TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 1 Kasım’da yapılan toplantısında “havayı kirletme izni” olarak nitelendirilen madde yeniden görüşüldü ve Meclis Genel Kurulu’na sunulmak üzere kabul edildi. Maddeye göre, insan sağlığına ve çevreye zarar verdiği halde bugüne kadar gerekli yatırımları yapıp önlemleri almadığı için önümüzdeki yılbaşında kapatılması gereken 2’si kamuya 11’i özel sektöre ait 13 termik santrala 2,5 yıl daha ek süre verilecek. Daha öncede 3 yıl ek süre verilen yasanın kabul edilmemesi için Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk Toraks Derneği, Pratisyen Hekimlik Derneği ve TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, TTB Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

 

Türk Toraks Derneği’nin 3 Kasım’da Hava Kirliliği’ne dair yayımladığı raporunda dağıtıldığı basın toplantısında söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, “Termik santrallere TBMM tarafından havamızı kirletme İzni verilemez” dedi.

 

‘MÜCADELE EDİLMESİ GEREK’

 

Termik santrallerin pek çok hastalığa neden olduğunu belirten Adıyaman, yasal kılıf adı altında 2,5 yıl daha sürdürülmek istenen “zehir” salınımının insanların erken ölümüne, akciğer, kalp ve nörolojik hastalıklar başta olmak üzere pek çok hastalığa ve kansere neden olacağını vurguladı. “Bu bilimsel dayanaklarla, soluduğumuz havayı kirleterek bizleri ‘taammüden hastalandırmaya ve öldürmeye’ izin veren söz konusu yasal düzenlemeyi kabul etmiyoruz” diyen Adıyaman, ekledi: “Avrupa Birliği ölçütlerine göre hava kirliliği yılda en fazla 35 gün aşıla biliniyor. Bu bölgelerde yaşayan insanların mevcut durumda bile yılın hemen her günü hastalık ve ölümlere yol açacak düzeyde kirli hava soluduğu saptanmıştır. Bir başka ifadeyle bu bölgelerde hava kirliliği hali hazırda dahi çok ürkütücü boyutlardadır. Bu santrallerin üçünün zaten hava kirliliği açısından çok ciddi sorunlar yaşayan Bursa, Manisa ve Yatağan'da olması olayın vahametini daha da artırmaktadır.”

 

‘HALKIN SAĞLIĞI HİÇE SAYILIYOR’

 

Hava kirliliğinin bir halk sağlığı sorunu olduğunu sözlerine ekleyen Adıyaman, “Kendilerine tanınmış sürelerde gerekli parasal kaynağı ayırıp yeterli önlemleri almayan firmaların havayı kirletme izinlerinin 2022 yılına kadar uzatılması, halkın sağlığının hiçe sayılması pahasına firmaların ekonomik olarak kayırılması anlamına gelmektedir” diye belirtti.  

 

Adıyaman, taleplerini ise şöyle sıraladı: “TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun 1 Kasım'da yapılan toplantısında kabul edilip Meclis Genel Kurulu'na sunulan ve santrallere ‘kirletme izni’ veren girişimin iptal edilmesini ve insanların ölümüne ve hastalanmasına yol açan bu santrallerin gerekli önlemler alınıncaya kadar kapatılması gerek.”

 

‘GÜNEŞ ENERJİSİ 6 KAT ENERJİ VERİYOR’

 

“Türkiye’de güneş enerjisi ihtiyacın 6 katı enerji veriyor” diye belirten Türk Toraks Derneği eski başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu da şunları söyledi: “Hepimizin annesi babası akrabaları bu adı geçen yerlerde yaşıyorlar. Hepimiz bu memleketin içinde yaşayan kişileriz. Bu kadar bol güneş, bu kadar bol rüzgar, bu kadar deniz dururken neden termik santraller?” 

 

İnsan için sigara ne ise yanan kömürde şehirler için o olduğunu vurgulayan Kalyoncu, şöyle devam etti: “Saksıda bit olunca sigara külü konuluyor bitler ölsün diye, santrallerde günlük 17 ton kül çıkıyor, o küller nereye gidiyor? O bölgede yaşayan insanların ciğerine gidiyor. Eko sistem bozuluyor, artık güneş enerjisi bizim için en temiz bedava ucuz enerji. TBMM yeni baştan düşünmesi gerek, taleplerimizi göz önünde bulundurarak karar vermelerini umut ediyoruz.”