Kürt karşıtı haberlerle ne amaçlanıyor?

img

ANKARA - BBC’den sonra bu kez The Times devreye girerek, “Rakka anlaşması sonrası yüzlerce IŞİD'li Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçiyor” haberini servis etti. AA da Telal Silo haberiyle rol üstlendi. Suriye’de çözüme gidilirken Kürt karşıtı haberler neden arttı?

BBC üzerinden 14 Kasım tarihinde yayınlanan ve Kürtlerin DAİŞ ile yürüttüğü mücadelenin hedef alındığı “Rakka’nın gizli sırrı” haberinin yeni versiyonları, aynı operasyonun parçası olarak sürdürülüyor. Bu kez İngiliz The Times gazetesi, benzer içerikte bir haber hazırladı ve aynı tarihlerde Anadolu Ajansı’nın Telal Silo haberi tabloyu tamamlayan puzzle’ın parçası olarak görüntüdeki yerini aldı. 
 
BBC HABERİNİN DEVAMINI GETİRİYORLAR
 
BBC’nin 14 Kasım tarihinde yayınladığı haberinin devamı niteliğinde The Times gazetesinde yayınlanan haberde de, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile varılan anlaşma kapsamında Rakka'dan tahliye edilen DAİŞ’lilerin bu anlaşmayı fırsat bilerek, Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçtikleri ileri sürüldü. Haberin Türkçesi yine BBC Türkçe tarafından servis edildi. Haber, Kilis mahreçli olarak yayınlandı ve haberde birçok DAİŞ’linin Türkiye güvenlik güçleri tarafından yakalandığı da ileri sürüldü. 
 
TELAL SİLO’YA BİÇİLEN ROL OYNANIYOR
 
BBC Rakka haberinin yayınlanmasından hemen sonra Türkiye’ye geçen Telal Silo’nun ifadeleri Anadolu Ajansı (AA) tarafından yayınlanmaya başlandı. Bu açıdan da BBC haberinin devamı olan Times’in haberi, AA’nın Silo haberiyle aynı zamana denk gelmesi de dikkatlerden kaçmıyor. 
 
GAZETECİLİK BAŞARISI OLARAK SUNMAKTAN VAZGEÇTİLER
 
Aynı zamanda Rezza Zarrab yargılanmasına karşı ABD’yi de hedef alan bir operasyon sonucu Türkiye’ye gelen ya da getirilen Silo’nun verdiği bilgiler malumun ilanının dışına geçmedi. Silo, ABD’nin zaten ilan ederek, kongrede geçirdiği QSD’ye silah yardımını “bir sırrı ifşa eder” gibi anlatmasının dışında dile getirdiği kimi iddialar sadece BBC’nin Rakka haberini doğrulatmayı amaçlıyor. Anadolu Ajansı’nın bir kaç gündür, “röportaj dizisi” olarak yayınladığı imzasız haberinde sorulan sorular, bir gazetecinin sorularından ziyade, bir istihbaratçının sorgusunu anımsatıyor. Bu açıdan operasyonu yapanlar, BBC haberinden sonra yaptıklarını “bir gazetecilik başarısı gibi gösterme ya da öyle sunma” gibi bir dertlerinin de kalmadığını göstermiş oldu. Zaten Rakka haberinden sonra Silo’nun Türkiye’ye gelmesi, devamında zaman ayarlı bir şekilde yayılan haberlerin de “gazetecilik gibi sunulacak” bir tarafı kalmamıştı. 
 
RAKKA HABERİNİ DOĞRULATMAK İÇİN KOŞTURDULAR
 
Telal Silo’nun Rakka haberini doğrulatmak için sunulan cevaplarına detaylı bir şekilde bakıldığında, ileri sürülen iddiaların zaten röportajla çöktüğü görülüyor. Silo, AA’nın dün servis ettiği röportajının ilgili bölümünde, “Rakka müzakereleri Ayn İsa'da SDG genel karargahında yapıldı. İki gün sürdü. (DEAŞ’la irtibatı sağlayan) Ebu Muhammed, Cilo ve yardımcısı Kahraman görüştüler. DEAŞ’ın Deyrizor dışında gideceği yer yoktu. ABD buna razı gibiydi. Çünkü SDG (Rakka ve Deyrizor’da) aynı anda iki hamle yapmıştı. Deyrizor’daki adamları güçsüzdü. ABD ise rejim ordusu gelmeden Irak sınırına ulaşması için SDG’nin Deyrizor operasyonuna başlamasını istiyordu. Amerikalılara göre, rejim ordusu Deyrizor’a 6 haftada ulaşabilirdi. Fakat rejm ordusu beklenenden hızlı ilerleyince, ABD SDG’nin DEAŞ ile müzakerelere başlamasını istedi. Böylece teröristler (Rakka’dan çıkıp Deyrizor’daki) Bukemal’a gidecek, rejimin ilerleyişini engelleyecekti. 3 bin 500 teröristin çıkışına izin vermek amacıyla görüşmeler yapıldı” bilgileri veriliyor. 
 
RAKKA’DAN TAHLİYE EDİLENLER NEREYE GİTTİ?
 
Silo’nun verdiği bilgiler doğru kabul edilse bile Rakka’dan tahliye edilen silahlı DAİŞ’lilerin Dêra Zor’a, yani El Bûkemal’a geçişlerine izin verildiği ileri sürülüyor. Yine Silo, QSD’nin aynı anda Rakka’yla birlikte DAİŞ’e yönelik Dêra Zor’a operasyon düzenlediği bilgisi veriyor ki bu bilgi sahadaki gerçeklerle uyumlu. Dolayısıyla Silo’nun “Rakka’dan tahliye edildiler” dediği 3 bin 500 kişilik DAİŞ üyesinin, ABD ve QSD açısından önem taşıyan bir başka çatışma bölgesine yönlendirildiği söyleniyor. Bûkemal ilçesi de rejim güçleri tarafından değil, bir süre önce QSD güçleri tarafından özgürleştirildi. Dolasıyla BBC haberi ve Silo’nun verdiği bilgiler doğru kabul edilse bile, Rakka’dan tahliye edilen DAİŞ’liler, El Bûkemal’de yine QSD ile karşı karşıya geldiler.
 
DAİŞ’E KARŞI DEĞİL HAYALETİNE KARŞI SAVAŞIYORLAR
 
Kürtlerin, DAİŞ’i henüz uluslararası DAİŞ karşıtı koalisyon ortada yokken kıt imkanlarla Kobanê’den başlayarak yenmesi üzerine dünyada sağladıkları sempati şimdi, “QSD IŞİD’i Rakka’dan tahliye ederek batıya yönlendiriyor” söylem ve haberleriyle Kürtlere karşı bir anti-patiye dönüştürülmeye çalışılıyor. Üstelik bu operasyonu çeken kesimler şimdiye kadar DAİŞ’e verdikleri bütün desteklere rağmen algı olarak kendilerini DAİŞ karşısında konumlandırmaya çalışıyor. Oysa DAİŞ’le mücadeleyi binlerce kayıp verme pahasına Kürtler ve sahadaki ortakları oldu. Bu savaş sonucunda DAİŞ kesinkes yenilgiye uğratıldı. 
 
Êzidîler başta olmak üzere kadınları köle pazarlarına satan, insanların kafasını kesen, dehşet görüntülerini dünyaya tehdit olarak yayınlayan DAİŞ bu yenilgi sonucu artık eski gücü ve organizasyonu ortada yok. Geçmişte DAİŞ bu kadar güçlü ve bütün vahşetiyle hayattayken, onu tehdit olarak görmeyenler şimdi onun hayaleti üzerinden, DAİŞ’in yarattığı korkunun aynısını pazarlıyorlar. Bunu da Kürtleri hedef tahtasına oturtarak ve geçmişteki imajlarını düzelterek yapmanın uğraşını veriyorlar.