7.00’de gidiyoruz, 15.00’te  çadırlarımıza geliyoruz. Ama Ramazan'dan sonra sabah 6.00 ila akşam 20.00 arasında çalışıyoruz. Yaklaşık 6 ay memleketten uzak kalıyoruz”  sözleriyle koşullarını anlattı.    ‘URFA’DA İŞ OLSAYDI BURALARA GELMEZDİK’   Urfa'dan Yenişehir'e gelen bir diğer aile de Erdem ailesi. Kendisiyle tanıştığımızda, henüz sorumuzu sormadan, "Biz buraya gelmeden bize su, elektrik bedava olduğunu söylediler; ama hepsi parayla, cebimizden çıkıyor" diyen Mehmet Erdem, 7 yıldır mevsimlik tarım işçiliği yaptığını söyledi. "Urfa'da iş yok. İş olsaydı buralara bu eziyeti çekmeye gelmezdik” diyerek sözlerine devam eden Erdem, yevmiyelerinin en az 80 lira olması gerektiğine dikkat çekerek, Urfa'dan Bursa’ya kadar 55 lira almak için gelmek zorunda olduklarını dile getirdi. Erdem’e göre, mevsimlik işçiliğin tek karı, ailece çalışabilmeleri.    ‘ARTIK AKP’YE OY VERMİYECEĞİM’   Kendi yaşam koşullarını bir kenara bırakıp konuyu seçimlere getiren Erdem, "Kürtler de artık rahat etsin istiyoruz. Şu an Kürtler bir eziyet içerisinde. Ben daha önceki seçimlerde Tayyip Erdoğan'a oy vermiştim; ama bu seçimlerde ona vermeyeceğim. HDP'ye vereceğim. Erdoğan'a niye vermiyorum? Çünkü her şeyi pahalı yaptı. Eve yağ alacağız 100 lira civarında. Çayı 50 liraya alıyoruz. Mazotu 6 liraya alıyoruz. 6 liraya nasıl mazot veriyorlar anlam veremiyorum" dedi.    ‘TARIM İŞÇİLİĞİNİ ÖLDÜRDÜLER’   60 yaşında olduğunu söyleyen Celal Doğan da bizi başka bir çadırda karşılıyor ve ısrarla tek odalı çadıra davet ediyor. Çadırda bizi Doğan'ın eşi karşılıyor ve hemen çay yapma telaşına giriyor. Viranşehir'den Yenişehir'e 15 Mayıs'ta gelen Doğan ve ailesi, “Neden buraya geldiniz?” sorusuna, "Geçinemiyoruz" diye cevap verip devamında şunları ifade etti: “Biz burada 60 lira yevmiye alıyoruz. Yevmiyemiz 100 lira da olsa bizi kurtarmıyor. Tarım işçiliğini öldürdüler. Bugün Türkiye'de en ölü iş tarımdır. Bizim bir sahibimiz yok. Şimdi 100 lira ile çarşıya gitsem birkaç saat dışarıda gezsem kesinlikle cebimde beş kuruş olmadan eve gelirim.”   'EVE ELİ BOŞ DÖNÜYORUZ'   "Hepimiz krizdeyiz. İşçilere sahip çıkılsın istiyoruz” diyen Doğan, yaşam koşullarını şu sözlerle özetledi: “Hayatımız boyunca rezillik çektik. Şu an oturduğumuz yerde durumumuz iyi görünüyor. Ama yağmuru var, çamur var. Bu naylonun sabah akşam güneşin altında olduğunu düşün, içerisi yaşanmaz bir hal alıyor. Hiç rahat edemiyoruz. Bize konteynır vermeleri gerekir; ama bizi bu çadıra koyup hiç ilgilenmiyorlar. Sesimizi de duyan yok. Bu koşullarda çabuk hastalık kapıyoruz. Bazen yevmiyelerimizi hastalanan çocuklarımızın masrafına verip eve eli boş dönüyoruz."   'TOPRAĞIN ALTINDA OLSAK DAHA İYİ'   Doğan, "Mevsimlik tarım işçisi yerin altında olsa daha iyidir. Aldığımız parayla çay içiyoruz, yemek yiyoruz. Bu yemek et değil. İnancın olsun çadıra bir tavuk alana kadar canımız çıkıyor. Buradaki işçilerin hepsi öyle, aynı sıkıntıyı yaşıyor” dedi.    MA / Bilal Seçkin