Yemen'de savaşın bilançosu oldukça ağır

  • dünya
  • 17:41 30 Haziran 2020
  • |
img

ANKARA - Yemenli İnsan Hakları Örgütü Mwatana tarafından hazırlanan raporda 6 yıllık iç savaşın Yemen hapishanelerindeki yansıması işkence ve ölüm oldu. Son 4 yılda 605 keyfi gözaltı, 770 zorla kaybedilme ve 344 işkence vakası yaşandı.

Yemen’in önde gelen insan hakları örgütlerinden Mwatana İnsan Hakları Örgütü, Mayıs 2016-Nisan 2020 arasında Yemen cezaevlerinde ve gayri resmi gözaltı merkezlerinde yaşanan işkence ve istismara dair raporunu yayımladı.

“Karanlıkta: Yemen’in Gayriresmi Hapishanelerinde İstismar Dolu Gözaltı, Zorla Kaybedilme ve İşkence” başlığıyla yayınlanan raporda bin 605 keyfi gözaltı, 770 zorla kaybedilme ve 344 işkence vakasının yaşandığı yer aldı.

KOVİD-19 TUTUKLAR VE AİLELERİ İÇİN KABUS

Yemen’in sağlık sisteminin Kovid-19 nedeniyle çökme noktasına geldiğine dikkat çekilen raporda, “Koronavirüs tutuklular ve aileleri için daha büyük bir kabusa döndü” denildi. Mwatana, gözaltına alınana ve mahkeme yargılaması olmadan cezaevine konulan tutukluların virüs riski nedeniyle serbest bırakılması çağrısında bulundu.

‘TARAFLARIN TÜMÜ İŞKENCEDEN SORUMLU’

Yemen’de altıncı yılına giren çatışmanın dünyada insan eliyle yaratılan en büyük krizlerden birine yol açtığına dikkat çekilen raporda, savaşın taraflarının tümünün bilançodaki ağır sonuçtan sorumlu olduğu vurgulandı. Mwatana raporunda “Devam eden çatışmalara dahil olan tüm taraflar keyfi gözaltı, zorla kaybetme, acımasız, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele ve işkence uygulamalarına devam ederken yüzlerce Yemenli sivil kendilerinden çalınan özgürlüğe kavuşacakları günlerin hayalini kuruyor. Yüzlerce aile ise zor kaybedilen akrabalarını bulmak için mücadele veriyor” ifadeleri yer aldı.

KEYFİ GÖZALTI, ZORLA KAYBETME VE GÖZALTINDA ÖLÜM

Raporda, saatlerce “baş aşağı askıda tutma“ ve “cinsel organların yakılması” gibi cinsel işkence de dahil olmak üzere en kötü muamelelerin bazılarından Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) güçlerinin ve ona bağlı silahlı grupların sorumlu olduğuna işaret edildi. Raporda yer alan 419 keyfi gözaltı, 327 zorla kaybetme, 141 işkence iddiası ve gözaltında 25 ölüm BAE'ye ve müttefiki güçleri tarafından yapıldığı belirtildi.

İran destekli Hutilerin (Ansar Allah) ise Al-Hawban’da bulunan Al-Saleh şehrinde olduğu gibi pek çok binayı gayri resmi gözaltı merkezi olarak kullandığına dikkat çekilen raporda, “Uluslararası kabul gören Yemen hükümeti 282 keyfi gözaltı, 90 zorla kaybetme vakası, 65 işkence vakası ve gözaltında 14 ölüm vakasından sorumludur. Hutiler ise 904 keyfi gözaltı, 353 zorla kaybetme, 138 işkence vakası ve 27 gözaltında ölümden sorumludur” denildi.

ELEKTRİK ŞOKU, KIRBAÇ, ZORLA İDRAR İÇİRME…

Raporda “yemek ve sudan mahrum bırakma”, “kaba dayak ve elektrikli işkence”nin 11 gayri resmi gözaltı merkezinde yaygın olarak uygulandığı vurgulandı. Raporda, “Tutuklular çeşitli biçimlerde işkence ve diğer kötü muamele ve istismar uygulamalarına tabi tutulmuştur. Bunlar arasında elektrik şoku verme, eklemlere çekiçle vurma, kırbaçlama, vücudun çeşitli yerlerinde sigara söndürme, silah kabzalarıyla dayak, yiyecek ve sudan yoksun bırakma, tırnak sökme, zorla idrar içirme ve uzun süre askıda tutulma ile psikolojik baskı ve psikolojik işkence yer almaktadır” diye belirtildi.

Ayrıca cinsel işkence vakalarının belgelendiği raporda, şunlara dikkat çekildi: “Bazı işkence mağdurları ise ayrıca cinsel organlarının yakılması gibi cinsel işkenceye maruz kalmışlardır. Tecavüz tehdidinden tecavüze varana kadar cinsel işkence ile zorla çıplak bırakma, anal boşluk içinde zorla arama ve metal çubuk sokulması, zorla çıplak bırakma gibi cinsel işkenceler kaydedilmiştir.”

KAÇIRILDI, KAYBEDİLDİ, İŞKENCE EDİLMİŞ BEDENİ BULUNDU

Mtwana, gerçekleştirdiği saha çalışmasında eski tutukluların, görgü tanıklarının, tutuklu ailelerinin ve avukatların anlatımlarına ve gözaltında kaybedilen pek çok kişinin hikâyesine raporunda yer verdi.

Bunlardan biri olan ve 24 Haziran 2018 tarihinde Abyan güvenlik noktasında durdurulan 23 yaşındaki Muhammed’in dövülerek bir araçla kaçırıldığı bilgisi pek çok görgü tanığına dayandırılarak raporda paylaşıldı.

Muhammed’in babasının şu anlatımları dikkat çekti: “Onun alındığını duyunca nereye götürüldüğünü öğrenmek için tek tek hapishanelere gittim ama onu bulamadım. Bana hiç bilgi vermediler, sadece bir an önce bırakılacağı vaatlerini verdiler. Daha sonra Aden’de bulunan Al-Mansora hapishanesine sevk edildi dediler. Aden’e gitmeye çalıştığım sırada cenazesinin Al-Razi hastanesine bırakıldığını öğrendim.”  

Mwatana’nın Muhammed’in cenazesinin fotoğrafına ulaştığının belirtildiği raporda, “Muhammed’in vücudu kana bulanmıştı ve her iki gözü de oyulmuştu. Dişleri kırılmıştı ve 6 kurşun yarası vardı ve bunlardan biri cinsel organındaydı. Vücudundaki izlerden ayaklarından demir pranga ile bağlandığı ve vücuduna elektroşok verildiği anlaşılıyordu” bilgileri yer aldı.

‘GÖZALTINDAN BIRAKILDIĞI GÜN DÜŞÜK YAPTI’

Hutiler tarafından gözaltına alınan 35 yaşındaki Khaldoun adlı bir eski tutuklunun kendi ağzından aktarımlarının yer aldığı raporda Khaldoun, kendisiyle birlikte gözaltına alınan ve üç gün gözaltında tutulan hamile eşinin gözaltından bırakıldığı gün düşük yaptığına dair beyanları yer aldı. 

Raporda şu ifadeler dikkat çekti: “Güney Yemen’den Hays Bölgesi’nde bulunan köylerine dönerken yolda silahlı Hutilerce durdurulan Khaldoun ve eşinin elleri ve ayakları kelepçelendi. İkisi de ıssız bir bölgedeki terk edilmiş bir okul binasına götürüldü. Daha sonra 1 yıl iki ay boyunca tutulacağı Al-Hudaydah Siyasi Güvenlik Ajansı’na götürülen Khaldoun tek kişilik tecrit hücresinde tutuldu, pek çok kez şiddetli şekilde dövüldü, elektroşok işkencesi yapıldı ve kendisine işkence yapanları görmesin diye gözleri bağlandı.”

Çeviri: Mezopotamya Ajansı