HAKKARİ - Hakkari'deki 5 bölgenin maden sahasına dönüştürülmek istenmesine tepki gösteren siyasetçiler, maden ocakları ile bölge halkının yaşam alanlarının yok edileceğine dikkat çekti.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAGEP), Hakkari merkez, Yüksekova ve Derecik ilçelerinde bulunan 5 bölgede maden ruhsatı için ihale süreci başlattı. Yüksekova'daki Cilo Sat Gölleri ve Korgan Köyü, Derecik'teki Govend Dağı ile kent merkezine bağlı Ördekli (Kotranis) Köyü vadisi ve Nebirnav Yaylası'nın maden bölgesine çevrilmek istenmesine karşı tepkiler sürüyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Sait Dede, HDP Yüksekova İlçe Eşbaşkanı Abdulkerim Akdoğan ve Yüksekova Belediye Eşbaşkanı İrfan Sarı, açılmak istenen maden sahaları ile halkın yaşam alanlarının yok edileceğine işaret etti.
SAVAŞ, KAR VE RANT ÜZERİNE
HDP’li vekil Sait Dede, Hakkari’nin de 5 bölgesinin içerisinde olduğu ülkenin 766 bölgesinde toplam 892 bin 814 hektarlık bir alanın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nın eliyle madene açıldığını belirtti. AKP hükümetinin bütün politikalarının savaş, kar ve sermaye üzerine kurulu olduğunu söyleyen Dede, “İktidar siyasal ve ekonomik olarak ciddi bir kriz içerisinde bulunuyor. ‘Yandaşlarıma nasıl bazı yerleri peşkeş çekebilirim? Daha çok hangi alanları talan edebilirim’ politikası izleniyor. Bizim bölgemizde de 5 bölge bu kapsamda ihale edildi ve daha önce güvenlik adı altında yolları yapıldı. Buradaki birinci amaç bütün coğrafyayı bir savaş alanına çevirmek, ikincisi de bu coğrafyayı yandaşlarına kar ve sermaye olarak peşkeş çekmek” dedi.
TARIM ALANLARI YOK EDİLECEK
Bölgenin madene açılması durumunda tarım ve hayvancılığının son bulacağı uyarısında bulunan Dede, bunların yanı sıra bölgenin tüm turistlik alanlarının da yok edileceğini, hava kirliliğinin artacağını ve yeraltı sularının yok edileceğine işaret etti. Dede, “Hakkari’de minimum olan tarım ve hayvancılık alanları yok edilmiş olacak. Bu şekilde de insanları aç bırakarak, kendine mecbur bırakmak istiyor. Bölge halkı da bu durumdan ciddi kaygılı. Zaten bölgedeki alanların neredeyse yüzde 80’i özel güvenlik bölgesi ilan edilmiş. Hayvancılık yapılacak çok sınırlı alanlar var. Bu kararla bu alanlar yok edilmek isteniyor” diye belirtti.
TOPLUMSAL HAT
Yapılanların karşısında hem parti hem de bölge halkı olarak mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Dede, “Elbette bizler de bunun karşısında toplumsal bir hat oluşturacağız. Bu çalışmalar başlatıldı. Bunlar, ‘birkaç holdingi daha çok nasıl geçindirebilirim’ derdindeler. Yapılanların karşısında durabilmek için bütün Türkiye’de ciddi demokratik bir hat oluşması lazım. Bizler de ihalenin iptal edilmesi için hukuki olarak takipçisi olacağız ve müdahil de olacağız. Ayrıca daha önce Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Sat Gölleri bölgesi sit alanı ilan edilmiş, ama bunlar kendi kararlarını dahi çiğneyerek, koruma altına alınan bir bölgeyi madene açmak istiyorlar. Kendi çıkardıkları kanunlara da uymuyorlar. Doğa dernekleri, ekolojistlerin, muhalefetin, parti ayırmaksızın bütün seçilmişlerin buna karşı çıkması lazım. Buraları bizlerin yaşam alanımızdır. Bu ihaleyle bölge de doğal ve yaban yaşam da yok edilecek. AKP hükümeti elbette geçici ve gidici bir hükümettir. Ama onları bu alanları yok etmeden durdurmamız lazım” diye konuştu.
‘İNSANLIĞIN BEŞİĞİ YOK EDİLMEK İSTENİYOR’
Bölgedeki en verimli yayla ve meraların birkaç kesime peşkeş çekildiğini, bunun da kabul edilemeyeceğini belirten HDP Yüksekova İlçe Eşbaşkanı Abdulkerim Akdoğan, halkın yaşam alanlarının yok edilerek, köyde yaşamını idame edenlerin kentlerdeki dört duvar arasında yaşamaya mahkum edilmek istendiğini söyledi. Akdoğan, “Bazıları kendi çıkarları için insanlığın doğuşuna öncülük eden doğayı yok etmek istiyorlar. Sat Gölleri nasıl biliniyor? Neyle biliniyor? Bu ülkeyi yönetenler bu kararları nasıl alabiliyor? Maden araması yapılacak bölgeler buranın cenneti ve insanlığın beşiğidir. Bu bölgelerde yılın dört mevsimini aynı günde yaşayabiliyorsunuz. Bu adımla bu bölgeler tarumar edilmek isteniyor. Ticari bir alana çevirmek istiyorlar” şeklinde konuştu.
‘YAPILANLAR BİR İHANETTİR’
Bölgenin maden aramasına açılmasını “ihanet” olarak nitelendiren yerine kayyım atanan Yüksekova Belediye Eşbaşkanı İrfan Sarı ise, “Özellikle Cilo Sat bölgesinde oluşturulan maden sahalarının gelecek kuşaklar için bir ihanet olacağına inanıyorum. Bin yılların güzelliği bugün için tahrip ediliyor olması, bunun da bakanlık eliyle normalleştirilmesi asla kabul edilecek bir durum değildir. Bu hem toplumun geleceği açısından hem de eko sistem açısından onarılması mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Burada burjuvazinin, kapitalizmin iştahını kabartan ciddi bir maden yapısı var. Bu maden yapısına doğru giderken, insanların geleceği, bir kentin geleceği ipotek altına alınmaktadır. Bu asla kabul edilecek bir durum değildir” dedi.