HABER MERKEZİ - Avrupa Parlamentosu, Türkiye'ye tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Brüksel'de temaslarda bulunduğu saatlerde Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'deki 'siyasi tutuklu' olarak nitelendirilen kişiler için bir karar aldı. AB kurumlarınca hazırlanmış daha önceki Türkiye raporları da göz önünde bulundurularak hazırlanan kararda, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hükümleri kapsamında derhal koşulsuz bırakılmasını istedi.
YÜKSEKDAĞ VE TÜM TUTUKLU HDP'LİLER
Aynı şekilde Figen Yüksekdağ'a da yönelik tüm suçlamaların düşürülmesi, tüm HDP'li tutukluların "serbest kalması ve tüm bu kişilerin tehditlerden ve baskıdan azade şekilde demokratik haklarını kullanmaya devam edebilmeleri" talep ediliyor.
Karar metninde şu ifadelere yer verildi:
"AP, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne 21 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleşecek bir sonraki toplantılarında acil olarak AİHM'in Demirtaş kararının Türkiye tarafından reddinin görüşülmesi çağrısını yaptı. Bakanlar Komitesi'nde AİHM Büyük Oturum kararının Türkiye tarafından uygulanmasını sağlamaya yönelik gerekli tüm uygun adımların atılacağından kuşku duymaz.
AP, AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu ısrarla hatırlatır ve bu da Türk yetkililerin Demirtaş'ı derhal serbest bırakması anlamına gelmektedir. Bunu yapmadığı süre boyunca Türkiye'nin hem AİHM hem de kendi iç hukukunu ihlal etmekte olduğunu hatırlatır.
Demirtaş'a yönelik tutum ve tavırdan ötürü Türk yetkililerini kınar. Demirtaş'ın hukuksuz tutukluluğunun 4 yıla uzatılması kendisine, ailesine ve siyasi partisine geri dönüşü mümkün olmayan zararlar açan zalimane bir siyasi cezalandırmadır. AP, Türkiye'ye Demirtaş ile ilgili daha fazla sindirmeye yönelik adımlar atmaktan geri durma çağrısı yapar.
AP, tüm AB yetkililerine, temsilcilerine ve üye devletlere buldukları her fırsatta Demirtaş'ın ve diğer tutuklu tüm insan hakları savunucularının, avukatların, gazetecilerin, akademisyenlerin ve siyasilerin durumu ile ilgili pozisyonlarını Türk yetkililere iletmeleri çağrısı yapar.
AP, Türk yargısının ve yetkililerinin AİHM kararlarını önemsemeyen tutumları karşısında derin endişe duymaktadır. Türk alt mahkemelerinin de anayasa mahkeme kararlarına uymadığı artan sayıda örnekle görülüyor. AP, Türkiye'ye hukuka tam uyumlu şekilde hareket etme, hukukun üstünlüğünü, temel hakları, demokrasiyi ve azınlık haklarını güçlendirme çağrısı yapar.
KAFTANCIOĞLU İÇİN DE ÇAĞRI
AP, Cumhuriyet Halk Partisi'nin siyasi saiklerle Eylül 2019'da 10 yıl hapse çarptırılmış ve Aralık 2020'de yeni bir suçlama ile hakkında bir 10 yıl daha istenen İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun da sürekli olarak siyasi ve yargısal tacize uğramasından ciddi şekilde endişe duyar.
AP, Türkiye'de giderek zemini daralmakta olan sivil toplum ve erozyona uğratılan temel haklar ve özgürlükler ve hukukun üstünlüğü konusunda da büyük endişe duyduğunu ifade eder. Özellikle yargı bağımsızlığı konusuna dikkat çekerek akademisyen, gazeteci, insan hakları aktivisti, ruhani liderler, avukatlar ve LGBT bireylerin yargısal tacizine bir son verilmesi çağrısında bulunur. özellikle önde gelen bir sivil toplum figürü olan Osman Kavala'nın da AİHM kararları çerçevesinde serbest bırakılması çağrısında bulunur.
Türkiye'deki medya özgürlüğü durumu da AP için yüksek derecede endişe kaynağıdır. Türkiye'ye gazetecilerin güvenliğini sağlama konusunda gerekli adımları atma çağrısı yapar. Ayrıca gazetecilere, medya profesyonellerine, karşı da siyasi saiklerle açılmış davaların son bulması için çağrı yapar. Sosyal medya hesaplarının, linklerin kapattırılması, sansürlenmesi gibi uygulamaların da son bulmasını ister."