ŞIRNAK - Avgamasya köyüne kurulan kömür kırma ve eleme sahasından çıkan toz, ev ve tarım arazilerinin üstüne yağıyor. "Zehirleniyoruz" diyen köylülerin şikayeti dikkate alınmadı.
Şırnak’a bağlı Avgamasya (Toptepe) köyüne kurulan çok sayıda kömür kırma ve eleme sahaları köylülerin yaşamını tehdit ediyor. Kömür sahalarından önce yemyeşil olan köy, bugünlerde siyaha bürünmüş durumda. Eleme sahalarından kalkan tozlar, ev, bağ-bahçe ve tarımsal alanların kurumasına neden oldu. Yaşanan durum karşısında köylüler defalarca şikayetçi olmalarına rağmen bir çözüm üretilemedi. Her yıl imza toplayıp sonuç alamayan köylüler, dönen ranta dikkati çekti. Konuya ilişkin konuşan köydeki kadınlar, kömür tozunun kendilerini zehirlediğini ve yaptıkları her itirazın cevapsız kaldığını söyledi.
‘İMZA TOPLADIK SONUÇSUZ KALDI’
Evi kömür sahasına yakın olan kadınlardan Vesile Güngen, eski bölgenin en yeşil köylerden birisinin Avgamaysa olduğunu belirterek, “Köyümüz çok güzeldi. Ancak kırma ve eleme sahası açıldıktan sonra bizim için köy hayatı zehir oldu. Neye elimizi uzatsak elimiz simsiyah oluyor. Normalde herkes yılda bir halılarını yıkarken, bizler yılda 10 defa yıkamak zorunda kalıyoruz. Evi sürekli yıkamaktan başka bir iş yapamıyoruz. Bunu bize yaşatmaya hakları yok. Bahçemizden sebze ve meyve yemeğe hasret kaldık. Meyvelerimiz kömür tozundan görünmüyor. Nasıl yiyeceğiz? Kömür tozu simsiyah yapıyor. Kimse bizim ne yaşadığımızı bilmiyor ve görmüyor. Evimizin bahçesinde bir bardak çay içmeye hasret kaldık. Her yıl 10 defa imza topluyoruz. Ama rant peşinde olanlar sürekli olarak imzalarımızı görmüyor ve bu talebimizi reddediyor. Kömür tozundan herkes zarar görüyor. Bizler evlerimizin pencerelerini açamıyoruz, beyaz elbise giyemiyoruz. Kömür sahalarının bir an önce buradan kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
‘ZEHİRLENİYORUZ’
Adile Bayat ise, kömür sahalarında rahatsız olduklarını ifade ederek, “16 yıldır biz bu kömürün kahrını çekiyoruz. Bu tozdan kaynaklı her yer kirleniyor. İnsan halıların üstünde namaz kılmak istemiyor. Benim bir rahatsızlığım yoktu. Ama bu köye geldikten sonra Astım oldum. Kömür tozundan kaynaklı böyle oldu. Durumumuz iyi değil ve sağlığımız tehlikede. Bu kömür sahalarını insanların yaşam alanlarından uzak tutmaları gerekiyor. Bunun yeri burası değildir. Evlerimizin bahçelerinde oturamıyoruz. Zehirleniyoruz. Buna son verin” diye tepki gösterdi.
‘KÖMÜR TOZUNDAN ÖLECEĞİZ’
Devlet Güngen de ektikleri sebze ve meyvelerin artık yetişmediğini belirterek şunları söyledi: “50 TL’lik bir fayda bile sağlayamıyoruz. Eskiden böyle değildi. Zenginler çıkarları için bizi zehirliyorlar. Yapmasınlar. Kömür taşıyan kamyonlar çadırsız götürülüp ve getiriliyorlar. Kürtlerin yaşadığı şehirler olunca her şeyi tedbirsiz yapıyorlar. Bu hak mıdır? Bizler davacıyız. Bizler yolda yürüyemiyoruz. Dirseklerimize kadar kömür oluyoruz. Diyorlar, koronavirüsten kendinizi koruyun. Biz böyle bir durumda kendimizi nasıl koruyacağız? Kömürünüz bizi öldürüyor. Eğer koronadan ölmezsek kömür tozundan öleceğiz. Köyümüzde temiz ve sağlıklı yaşamak istiyoruz.”
MA / Zeynep Durgut