URFA - Suruç Ovası’nda taban suyunun yükselmesi, düzensiz sulama ve tahliye kanallarının yetersizliğinden kaynaklı çok sayıda mahalle ve tarım arazisi suya gömülme tehlikesiyle karşı karşıya.
Urfa’nın Suruç Ovası’nda taban suyunun yükselmesi, düzensiz sulama ve tahliye kanallarının yetersizliğinden kaynaklı ovada bulunan yerleşim yerleri ve tarım arazileri su altında kaldı. Bu duruma yol açan temel etken 29 Mart 2014 seçimleri öncesi dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın seçim propagandası olan Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi’nin henüz tamamlanmadan faaliyete geçirilmesiydi. Suruç Ovası’nın arazi yapısı göz ardı edilerek boruların gelişi güzel döşenmesi, tahliye kanallarının açılmaması yine sık sık boruların patlaması gelinen aşamada projenin çözümden ziyade artık büyük bir sorun haline geldi.
Suruç Ovası’nda 20’ye yakın mahalle ve mezra yine binlerce dönüm arazi taban suyunun yükselmesi nedeniyle suya gömülme tehlikesiyle karşı karşıya. Taban suyunun yükselmesi yerleşim yerlerinde bulunan fosseptik çukurlarında taşmasına yine bataklık haline gelen tarım arazilerinde sivrisinek artmasına sebep olurken, ovada bulunan insanların sağlığı da tehlike altında.
İLGİLENEN YOK
Söz konusu sorunun baş gösterdiği mahallerden bir tanesi de Üveçli (Kubika Çareba) Mahallesi. Mahalle halkından Mustafa Karak, düzensiz sulamanın yapılması, suyun ovaya fazla verilmesi ve tahliye kanallarının olmaması nedeniyle evlerinin ve ekili tarım arazilerinin su altında kaldığını söyledi. Su giderinin olmaması nedeniyle yer altına sızan suyun belli bir zamandan sonra yerleşim yerlerinde çıkmaya başladığını belirterek Karak, “Köyde ev yapamıyoruz. Çünkü temel su altında kalıyor. Sorumlu kimseyi bulamıyoruz. DSİ’ye gidiyoruz bize bağlı değil deyip topu ŞUSKİ’ye atıyor. Onlarda biz ilgilenmiyoruz diyor. Acilen bir tahliye kanalının yapılması gerekiyor. Kanalın yapılması için yıllardır emek verdiğim ağaçlarımı kestim. Ama kimse ilgilenmiyor” dedi.
‘TEHLİKEDEYİZ’
Yine mahallede bulunan tarım arazilerinin bataklığa dönüştüğünü ifade eden Karak, şöyle devam etti: “Mısır ekmişiz bataklıktan dolayı biçer koyamıyoruz. 1 ay sonra yağmur yağacak. Bu ürün tamamen çürüyecek. Emeğimiz boşa gidecek. Köyün neresine bir kürek vursan bir karış su yükseliyor. Yakında evlerimiz sudan zarar görüp hepsi çökecek. Hayatımız riskte. Yine mahallede bulunan fosseptik çukurları taştı. Belediye aracı geliyor bataklık olduğundan boşaltamıyor. Bu hastalık saçıyor. Köyde bataklık oluşması ile sinekler çoğaldı. Geceleri yatamıyoruz. Bu salgın sürecinde bile tehlikedeyiz. Sağlığımız da tehlikede.”
KÖYLER SUYA GÖMÜLECEK
Baran Karak adlı yurttaş ise Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi’nin tamamlanmadan faaliyete geçirildiğini, yine tahliye kanallarının yapılmamasından kaynaklı bugün bu sorunla karşılaştıklarını ifade etti. “Suyun gideceği bir yer yok. Bu kez yerleşim yerlerimize yayılıyor” diyen Karak, “Suruç çukurda bir yer. Yer altındaki sularda yükselmiş durumda. Mahallenin her yerinde su çıkıyor. Bu yıl ektiğimi tarım ürünlerinin hepsi çürüdü. Bir şey elde edemedik. Sadece benim bildiği 20 köyde bu sorun var. Bu köyler suya gömülecek. Köyümüz şu an bataklığa dönüşmüş durumda ve mağduruz. Bu sorun sürekli sürümce de bırakılıyor. Artık bir çözüm bulsunlar” dedi.
Taban suyunun yükselmesi ile yerleşim ve tarım arazilerinin zarar gördüğü mahallelerden bazıları şunlar: Küçüköprü (Tileynter), Eskice, Küçüksergen (Midêva Piçûk), Büyüksergen (Midêva Mezin) Ekili (Mizar), Pınarbaşı (Kurê Musa), Saygun (Qırıka) Yoğurtçu (Tıonek) Bilge, Kovalı, Üvecik (Kubika) Hacı Ahmet Mezrası, Yazı (Xerabsor), Hecek, Zaret ve Uysalı (Mele Hemeze).
MA / Barış Polat