‘Ömürleri dolan termik santraller derhal kapatılmalı’

img

MUĞLA- Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan, Yatağan Termik Santrali’nin mahkemenin kapatma kararına rağmen özelleştirilerek işletilemeye devam ettiğini belirterek “Ekonomik ömürleri biten termik santraller kapatılmalı” dedi.

Ekoloji Birliği, Muğla’nın Yatağan ilçesinde 40 yıl önce kurulan ve mahkemenin kapatma kararına rağmen kapatılmayan Yatağan Termik  Santrali’nin kapatılmasına yönelik Yatağın Termik Santrali önünde basın açıklaması düzenlendi. “Kömürsüz Muğla İçin” pankartının açıldığı açıklamaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Suat Özcan,  Yüksel Albal’ın yanı sıra çok sayıda ekolojist katıldı.

“Temiz hava haktır, Muğla cennet kalacak” sloganlarının atıldığı açıklamanın basın metnini Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Kömürsüz Muğla Çalışma Grubu Üyesi Mustafa Tuncaelli birlikte okudu.

‘ÖMÜRLERİ DOLMASINA RAĞMEN İŞLETİLMEYE DEVAM EDİLİYOR’

Muğla’daki Yatağan dışında Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin 1996 yılında aynı İdare Mahkemesi tarafından kapatılmasına karar verildiğini hatırlatan Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan, termik santralin eskimiş teknolojisi ve çevreye yaydığı kirlilikle, işletildiğini ve bundan dolayı  45 bin insanın erken ölümüne neden olduğunu ifade etti. Ekonomik ömrünü doldurmuş olması nedeniyle de kapatılması gereken termik santralin 5 yıl önce özelleştirilen ve işletilmeye devam eden, kömür ocaklarının Yatağan’da 4 köyün yerinden edilmesine neden olduğunu kaydetti.  Termik santrallerin olduğu köylerde yaşayan insanların yaşama, barınma, geçinme haklarının ellerinden alınmasına yol açacağını söyleyen Doğan, “İşletmeye devam edilirse kömür maden ocaklarıyla Yatağan’da toplam 27 köyün boşaltılmasına yol açacak “ ifadelerini kullandı.

‘BÜTÜN YÜK ÇALIŞANLARIN SIRTINA BİNDİRİLMEK İSTENİYOR’

Varlıkları felaket olan santrallerin kapatılmasının yükünün de bu santrallerde çalışanların sırtına yüklenmek istendiğine dikkat çeken Doğan, “Çalışanlar, emekçiler, köylüler, ‘Kırk katır mı, kırk satır mı?’ açmazıyla; geçimini kaybetmekle, açlıkla yüz yüze bırakılıyor. Ülkemizde ve dünyada sıkça rastlanan durum, fosil yakıt sektörünün var olduğu çevrede ana geçim kaynağı haline gelmesi ve tüm alternatif yaşam biçimlerini bilinçli olarak yok etmesidir. Devlet politikalarının önümüze koyduğu şey, ya bu Santralde çalışarak sağlığını, hayatını kaybetmek, ya da işsiz kalarak açlığa mahkûm olmaktır. Oysa, hiçbirimiz, çalışanlar buna mahkûm değiliz. Çalışanların hem sağlıklarını, hayatlarını korumaları; hem de işsiz kalmadan çalışmaya devam etmeleri mümkündür” diye belitti.

‘KAPALI OLMASINA RAĞMEN DEVLET 2  MİLYAR LİRA ÖDEDİ’

Devletin üretim kapasitesi yarattıkları gerekçesiyle kapatılanlar da dahil elektrik santrallerine 2019 yılında 2 milyar Lira ödediği bilgisini veren MUÇEP Kömürsüz Muğla Çalışma Grubu Üyesi Mustafa Tuncaelli ise, “Bu para en az 20 bin işçinin yıllık ücretlerini ödemeye yeterli. Bu bütçe, ekolojik ve toplumsal yıkıma yol açan santrallerin bir adil geçiş süreciyle kapatılması için yeni yatırımlar yapılmasına ve sağlıklı iş olanakları yaratılmasına yeterli. İhtiyaç olmayan kapasiteyi yarattıkları için elektrik üretim şirketlerine yılda 2 milyar lira ödeyebilen devlet, Yatağan TES’i besleyen kömür maden ocaklarının yok ettiği Stratonikea antik kenti ve Lagina kutsal alanı arasındaki kutsal yol kazılarına ödenek bulamamakta kazı maliyetinin bir bölümü Yatağan TES işletmecisi tarafından karşılanmaktadır. İklim krizinin başlıca nedenlerinden olan bu termik santrali kapatıyoruz. Devlet de hem bu Santrali kapatmak hem de çalışanları işsizliğe, yoksulluğa, açlığa mahkum etmeyecek politikaları derhal uygulamaya koymak zorundadır” dedi.