Dedeyazı’da hukuki mücadeleyi kazanan köylüler direnişi bırakmadı

img

MALATYA – Maden ocağına karşı verdikleri mücadeleyi kazanan Dedeyazı Mahallesi sakinleri, mahkeme kararına rağmen köyü terk etmeyen şirket yetkililerine karşı direnişi bırakmadı.  

Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Dedeyazı Mahalle sakinleri, Kolan mezrasına MARTUT Madencilik A.Ş  tarafından yapılmak istenen maden ocağına karşı “ÇED gerekli değildir" kararının iptali için İdare Mahkemesinde açtıkları davayı kazandı. Çıkan karara rağmen maden şirketinin bölgeden gitmemesi nedeniyle direnişlerini sürdüren mahalleli, Jandarma’nın şirket yetkililerini korumasından şikayetçi. 
 
‘MADEN TOPRAĞIMIZA, SU KAYNAKLARIMIZA ZARAR VERİYOR’
 
Mahalle sakinlerinden Recep Çakır, resmi kurumların seslerine duyarsız kaldığını söyleyerek “Biz yıllardır bu maden ocaklarına karşı savaşıyoruz” dedi. 
Daha önce madencileri köylerinden çıkarttıklarını ancak onların geri geldiğin belirten Çakır,  “Biz köylüyüz; İşimiz tarımla, toprakla, suyla. Bu maden ocakları arazilerimize, su kaynaklarımıza büyük zararlar veriyor” diye ifade etti. 
 
Yaşananlara ilişkin seslerini duyurmaya çalıştıklarını Çakır, “Onlar istedikleri kadar vazgeçmesin, biz köyümüze maden ocağını yaptırmayacağız” sözleri ile tepkisini dile getirdi. 
 
‘BİZE ZEHİR İÇİRİYORLAR’
 
İlk günden bu yana maden ocağına karşı olduklarını aktaran Meryem Aslan, köylerinin çevre köyleri arasında en yeşil köy olduğunu, ancak ocaklarla birlikte köyün yok olup gideceğini söyledi. 
 
Eskiden çevre köylerden insanların köylerine su almaya geldiğini belirten Aslan, “Maden ocağı yapılırken artezyen su kuyusu yaptılar buraya. Su değil zehir içiriyorlar bize. Hiç bir şey yapamaz hale geldik. Sağlığımızı kaybettik. Uyuyamıyoruz, nefes alamıyoruz, çamaşır yıkayamıyoruz, çocuklarımız, yaşlılarımız hep hasta. Dedeyazı’nın doğasını bitirdiler. Kimsenin, bizim suyumuzu zehirlemeye hakkı yok” diye ifade etti. 
 
ASKER İŞLETMECİLERİ KORUYOR
 
Dedeyazı Dayanışma Derneği üyesi Hüseyin Emre ise, madenin kapatılması için imza topladıklarını ancak iş makinelerinin dava kararına rağmen hala arazide beklediklerini söyledi. İş makinelerinin arazide beklemesinin her an faaliyete geçecekleri anlamına geldiğini vurgulayan Emre,  “Burada bekleyen Jandarma bizi koruduğunu söylüyor ama ne zaman protesto etmeye kalksak etrafımızı sarıyor, dağılmamızı istiyorlar. Halkı korumak yerine maden işletmecilerini koruyor. Köyden çıkmıyor jandarmalar. Çocuklar artık korkuyorlar” dedi. 
 
KÖYLÜLERE ŞİRKET YETKİLİSİNDEN ÖLÜM TEHDİDİ
 
Defalarca şirket yetkilileri tarafından ölümle tehdit edildiklerini de belirten Emre, konuya ilişkin şikayetlerinin de dikkate alınmadığını söyledi. Maden işletmesinin çalışma alanını gösteren haritayı gösteren Emre, maden işletmesinin söylendiği gibi yerleşim alanının dışında değil, yanında olduğuna dikkat çekti. 
 
ZAFER DİRENEN KÖYLÜNÜN OLDU
 
Geçtiğimiz hafta çıkan karar ile Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu’na  ilişkin olarak önceden verilen izin iptal edilmiş oldu. Davanın avukatlığını yapan Tayfun Çakır da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ÇED raporuna ilişkin olarak önceden verilen iznin iptal edildiğini, mahkeme kararının gecikmeksizin uygulanması gerektiğini belirtti. Kararın yazıldığını, ancak taraflara henüz tebliğ edilmediğini aktaran Çakır, "İdare mahkemesinin bu kararı ile Dedeyazı köyü olarak madene karşı verilen hukuk mücadelesi nihayet başarıya ulaşmıştır” dedi. 
 
GAZETECİLERE ENGEL
 
Jandarma’nın köy girişinde bulunan kahveyi karakol olarak kullandığına dikkat çeken Çakır, haber için köye gelmek isteyen gazetecilerin de Jandarma tarafından GBT kontrolüne tabi tutuldukları gibi görüntü ve fotoğraflarına da el konulduğunu aktardı.