‘Rant odaklı proje’ye karşı mücadeleye devam

img

İZMİR - Körfez Geçişi Projesi’nin ÇED olumlu raporuna karşı açılan dava kapsamında yapılan bilirkişi keşfine ilişkin açıklama yapan İzmir’e Sahip Çık Platformu, rant odaklı projeye karşı mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.

İzmir’de yapılmak istenen Körfez Geçişi Projesi’nin “Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu” raporuna karşı açılan dava kapsamında bilirkişi keşfi yapıldı. Bilirkişi keşfini davacı tarafların içinde yer aldığı İzmir’e Sahip Çık Platformu da takip etti. Platform keşif öncesi “İzmir Körfez Geçiş Projesi ihanettir istemiyoruz” pankartı açtı. “İzmir ranta kurban edilmesin” ve “Gediz deltası hepimizin” dövizlerinin taşındığı açıklamayı İzmir’e Sahip Çık Platformu TMMOB İKK Dönem Sözcüsü Melih Yalçın yaptı.
 
‘EKOLOJİK VE HABİTAT BÜTÜNLÜĞÜ ZARAR GÖRECEK’
 
Körfez Geçişi Projesi’nin “ÇED olumlu” kararına karşı açılan davada bilirkişi heyetinin keşif yaptığını hatırlatan Yalçın, projenin büyük maliyetlerle yapılmak istendiğini söyledi. Projenin İzmir halkına siyasi iktidar tarafından dayatıldığını kaydeden Yalçın, projenin bir kent içi ulaşım projesi olmadığını ifade etti. İzmir’in böyle bir projeye ihtiyacı olmadığının vurgusunu yapan Yalçın, projenin kuzeyde Kuş Cenneti’nden (Gediz Deltası), güneyde İnciraltı bölgesinde tahribe neden olacağını belirtti. Bu projenin, kentin doğal ortamına zarar vereceğini yineleyen Yalçın, proje alanında flamingo, kılıçgaga ve tepeli pelikan gibi türlerin dünyadaki nüfusunun önemli bir kısmının yaşadığını hatırlattı. Yalçın, projenin gerçekleşmedi durumunda Kuş Cenneti’ndeki türlerin olumsuz etkileneceğini ve farklı statülerle korunan Gediz Deltası’nın ekolojik ve habitat bütünlüğünün zarar göreceğini söyledi. 
 
‘MÜCADELEYE DEVAM’
 
“İstanbul ve Ankara’ya ihanet edenler şimdi gözlerini Ege kıyılarına ve İzmir’e dikti” diyen Yalçın, bu projenin rant odaklı politikaların ortasında durduğunu söyledi. Yarımada’da ikinci bir İzmir yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Yalçın, “Bu projede şehir dışından gelenlerin Yarımada’ya ulaşımını kolaylaştırmak için yapılmıyor. İzmir üzerinde planlanan rant politikalarının en önemli aracı imar planlarıdır. Merkezi yönetimin ranta dayalı planlama anlayışının karşısında duracak en büyük gücün yerel yönetimler olması gerekir. Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm İzmir halkına sesleniyoruz. Sözünü ettiğimiz talan projelerine bugün karşı çıkmazsak yarın çok geç olacak. Güzel İzmir’imizin tarihi, kültürel, doğal bütün değerleri gözümüzün önünde bir bir yok olup gidecektir.  Tüm yurttaşları doğa, kültür ve tarih talanına karşı kentimizin geleceği için mücadele vermeye davet ediyoruz” dedi.