ADANA - TMMOB'a bağlı odaların başkanları, Adana'nın deprem bölgesi olduğunu ve bir an önce binaların envanterlerinin çıkartılması gerektiği uyardı.
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana Şubesi’ne bağlı odaların temsilcileri, kentte binaların durumu ve depreme dair uyarılarda bulundu. TMMOB'a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Uncu, son depremlerle birlikte yurttaşların binalarının sağlamlığını kontrol ettirmek istediklerini ancak bu kontrollerin maliyetli olup, işlemler yapılırken binanın röntgeninin çekildiğini ve gerekli tahlillerinin yapıldığını söyledi. Maliyetin yüksek olmasından dolayı yurttaşların kontrol yaptırmadığını dile getiren Uncu, “30 yıllık eski binalar, 1975 yönetmeliğine göre yapılmış. Yapılan eski binalar günümüz şartlarına uygun değil” dedi.
TEMELİ ÇÜRÜK BİNALAR
Adana'nın deprem bölgesinde olduğunu ve bina envanterlerinin çıkartılması gerektiğini vurgulayan Uncu, Türkiye’nin yüzde 80’inin deprem riski altında olduğunu ve büyük acılar yaşanmadan bunların yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yer altı su seviyesinin yükselmesiyle bina temellerinin çürüdüğünü söyleyen Uncu, “Adana’da yapılan binalarda maalesef önceden bir yalıtım yapılmıyor. Sonradan su binaya işlendikten sonra yalıtım yapılıyor. Adana’da rutubet oranı yüksek. Yapılırken gerçekleşen hatalardan dolayı buralara rutubet sirayet edebiliyor ve temeller çürüyebiliyor. Özellikle bodrum katlarda bu yaşanıyor. Tabi ki bu yeraltı su seviyesinin yükselmesinden kaynaklı olan bir şey değil. Yeraltı su seviyesinin düşük olduğu yerlerde de bu karşımıza çıkıyor. Tamamen imalat esnasında gerekli hassasiyeti göstermemekten kaynaklanıyor. Bunlar aslında tam bir denetimle önüne geçilebilecek bir konu" diye belirtti.
DEPREM SENARYOSU YOK
Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Veli Tüzün, yapılara dair yönetmeliklere değinerek, "Birde yönetmelik kaosu denetimsizlik alışkanlığı, yıllardan beri sürüp gidiyor. Son 10 yılda 10-15 kez yönetmelik değişti. Denetim özel firmaların elinde. Belediyelerin bu denetimleri mühendisler ile yapması gerekiyor. Asıl önemli sorun şu: Ülkenin deprem senaryosunun olmaması. Bırakın ücra köşeleri, hemen yanı başımızda da birçok bina var. İzmir’de yıkılan binalar o kadar eski değil" diye konuştu.
BOHÇALAMA YAPILMIYOR
Peyzaj Mimarları Odası Adana Şube Başkanı Hasibe Akkan da yeraltı su seviyesinin yükselmesi nedeninin kapatılan kuyular olduğunu belirtti. Kabasakal bölgesi ile Karslı köyü arasında su olmayan bir havza olmasına rağmen, yeni binaların temellerinden su çıktığını aktaran Akkan, kuyuların kapatılmasının büyük bir etken olduğunu vurguladı. Binaların bodrum katında bohçalama sisteminin yapılmadığını belirten Akkan, “Bodrum katı yapılırken nedense betonarme yapılmıyor, bohçalama asla yapılmıyor. En son iş bittikten sonra su alırsa bakılıyor. Halbuki bunlar mimarı ve statik projelerin ekinde de olması gerekir ve belediyelerin bunların denetlemesi gerekir. Bunlar yapılmadığı için binaların temellerinde demirlerde, paslanma oluşuyor, artık çözümsüz noktalara geliniyor. Bodrumlar kapatılıyor. Bir parselin yüzde 40’ına bina oturtuluyor. Ama ciddi bir kısmı bodrum üzeri oluyor. Otopark olarak yapılıyor. Buralarda da halen asmolen kullanılıyor. Bunların yalıtım ile de tedavi edilmesi, kurtarılması mümkün olmuyor. Çünkü burası bir deprem bölgesi. Taban suyu yüksek bir bölge normal beton yapılamıyor. Belediyeler bu konularda denetimler yapmalı. Artık geçmiş olsun diyeceğimiz çok bina var Adana’da" dedi.