'Ranta ve talana izin vermeyeceğiz'

img
HATAY - Hatay'daki siyasi parti temsilcileri, kentin 9 bölgesinde maden sahası yapılmasına tepki göstererek, ranta ve talana izin vermeyeceklerini belirtti.
 
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), 68 ildeki 766 bölgede maden ruhsatı verilmesi için 24 Ağustos’ta ihale süreci başlattı. Türkiye'nin farklı yerlerinde olan 766 alan maden sahasının 9 tanesi Hatay'da yer alıyor. Hatay’da Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Kaldıraç, kentte bulunan 9 bölgenin maden sahasına açılmasına yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
 
'MÜCADELE EDECEĞİZ'
 
"Ranta ve talana izin vermeyeceğiz" başlıklı açıklamada, dün olduğu gibi bugünde rant ve talana karşı mücadele edeceklerini ve maden sahalarına izin vermeyecekleri belirtildi. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Ormanların yandığı/yakıldığı bölgelerde lüks oteller yapmak, altın/maden çıkarmak isteyenler, doğayı talan ederek duble yollarla turizmi geliştireceğini pazarlamaya çalışanlar, imar planı adı altında kendi yandaşlarına rant sağlayıp, halkın mağdur edilmesine neden olanlar; bilmelidirler ki bizler toplumsal muhalefetin parçaları olarak halkın yanında, siz kar hırsı gözlerini bürümüşlerin karşısında olacağız. İhaleyi alan yağma ve talan şirketleri sizleri ve sizi kollayanları halka anlatmaya devam edeceğiz."
 
HATAY 
 
Hatay’da Doğanın Çocukları,  kentin 9 bölgesinde maden sahası yapılmasına yazılı açıklamaya tepki gösterdi. Açıklamada, MAPEG tarafından  68 ilde 766 bölgede 892 bin 814 hektar alanı kapsayan ve 28 Ağustos’ta başlayıp 28 Eylül’de sonlandırılacak olan maden arama ile işletme ihalelerinin çoğunlukla ormanlık, mera ve tarım alanlarına denk geldiğini belirtildi. 
 
'İHALE İPTAL EDİLSİN'
 
Tarım arazileri, ormanlar, meralar; dereler ve dağların bir bir yok edildiğinin aktarıldığı açıklamada, maden işletmeleri, HES’ler, RES’ler, JES’ler, BES’ler, GES’ler, termik ve  nükleer santraller, taş ocaklarıyla doğa ile yaşam alanlarının  sermayenin yeni pazar alanları olduğunu paylaşıldı. Açıklamanın devamında şu ifadeleri kullanıldı: “Tek amacı daha fazla para kazanmak olan iktidarların ve sermayenin rant politikaları devam ediyor. Tarım arazileri yok ediliyor, insanlar göç ettiriliyor ve halk sağlığı tehlikeye atılıyor. Karadeniz dağlarından Kazdağı’na, Murat Dağı’ndan Munzur’a, Ege’den Akdeniz’e, Güneydoğu’dan Trakya’ya her taraf talan ediliyor. Şu an topraklar, sular kirletilmiş ve gelecek risk altında. Ekolojik çöküş tehlikeli biçimde devam ediyor.Bizler toprağımızı, suyumuzu zehirleyecek; tarımı yok edecek; dağların, ormanların yok edilmesiyle iklim krizini artıracak olacak bu ihalenin iptal edilmesini istiyoruz.”